Erzurum Kalkınma Vakfı ve Bölgesel Kalkınmada Tohumculuk

Resimde Eflatun ve Aristoteles yan yana yürüyerek ders görmektedirler. Bu resmide elinde Timeo eserini tutan Eflatun, sağ elinin şahadet parmağını yukarı kaldırarak öğrencisi Aristoteles’e :“ Hakikat göklerdedir ve her şey hakikatin yansımasıdır” demektedir. Aristo da sol elinde Etika kitabını tutarak sağ eliyle de yeri işaret ederek hocası Eflatun’a : “Haklısınız ancak ayağımızı bastığımız, yedimiz, içtiğimiz, havasını aldığımız aşağıdaki hakikatleri de unutmayalım” demektedir. 

 Filozofların resimde ifade ettikleri gibi hakikatleri aramalıyız. Ancak bize düşen, hakikati sadece ne yerde ne de gökte değil her yerde aramalıyız.

İşte yaşadığı kentin, bölgenin ve ülkenin gerçeklerini aramayı kendine dert olarak alan Erzurum Kalkınma Vakfı (ERVAK) tarafından geleneksel olarak düzenlenen Sultan Sekisi toplantılarının 19’ncusu 17.06.2012 Cumartesi günü Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nde yapıldı.

DAP, Kış Turizmi, Ovit, Hızlı Tren, Tabyalar gibi önemli farklı konuları gündemine alan ERVAK’ın bu yılki Sultan Sekisi toplantılarının konusu “Bölgesel Kalkınmada Tohumculuk” tu.

 

Ervak başkanı Erdal Güzel, bugün tohumculuk konusunda bölge için önemli bir çalışmayı gündeme taşımak amacında olduklarını kaydetti. İzmir İktisat Kongresi’ne vurgu yapan ve bölge için tarım ve hayvancılığın önemine işaret eden Güzel, Erzurum ve bölgenin kalkınmasının en önemli sektörlerinden birisinin tarım ve hayvancılık sektörü olacağını vurguladı.

Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak “ Tohum Islah Enstitüsü’nün kuruluş müjdesini verdi.”

“Bölgesel Kalkınmada Tohumculuk” konulu panele geçildi. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Vahap Yağanoğlu’nun yönettiği panele konuşmacı olarak Prof. Dr. Kemalettin Kara, Prof. Dr. Binali Çomaklı, Türkiye Tohumcular Birliği Yönetim Kurulu üyesi Doç. Dr. Seyit Ahmet Bağcı ve Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Şerafettin Çakal katıldı.

Panelde şu gerçek ortaya çıktı:

*Ülkemizde tohumluk üretim sistemlerinin oluşturulmaması,
*Tohumlukla ilgili bir alt yapının olmaması,
*Bölgede özel sektöre ait bu konu ile ilgili bir birimin bulunmaması.

Ervak’ın bu konuyu gündeme getirmesi ne kadar isabetli olmuştur.

 

Gerçeklerle yüzleşmek bizleri hayal kırıklığına uğratmaktadır. Bahçeme bu yıl çim tohumu serpmek için tohumcuya gittiğimde tohumcu:

 -yerli mi ithal mi tohum istersin.

- İthal ver dedim.

Üniversiteler, kamu kurum ve kuruluşlar bahçelerine sanırım hep ithal çim tohumu almaktadırlar. Kimse sormuyor mu; çim tohumunu daha kaliteli niye üretemiyoruz? Bu iş çok mu zor?

Ektiğim maydanoz tohumu bugün hala çıkmadı. Çünkü sertifikalı ürün değildi de ondan. 

Ne mutlu yaşadığımız hayatın gerçekleriyle bizleri yüzleşenlere ve yüzleştirenlere.

Yazıklar olsun yaşadığı hayatın gerçeklerine göz yumanlara ve yumduranlara.

Akif’in şu dörtlüğüyle yazımıza son verelim:

Ecdadını zannetme asırlarca uyurdu;

Nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu?