Ülkemiz yerel bir seçim sürecine daha girdi. Geçen seçimlerde olduğu gibi bu seçimlerde de birçok kişi üyesi bulunduğu partisinin belediye başkan adaylığı için çalışmalara başladı.
Ancak özellikle Erzurum gibi sağ görüşün yani milliyetçi İslamcı muhafazakâr şehirlerde, hangi parti hangi önemli şahsiyeti şehrin belediye başkanlığı için aday gösterecek endişesi bulunmuyor.
Çünkü şu anda AK parti hangi adayı belediye başkanlığına aday gösterecek o konuşuluyor. Bu durum iyi mi kötü mü tartışmalı bir husus.
AK parti açısından olumlu bir durum şüphesiz. Fakat diğer sağ görüşlü partilerin seçimi kazanma konusunda sanki umutları yok gibi, sadece seçimlerde aday adaylıkları ile AK parti haricinde herkes kendi partisine bağlılıklarını sunacakmış gibi görünüyor.
Açıklamak gerekirse, örneğin Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığı için MHP mutlak kazanma duygusundan ziyade iyi bir adayla mevcut bulunan oylarını koruma veya az da olsa artırma pozisyonunda bekliyor gibi. Gibi diyoruz çünkü MHP genel merkezi ve yerel birimleri dahi iddialı şekilde hiçbir açıklama yapmadı henüz. Belki de adayların kesinlik kazanmamasından dolayı da böyle bir bekleyiş olabilir.
Ama AK partiye bakıldığında ise Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterilecek kişinin kesin bir şekilde başkan olduğundan hareketle ekipleri oluşturulmakta ve kulisler yapılmaktadır.
Örneğin iki uluslararası organizasyonun yöneticisi olarak Başbakanın atadığı Bekir Korkmaz aday adaylığı sürecinde aday olması halinde ekibini hazırlamakta, diğer yandan değerli bir bilim adamı olan Prof.Dr. Muzaffer Gülyurt beyefendi de aday adaylığını adaylığa çevirdiği an için ekip hazırlığı yapmaktadır. Bu durum AK Partinin diğer aday adayları içinde geçerli. Yani aday olmaları halinde AK partinin büyükşehir belediye başkanlarından biri olacağına kesin gözüyle bakılmaktadır.
Bu noktada sağ görüşlü illerde MHP ile seçim yarışına hazırlanan AK parti geçen seçim sonuçlarına ilişkin önemli bir güven duygusuyla hareket etmektedir.
Burada önemli olan nedir?
Önemli olan her ilin mevcut kaderini değiştirebilecek projelere, planlara sahip birilerinin o ilin belediye başkanı olarak tarihte yerini almasıdır. Çünkü partilerden ziyade insanların geleceği önemlidir.
Herhangi bir partinin gelecekte çok taraftarının olması mı önemli yoksa bir toplumun daha iyi bir şekilde yaşaması mı önemlidir?
Bir vatandaş olarak ben, ailem ve çocuklarım için hangi parti yerel düzeyde iyi bir şekilde imkânlar sağlayacaksa o parti ve onun gösterdiği aday önemlidir.
Hiçbir parti yerelde yaşayan kişilerden önemli değildir. Ancak kişilere ve onların yaşantısına saygı duyan parti önemli olabilir. Demem odur ki herhangi bir parti adam gibi bir aday gösterir de partisine değil de bizlere yani halka hizmet etmeyi ön planda tutarsa o kişi ve partisinin seçimi kazanmasını umut edilir.
Beklentimiz iyi insanların partilerinden aday gösterilerek seçim yarışına girmeleridir. Yoksa Başbakan onu aday gösterdi, Devlet Bahçeli bunu aday gösterdi diye seçim yapılmamalıdır. Bizler güzel ve iyi insanlarız. İnsanız diyorum çünkü bizleri mal yerine koyan siyasetçiler artık tarih sahnesinde bile yer bulamıyorlar kendilerine.
Bu nedenle önemli olan halktır ve bizlere hizmet etmeye aday olacak kişilerde bu durumu artık iyi benimsemelidirler.