Genelden yerele bir panoramik analiz yapalım…
Ellerini ovuşturan Simon Peres, “Erdoğan, Türkiye’yi İran yapmak istiyordu… Ortadoğu’da ikinci bir İran’a yer yok” açıklamasıyla adeta ‘Oni Minut’ un rövanşını alıyordu…
Batı medyası “Erdoğanizm bitti!” yorumuyla çalkalanıyor…
HDP’li Burcu Çelik’in Muş’taki konuşmasında “Bu memleketten defolup gideceksiniz… Bize uzattığınız o KELEŞİ size çevirmesini BİZ çok iyi biliyoruz..” açıklamaları Selahattin Demirtaş’ın “Gıcır Gıcır Anayasa..” söylemine tezat, Erzurum milletvekili seçilen Seher Akçınar’ın başörtüsüne erken uzanan bir el olarak da yorumlanabilir…
Ve Yalçın Akdoğan’ın, “Dağdan gelip bağdakini mi susturacaklar?” “Türkiye’ye susturucu mu takacaklar…” ifadeleri..
TV ekranlarında, masa ve kulislerde yapılan aritmetik hesaplamalar, koalisyon senaryoları…
Muhtemel ortaklar ön fikirlerini beyan ettiler…
Bahçeli, seçim gecesi ilerleyen saatlerde öyle bir açıklama yaptı ki, hayli izafi…
Kesin karar mı, siyasetin gereği blöf mü ilerleyen zamanda göreceğiz.
Tam da bu nokta, soyadıyla müsemma eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yüreklere su serpen bir yorum ve açıklaması bültenlere düştü… “Ülke yönetimine anne şefkatiyle bakmak lazım..”
Her ne kadar Murat Karayalçın, seçim akabinde, kazanmış komutan-lider edasıyla, “Bu iş bitmiştir, Sorumluluk bizim..” dese de, B ya da diğer planlarına şimdilik hazırlıksız görünen veya henüz belli olmayan iktidar partisinde ses yok. Belki de bi dünya problem, bomba gibi, kendilerinin de içinde olmayacağı bir kucağa bırakılacak...
Gelelim Erzurum’a…
Doğu ve güneydoğusundaki iller Ağrı, Iğdır, Ardahan, Kars, Muş, Bingöl, Kars sonuçları malum…
İl sınırları içerisine adım atılınca, ilçelerin demografik yapısıyla merkeze doğru bir boğumlama görülebilir sessizden..
Batı il komşu Erzincan’da CHP yine kendini muhafaza ederken…
CHP Erzurum’da yine yok…
MHP kalenin burcuna bir türlü çıkamıyor…
İttifakın el ele tutuşu yetersiz kaldı…
AK Parti, iktidara, yerel yönetimlerine rağmen sınıfta kaldı…
Şehirde teşkilatlanmayı henüz başaramayan, kendini anlatamayan CHP, birkaç Gonca Hanım’la belki birkaç puan daha artırabilir…
İttifakın ortakları, kulağıma gelen farklı taleplerdeki ısrarlarından, MHP trenine binmedikleri için, kendi içlerinde epey bir süre daha emekleme döneminde kalacak gibiler…
Kaleyi AK Parti’ye kaptıran MHP, 4 Haziran’a kadar 2 görünüyordu. Bunu 3 ay önce bir TV programında ben de ilk tahmin olarak dile getirmiştim. Mevcuda dilim varmamıştı… Ama 4 Haziran’da HDP mitingindeki görüntüye, piknikte olmalarına rağmen açıklık getiremediler. O gün akşam caddedeki zafer konvoyları da kendi aleyhlerine tuz-biber olduğunu naçizane tahlil edebilirim.
MHP ayrıca ne basını gerekli ve yeterli şekilde kullanabildi, ne daracık dar merdivenli o 4-5 katlı il binasından kurtulabildi…
MHP’nin kadın kolları da seçim arifesinde hemen hemen hiç yoktu…
AK Parti, buruk sonuca rağmen başarının yarısını kadın kollarına borçlu.
