Cumhurbaşkanlığı’nın forsundaki on altı yıldızın her biri tarihte kurulmuş bir Türk devletini sembolize eder. On altı Türk Devleti, Çin Seddi’nden Adriyatik kıyılarına kadar olan bölgede kurulmuştur. Bu devletlerin yurttaşı olan herkes barış ve adalet içerisinde yaşamışlar ve varlıklarını sürdürmüşlerdir. Ecdadımız devleti yaşat ki insan da yaşasın ilkesini önemsedikleri gibi, tabiatla ve hayvanatla da barış içerisinde yaşamayı önemsemişlerdir. Atın ehlileştirilmesi önemli bir yetenektir. Türkler at terbiyesini iyi bildikleri için insanı yönetmeyi de iyi bilmektedirler. At terbiyecisine seyis denir. Siyasette bu kökten gelmektedir.
Atı ehlileştirerek onu can yoldaşı ve şeref unsuru saydığı gibi diğer hayvanata da bu gözle bakmışlardır. Çift başlı kartal hem batının hem doğunun güvenliğini ifade eder. Huma kuşu ona yükseklerden seslenir. Bu açıdan devlet kurduğumuz her yerde inşa ettiğimiz kale, cami, hisar, mektep, medrese, darüşşifa, köprü, türbe, kışla, tabya gibi binaların çoğunda kuş evlerine şahit oluyoruz. Duvar ustaları kuşların küçüklüğünü ve büyüklüğünü göz önünde tutarak binanın estetik görünümüne uyum içerisinde kuş evleri yapardı. Köy ve kasabalarda ahır, samanlık ve çatılar her türden hayvanın barınak yeriydi.
Üzülerek ifade edelim ki, modern binalar bu canlılara hayat hakkı tanımamaktadır. Modernleşen dünyada tabiat ötelenerek yaşanmaya çalışılmaktadır. Sanat ve zarafetten yoksun binalar, sokaklar ve caddeler insana yapay gelmektedir.
Kaliteli hayat tabiatla iç içe ve onunla barış içerisinde geçen hayattır. Ülkemiz coğrafi konumu, iklimi, toprağı, havası, güneşi, suyu, bitkisi, hayvanı ve ağaç türleri açısından nadide ülkeler arasındadır. Sıkıntımız insanımızda. Bunun yeterince özellikle de üniversite mezunlarımız farkında değillerdir.
Park sözü Fransızca, cadde kenarlarının ve otomobillerin korunduğu yerin adına park diyoruz. Çokça da park parası ödüyoruz. Mesire, bağ ve bahçe adını kullanmayı bıraktık, bunların yerine de park sözünü kullanıyoruz. Ülkemizin hemen her yerinde olduğu gibi Erzurum ve ilçelerinde de özel evlerin bahçeleri olduğu gibi umuma açık bahçeler de vardı. Halk oraya gider, dinlenme ve eğlenme ihtiyacını karşılardı. Hayvanat bu bahçelerde kanat çırpar, yarışırcasına öter, ben de varım derdi.
Kuşların göç yollarında sazlıklar önemli görevler üstlenmekteydi. Bu sazlıklarda hayvanlar güvenli bir biçimde ürer, çoğalır yollarına devam ederdi. Dumlu kasabasının önündeki büyük Karasazlık, bu görevi en iyi yerine getiren mekândı. Güz mevsimine doğru bu sazlıklar biçilerek şehrin hamam ve fırınlarına satılırdı. Halkın geçim kaynaklarından biriydi. Bu sazlık açılan cetveller, su kanalları yoluyla kurutuldu.
Yeryüzü sadece insana ait ve yeryüzünün tek sahibi oymuş gibi davranılmaktadır. Elbette hayat ortaklarımızı hayatımızdan kovmamızın bedelini ağır ödeyeceğiz. Küresel afetler bunun habercisidir.
Şimdi, bu kadar girizgâhtan sonra aklı yeten, sorumluluğu olan başta belediyelerimiz, valilik, müftülük, üniversite, askeriye, orman işletmeleri, sivil dernekler gibi kurum ve kuruluşlar kentimizin ve ülkemizin kuş evleri eksikliğini fark ederek üzerlerine düşeni yapmalıdırlar.
Bir kent ağacıyla, çiçeğiyle, tarihi eserleriyle, mesire yerleriyle, kuşuyla, hayvanatıyla güzeldir. Bu açıdan Erzurum kent meydanı, kale ve çevresi imar edilirken kuş evleri, estetik ağaçlar, su havuzları unutulmamalıdır. Yeni yapılan parklarda da kuş evleri yapılmalıdır. Lalapaşa Camii’nin önünde kanat çırpan, elime konan bir güvercin istiyorum. Çocuklarımız bu meydanda gezerken onlara sevgiyle biraz yem atsın ki hayvan düşmanı olmasınlar. Hayvanı, bitkiyi seven insanı da sever. Eskiden parklarda çiçekleri koparmayınız, çimlere basmayınız yazılırdı şimdi ise şükür çiçekleri koparmıyoruz, çimlere de basıyoruz.
Su her canlının yaşamasında en temel unsurdur. Hayvanatın su ihtiyacını gidermek için rahmet taşları yapılarak su ve gıda ihtiyacı ihmal edilmemelidir.
Tüm canlıya sevgi ile bakan insana ben de sevgi ile bakıyorum. Ona özeniyorum. Elinden, dilinden, niyetinden zarar görmeyeceğim gerçek insan işte bu diyorum. Vesselam.
Ali TUNÇ 11 Yıl Önce
ağzınıza sağlık sayın hocam çok farklı ve de iyi bir konuya değinmişsiniz. fakat bunu başarabilmemiz için türkiye şartlarında henüz bunun mümkün olmadığını düşünüyorum. bunu başarabilmek için öncelikle iç savaşın sona ermesi, ülkede ekonomik sorunların işsizliğin ortadan kaldırılması gerekmektedir. bu sorunlar kaldırılacak halk huzuru bulacak ki bu tür şeylere de yer verebilsin. ama yine de böyle bir düşünceden dolayı bizi aydınlattığınız için teşekkürler ederim..
kredi teklif 11 Yıl Önce
herhangi bir amaç için bir kredi gerekiyor. ben adı, bay raymond johnson duyuyorum. ben bir hükümet onaylı borç veren duyuyorum. ben ucuz bir oranda şirket, firma ve sanayi kredi veriyoruz. ben de% 3 ucuz bir oranda bireysel kredi ve bireysel kredi veriyoruz. movisterloan@gmail.com: ilgili bize başvurun