Dert bir değil ki, elvan elvan!
Salgın yüzünden dengesi düzeni alt-üst olan vatandaşı bu kez de faturalar vurdu…
Elektrik, doğalgaz, telefon, falan filan…
Uçmuşlar uçmuş!
Geçen ay elektriğe 130 ödeyene bu ay gelmiş en az 230, 200 ödeyene gelmiş 350…
Doğalgaz da öyle…
Almış başını yürümüş resmen faturalar…
Bunu ilgilisine sorsanız, cevapları hazır:
Ne diyecekler?
- İnsanlar evde kalınca, tüketim de arttı doğal olarak…
Hı hı…
Uzun zamandır kapıda bacada kalıyorduk ya; dedik ki şöyle ülke olarak biraz da evlere tıkanalım, öyle değil mi?
Yani fantezi dünyamızı öyle bir geliştirdik ki; örneğin bir yandan kombileri yakarken, diğer yandan pencereleri açtık… Sonra evdeki tüm ışıkları açık ve elektrikli tüm ev aletlerini de çalışır vaziyette tuttuk…
Sebep?
Dedik ya; sırf muhabbet olsun diye…
Hal böyle olunca, bizim tedarikçi firmalar da, hazırladıkları faturalarla bu muhabbeti pekiştirmek istemişler demek ki…
Yoksa kesinlikle bir art niyetleri olamaz onların…
Hani ortada sıra dışı bir durum olsa anlarız; yani ne bilelim meteor yağmuru ya da yer çekiminin ortadan kalkması gibi…
Böyle şeyler olsa, o firmalar emin olun der ki:
- Evet, ülkemizde olağanüstü bir durum var ve bu süreçte bizim de mutlaka bir şeyler yapmamız gerekir vatandaşlarımız için…
Öyle değil mi ama?
Evet, öyle de, neylersiniz ki Türkiye’de her şey yolunda ve kesinlikle sıra dışı hiçbir durum da yoktur ortada…
Gelelim salgına…
Salgın sıra dışı bir durum mudur?
Evet…
Kime göre?
Size göre, bize göre…
Peki, ya tedarikçi firmalara göre salgın nedir?
Onu da faturalara bakınca anlıyoruz zaten…
Hülasa…
Salgın; rahatı bozulsun istemeyenler, tuzu kuru olanlar ve gemisini yürütmekten başka hiçbir derdi bulunmayanlar için sadece fantastik bir dönemden ibaret, işte o kadar…