Saklanmaya neden insanın başta ailesi, sosyal çevresi, görüş tarzı, eğitimi etkin nedendir. Yine de ne kadar saklanırsak saklanalım, yapıp ettiklerimiz, konuşmalarımız, işlerimiz, tutum ve davranışlarımız bizi ele verir.
Yüksek değerlerin duygusuna sahip olan erdemli insanlar da saklanırlar ancak bu aşırı dozda ve maksatlı bir saklanma olmadığı için doğal ve kendiliğinden bir saklanmadır. Yine de insan göründüğünden ve ifadelerinden daha derinlerde olan bir varlıktır.
Araç değerler duygusuna sahip olan erdemli olmadığı halde erdemli gözüken insanlar kendini saklamada çok mahirdirler. Burada saklanma bilerek ve maksatlıdır.
Bu insanların saklanmalarına neden olan tutumu ve niyetleri şöyledir:
Hiç kimseyi darıltmak istemezler.
Yerine ve durumuna göre konuşurlar ve ona göre davranırlar.
Açıkça, herkesin yanında gerçek düşüncelerini söylemezler.
Yuvarlak sözlerle, gerçek düşüncelerini saklamak için büyük çaba sarf ederler.
Gerçekçi olmayan, münafık tipli çıkarcı insanlarda kendini saklamak ustalık haline gelmiştir. Çünkü bunlar her şeyi çıkarına göre hesap-kitap yapan insanlardır. Çıkarlarına zarar verecek insanları darıltmamak için büyük çaba gösterirler. Demagoglar yani laf ebeliği yapanlar bu işte mahirdirler. Düşünmeye gerek görmeyen insan yığınlarını belli bir dereceye kadar inandırıp, güvendirerek onları aldatabilirler. Bu güvenin sonunda zarar- ziyan ve boş laflar olduğu ortaya çıkınca “şapka düşer kel görünür” olur.
İnsanın kendini doğal ve maksatlı olmadan, ikiyüzlü ve maksatlı olarak saklaması kişiliğinin sağlıklı kalmamasına neden olmaktadır. Hep içine atarak yaşama ve gerçek niyetinin açığa çıkma korkusu onu daima tedirgin etmektedir.
İnsanın saklanmaya az ihtiyaç duyduğu dostları, sevdikleri ve ailesidir.
Hani diğer bir öz değişimizde de dendiği gibi “ zekânızı dostlarınıza karşı kullanmayınız.”
serdaryiğit 11 Yıl Önce
değerli hocam, emyeğiniz bizde çok saygıyla ellerinizden öpüyorum kısa zamanda çok şeyler öğrendik