Cumhur İttifakı erken seçim istemiyor, keza Millet İttifakı da…

Buna rağmen nasıl olduysa oldu, geçtiğimiz günlerde, ülkenin adeta tek meselesi, erken seçim oldu!

Merak ettim, seçime iki yıldan fazla bir zaman olmasına, üstelik alenen siyaset yapan her parti “biz karşıyız” demesine rağmen, bu erken seçim havasını kim pompaladı?

Neyse ki çok geçmeden merakımı giderdim, daha doğrusu benim gibi binlerce insanın sorduğu soru cevabını buldu.

Meğerse bu suni gündemi de FETÖ yaratmış.

Hem de firarda oldukları AB ülkelerinden!

Malum, bu FETÖ’cülerin en ağa babalarının kahır ekseriyeti, kendilerine her türlü imkânın sunulduğu Avrupa ülkelerinde yaşıyorlar ve ihanetlerine oradan devam ediyorlar.

Elbette Amerika zaten başta geliyor.

Hani bunların tüm dertleri davaları, “Tayyip gitsin de Türkiye’nin sonu ne olursa olsun” ya…

Bu yüzden Korona’ya ve beraberinde yaşanılan sorunlara çok umut bağladılar.

Hazır, milletin ekonomiden kaynaklı şikâyetleri var, işsizlik arttı, piyasalar kötü günler yaşıyor.

Ha dediler, buradan yürüyüp milleti galeyana getirirsek, erken seçim için tünelin ucunda bize ışık görünür.

Geride kalan o iki üç ayda gördüler ki milletin ne hükümete dair bir isyanı ne de erken seçim gibi bir beklentisi yok.

Yani daha önce yargı darbe girişimi ve 15 Temmuz kanlı kalkışma ile alaşağı edemedikleri AK Parti’yi bu kez de Korona üzerinden vurmaya çalıştılar.

Ama kimse yemedi.

Fakat ne demiş atalarımız, su uyur FETÖ uyumaz!

Boş duracak değiller ya!

Önceki gün yabancı ajanslar verdi.

AB’deki FETÖ kaçkını hainler gurbetçilerden ve kendilerini besleyen kaynaklardan yardım talep ediyormuş:

“Türkiye’de erken seçim olacak, destekleyeceğimiz partilere kaynak aktaracağız.”

İçeriden ve dışarıdan…

İlla ki bu tuzağa düşecek dangalaklar olacaktır.

Lakin bunun kayda değer bir netice doğurması imkânsız.

Çünkü millet artık kimin ne olduğunu ve kimin hangi niyetle neyi seslendirdiğini adı gibi biliyor.

Kendi ülkesine, devletine ve milletine en ağır ihaneti yapıp sonra kuklası olduğu efendilerinin inlerine sığınan FETÖ’cüler, ellerindeki sosyal medya imkanını dibine kadar kullanarak, içimizdeki kimi salakları da tavlayıp kaos üretmek üzere habire yeni yeni tuzaklar kuruyor.

Özellikle Almanya’da sıçan gibi o delikten çıkıp öbür deliğe girerek saklanan firari hainler, bugünlerde de Mehmetçiğimizin sınır içinde ve sınırlarımızın dışında kahramanca yürüttüğü Pençe-Kaplan Harekatı üzerinden Batılı dostlarını üzerimize kışkırtıyor.

İçimizde de aynı duyguları taşıyan işbirlikçileri eliyle ne kadar olursa artık kargaşa çıkarmanın peşinde…

Defalarca söyledik, bir kez daha tekrarlıyoruz:

FETÖ denilen o alçak örgüt, mağlup olmuş olsa da dağılma sürecine girse de mali açıdan sorunlar yaşasa da Batı bu kafada olduğu sürece, hep Türkiye’ye bir darbe vurmanın ya da mide bulandırmanın peşini bırakmayacak.

Bu hususta bir günlük rehavet, on yıllık bir sorun doğurur, herkes bunu bilmek zorunda…