Tahsin ağabeyi Bir Dadaştı. Ovit sevdalısıydı. Ömrünü bu yolda harcadı. Dallıkavak ve Kırık Tünellerinin bitmesini dört gözle bekledi.

Yakalandığı hastalık onu aramızdan ayırdı. Birkaç gün önce telefonla aradı. Bir cenaze namazını eda ediyorduk. Sonra ararım dedim. Sesi iyi geliyordu. Sonra arayamadım. Üzgünüm. Ruhu şad olsun.

Tahsin Ağabeyi ile ilgili yazdığım bir yazıyı bu vesileyle yeniden yayınlıyorum.

Köy, kasaba veya şehirlerin bağrından çıkan, insanı ve ülkesi için fedakârca çalışan insanlar vardır. Bu fedakâr insanları bağrından çıkaran yerleşim yerleri mümbittir, verimlidir. Erzurum böyle güzel insanların yetiştiği güzel bir yurt parçasıdır.

Tarihte pek çok güzel insanı yetiştiren Erzurum son dönemde Baki Akçay, Kadir Koşan, Fuat İğdebeli, güzel insanları yetiştirmeye devam etmiştir. İşte bu güzel insanlardan biride Tahsin Bayramoğlu beydir.

Tahsin Bey 1943 yılında İspir'de doğmuş, ilkokulu bitirdikten sonra Pastane dükkânı açan babasıyla birlikte Erzurum'a gelerek Mumcudaki pastanede babasına yardım ederken ortaokula devam etmiş, mezun olduktan sonra  babasının yanında meslek öğrenmeye devam etmiştir.

1963 yılında askere giden Bayramoğlu vatani görevini bitirdikten sonra Erzurum'a dönmüş ve nakliyatçılık işine başlamıştır. Bir müddet nakliyatçılık yapan Tahsin Bayramoğlu iş alanını değiştirerek o zamanların en önemli işi olan faytonculuğun yerini alan taksiciliğe el atmış, Amerikan malı taksi alarak  THY'nin Erzurum'a getirdiği ve götürdüğü müteahhitlere hizmet sunmuş, bu vesileyle o yıllar önemli sayılan baraj müteahhitlerinden konuyla ilgili epey bilgi öğrenmiş, Kuzgun Barajı fikri de o yıllarda Tahsin Beyin zihninde şekillenmişti. İlerleyen yıllar taksicilikten otobüsçülüğe başlamış, şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapmıştır.

Yıllar içinde elde ettiği tecrübeyle  "Erzurum Seyahat" adlı firmayı kurmuş, 1975'lerden sonra  sonunda  bölge insanına bu yolla hizmet etmeyi sürdürmüştür. Bu arada 12 Eylül ihtilali olmuş, değişen şartlarda  şehirlerarası yolcu taşımacılığına devam etmiştir.

1983 yılında ANAP kurulunca bu partide görev almış, 1984  seçimlerinde  İspir'den İl Genel Meclis Üyesi olmuş, uzun yıllar bu partide değişik görevler yapmıştır. Özellikle Özal'a yakınlığı nedeniyle Kuzgun Barajı'nın yapılmasında ve Daphan Ovasının sulamasında etkin çalışmalara imza atmıştı.

Aslında Tahsin Beyi tanıyanlar onun sevdası, hayali olan fikrini bilirler. Tahsin Bey tam bir Ovit sevdalısıydı. Bütün ömrü Ovit tünelinin açılması için gösterdiği çabayla geçti. Yazdı, teklif etti. Durmadı. Bıkmadı. Usanmadı. Rize yerel basını bu çabaya çok büyük oranda destek verdi.

Ovit onun rüyalarını süsledi. Bu arada Kırık Tüneli beyninde olgunlaştı.... Dallı Kavak tüneli Erzurum'u  bir liman şehrine dönüştürebilecekti...  Buna gönülden inanmıştı. Evet, Tahsin Bey bu üç tünel için hayatının çalışmasını yaptı. Tahsin Bey bununla kalmayarak Ilıca'daki NATO petrol tesislerinin sivilleştirilerek 20 ilin akaryakıt ihtiyacının buradan yapılması için çalıştı, çabaladı.

Erzurum ovasının sulaması için başta siyasiler olmak üzere Devlet Su İşleri bölge müdürlüğünün kapılarını aşındırdı. Tüm bunlar olurken Erzurum Kalkınma Vakfı Sultan Sekisi programını Ovit olarak belirlemiş başkan ve yönetim kurulu üyeleri gereken hazırlıkları yaptıktan sonra 29 Haziran günü İspirde Ovit Tüneli paneli düzenlemiş, Rize ve Erzurumlular bu panele iştirak etmiş, Çay TV dört saat canlı yayın yaparak Ovit'i Türkiye gündemine taşımıştı. İşte o toplantı Tahsin Bayramoğlu'nun sevindiği en önemli toplantıydı. Ertesi yıl "Ovit Tünelinin" temeli atılırken beraber konuşmaları dinlemiş  ve temel atmadan son derece mutlu olmuştu.

2004 yılında AK Partiden İspir İl Genel Meclis üyesi seçildi....! Savunduğu "Erzurum Liman Şehri Olmalı" fikrini burada da sürdürdü. Fakat Bayramoğlu'nun bu çalışmaları bazılarını rahatsız etti. Bir keresinde partinin iç disipline uymayarak Erzurum İl Genel Meclisi Başkanlığına aday oldu. Bu bardağı taşıran son damlaydı. Üzücü olaylar yaşandı.

Tahsin Bayramoğlu çok ama çok üzülmüştü. Zaman zaman sohbetlerimizde bu üzüntüsünü belirtir içten içe gözyaşı akıtırdı. Medeni ölçülerde insanları seven, dost canlısı, edep ve erkânıyla tam bir DADAŞ olan bu güzel insan şehrin son dönemlerde yetiştirdiği ender beyefendilerinden biriydi.

Son zamanlarda yakalandığı hastalık nedeniyle evinde tedavisi devam ederken Ovit, Dallıkavak ve Kırık tünelleriyle ilgili bilgi alışverişini telefonla yapmayı sürdürdüm.  Erzurum Sevdalısı bu güzel insana Allahtan rahmetler diliyorum.