Çocukken birbirimize “oruçluyuz” dediğimizde, ilk tepkimiz şöyle olurdu: - Hele çıkart diline bakayım!
Geçenlerde aynanın karşısında gelince aklımıza; istemsiz bir biçimde çıkarıvermiş olduk dilimizi…
O da ne!
Resmen tüy bitmişti dilimizde…
Her ne kadar ilk görüşte şaşırmış olsak bile aradan az biraz zaman geçince, aslında çok doğal bile karşıladık bu durumu…
Öyle ya!
Tüy bizim dilimizde bitmesin de, daha nerede bitsin ki!
Yanlışa “yanlış” diye diye…
Doğruya “dikkat” çeke çeke…
Vatandaşın sorununu, sıkıntısını, problemini bas bas bağıra bağıra bihal olduk artık…
Ve dilimiz son olarak da şu futbol liglerine dönüş meselesini getirmişti gündeme… “Olmaz!” demişti…
“Bu ortamda futbol oynatılmaz!” demişti…
“Virüs, bu kafayla bizim yakamızı bırakmaz” demişti…
Nitekim olan oldu işte…
Aralarında Erzurumspor’un da bulunduğu birçok kulüp, pozitif vakalarla uğraşmaya başladı…
Beşiktaş… Kasımpaşa… Giresunspor…
Göreceksiniz, bunlara ilerleyen günlerde yeni kulüpler de eklenecek, yeni futbolcular da…
Peki, kimsenin umurunda olacak mı bu durum?
İhtimal ki, olmayacak…
Zira bir-iki geçmiş olsun mesajıyla geçiştirilip kapatılacak bu mesele de; Türkiye’de daha birçok meselede olduğu gibi…
Her neyse…
Bu saatten sonra olabilecek hiçbir şeye şaşırmamak lazım aslında…
Tabi dilimizde biten tüylere de…
EŞŞEKLİĞİN BU KADARI!
Gariban bir köylü şehre inmişti. Büyük bir mağazada iki kişinin karşılıklı oturup konuştuklarını gördü. İçerde bir masa ve üç dört koltuktan başka bir şey görünmüyordu. Merak etti ve içeri girdi:
- Selamünaleyküm ağalar.
- Aleykümselam hemşerim ne istiyorsun?
- Merak ettim acaba burada ne satıyorsunuz?
Köylü ile dalga geçmek isteyen satıcı sırıtarak cevap verdi:
- Eşek satıyoruz.
Köylü de taşı gediğine yerleştirdi:
- Sadece ikiniz misiniz yoksa daha var mı ?
Nihat 5 Yıl Önce
Doğru demişsiniz. Hüseyin Üneş de takıma sahip çıkmayarak ihmal suçlusudur bence.