Her zamanki gibi kurumsal çalıştı, kapı kapı dolaştılar…
Erzurum’un Kazlıçeşmesi, İstasyon Meydanı yazımda belirtmiştim. Alana inen caddenin sağ tarafını kadınlar doldurmuştu.
Bunda, Fazilat Abla’nın başlangıçta göstermelik de olsa yanında olduğu, sonrası kadın kollarınca yalnız bırakılmayan Zehra Hanım’ın ciddi katkısı var.
Zehra Hanım her ne kadar gösterildiği güney ilçelerinde AK Parti açısından hezimet yaşandı ise de, merkezde çok iyi çalıştı.
Diğer adaylar da hemen hemen çoğunlukla merkez ve kuzey ilçelerinde yoğun görev yaptılar.
Güneyi boş bırakmadılar ama seçime bir gün kala partilerinin ilçe başkanı kaçırılıp ağzı burnu dağıtıldıktan sonra serbest bırakılırsa, o ilçeden, komşu ilçelerinden ve köylerinden ertesi gün ne sonuç beklersiniz?
AK Parti kendi içinde mutlaka iyi bir analiz yapacaktır.
Ama yine de bir iki yorum ben eklemek isterim;
Bürokrat ya da siyasi, partili partisiz, çoğu insan dışlandı, küskünler çoğaldı…
Son birkaç dönem teşkilatlanmalarda yapılan hatalar…
Yerel yönetimlerin halka bakışı, gerçek anlamda çalışan STK ve mevcut vekillerin bu şehirdeki insanların beklentilerinin genel merkeze ulaştırdıkları raporlarının dikkate alınmaması…
Uzun bir süre aklına tapan yerel yöneticilere teslim edilen şehir, şimdi sözde Erzurumlu, İstanbul mukimlilerin (başta basın, işadamı v.s) plan, proje ve pof oflamalarına maruz idarecilere emanet edilmesi…
Bir Karadayı mağdurları gerçeğine bile çözüm üretilemedi…
AK Parti üzerinde şu gerekçeyle fazla durdum…
Bu şehrin her tarafı darmadağınık…
Kentsel dönüşüm adına şehir merkezi savaştan çıkmış görünümde…
Varoşlara kazma vurulmuş, bir sürü proje başlatılmış…
‘Dağ Mahallesine Devlet Eli’ diye bir başlık atmıştım bir ay olmadı. Gidin inşaat sürecine bir bakın!
Akabinde Ilıca yolu üzerinde tören masrafı bile sadece onlarca bini bulan manyak bir proje tanıtıldı şehir merkezinin hemen batısına… Gidin bir bakın! O gün dökülen 8-10 el arabası harçtan başka bir şey göremezsiniz…
Daha kimin kiminle nasıl bir hükümet oluşturacağı bile doğru dürüst konuşulamazken, varsayılan ortak bir hükümetle buralarda başlatılan projeler koalisyonların hangi aktarımlarıyla yürüyecek?
Derkeeen
Yine yan monitöre bir haber düştü erken…
“Diyarbakır’da PKK’dan infaz; Hedef dindar Kürtler…”
Madalyonun öbür yüzü böyle arkadaş…
Bilmem anlatabildim mi?
menderes gönüllü 9 Yıl Önce
Türkiye Büyük bir devlet diyoruz ya dıştaki düşman güçler böyle bir fotografın gerçekleşmesini görmeyi hayal bile edmek istemediler. Bu normaldir. Çünkü adı üstünde düşman ya içerdekilere ne ad verecez. Çok fazla konuşmaya gerek yok Nasıl yönetilmek isterseniz öylede yönetilirsiniz sözü tamda bu seçimi anlatıyor.Yapacak bir şey yok. Halk seçimini yabtı.Vatana millete hayırlı olmasını diliyorum. Allah sonumuzu hayretsin.Güzel yurdumun güzel insanlarına huzur battı demekten başka bir şey bulamıyorum . Zaman her şeye gebe .Görelim MEVLA neyler inşallah güzel eyler. İyi geceler