Geçtiğimiz hafta sonunu bir arkadaşımla biraz kafa dinlemek için Rize’de geçirmek üzere yola çıktığımda, yol güzergahımızda diye İspir’e de bir uğrayalım istedim.
Uzun zamandır görmediğim İspir’de ki bir arkadaşımı aradığımda, ‘’Gel, gel. Hakkında neler duydun bilmiyorum ama gel de İspir’in ne kadar geri kaldığını gözlerinle gör’’ dedi, çok şaşırdım.
Yolumun üstü diye artık o İspir’i görmek şart olmuştu adeta. Uzun zamandır gitmediğim, özellikle AK Parti iktidarının, özellikle de Sağlık eski Bakanı Recep Akdağ’ın el bebek, gül bebek baktığı ilçesi İspir gerçekten de geri mi kalmıştı?
Söylenen doğru muydu? Valla ne yalan söyleyeyim, gerek ilçenin girişinde ve gerekse ile merkezindeki gördüklerim, o arkadaşın abarttığını anlamama yetti de arttı bile.
İyi kötü günümüz şartlarında normal bir ilçeydi gördüğüm.
Özellikle de Büyükşehir Belediyesi’nin bu ilçede ki izlerinin çok belirgin olduğunu görmemle birlikte ancak bu kadar İspir’in güzelleşebileceğini düşünmeden edemedim.
Kaldı ki o arkadaşımın hele de güney ilçelerini görmemişliğine verdim İspir ile ilgili olumsuz düşüncesini.
Belli ki geri kalmış ilçe görmemiş bu arkadaşım!
Nihayetinde İspir bir ilçe ve ancak bu kadar olabilirdi, o da iyi kötü, olmuş.
Gezdiğim Rize’nin özellikle sahildeki ilçeleri birer mini kente benzemiş ama İspir’i de öyle görmek en azından siyasi olmasa da coğrafi yönden haksızlık olur diye düşünüyorum.
Bak belediye başkanı sevgili Ahmet Coşkun’un ilçede fazla durmadığı, hep dışarıda olduğu eleştirilerini de kabul ederim ama bu İspir’den sırf Rize’ye yakın diye de bir Ardeşen olsun muamelesini beklemek pek de gerçekçi olmazdı!
Bu benim son kararımdır!
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Âdemoğlu hilebazdır kimse bilmez fendini, sen kime iyilik edersen sakın ondan kendini!
DUVARIN DİLİ : Ben, seni beklediğim kadar dolmuş beklemedim!