Yerel yönetimlerin eşit hizmet sunamaması, ev sahibi olmak ya da statü değiştirmek isteyen herkes son yıllarda apartmanlara, sitelere taşınır oldu. Kentsel dönüşüm çalışmalarıyla da tek katlı evlerin yerini koca koca binalar almaya başladı. Her ne kadar Kuzeydoğu Anadolu fay hattı üzerinde bulunan şehirlerde yatay yapılaşma tavsiye edilse de her tarafta çok katlı binalar hızla yükseliyor. Dolayısıyla da eski bir kültür, komşuluk bitti..! Günümüzde aynı bina içerisinde yaşayan insanlar, birbirlerine selam bile vermeden ömürlerini geçiriyorlar. Oysaki Allah resulü buyuruyor ki; ‘’Komşusu açken tok yatan bizden değildir’’.
Erzurum; en fazla komşuya sahip (Erzincan, Ağrı, Kars, Muş, Rize, Artvin, Bingöl, Bayburt, Ardahan) il olurken, tüm yurtta olduğu gibi Erzurum’da komşusundan bihaber yaşayan insanlarla dolu. Kur’an-ı Kerim’de Nisa suresi 36. ayette yüce yaradan buyuruyor ki; ‘’Allaha ibadet edin, hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anaya, babaya, akrabaya, yoksula, yetime ve komşulara iyilik edin’’. Buna karşın komşularını tanımayan, sürekli sorunlar yaşayan insanlarla dolu beton binalar. Öyle ki; alt kattaki üst kattakinden, yan taraftaki karşı dairedekinden şikâyetçi. Ne saygı var ne de tahammül..!
‘’Komşun sana ailenden çok daha yakındır’’ diyor Mevlana. Atatürk Üniversitesi Eğitim Fakültesi okul öncesi öğretmenliği 3. Sınıf öğrencileri apartmanda yaşayan insanların neden komşuluk yapmadığı üzerine yaptıkları araştırmaya göre; ‘’İnsanlar komşuluk bağı istiyor ancak ilk adımın karşı taraftan gelmesini bekliyor. Gelmeyince de kendi bilir diyorlarmış. Yine ebeveynleri komşuluk yapmayan çocuklarda birbirleriyle iletişim kurmuyor ve oyun oynamıyorlarmış. Bir başka sonuç ise, kalabalık aileler kendi aralarında iletişim kurunca diğer aileleri görmezden gelip, selam dahi vermiyorlarmış’’. Araştırmanın son bölümünde ise, toplumda dini ve kültürel yozlaşma işaret ediliyor.
Sonuç itibariyle; Atalarımız ‘’Ev alma komşu al’’ derken, günümüz insanları sadece ev alıyorlarmış…