‘’Hiçbir ok yoktur ki bir hedefe ulaşmamış olsun’’ diye güzel bir laf vardır.
BB Erzurumspor’un Ümraniye karşısındaki skorundan çok aldığı galibiyeti önemsemek gerek diye düşünüyorum.
Maç sonrası tabelaya yansıyan skor camiayı memnun etmemiş görünse de bana göre o galibiyet yarı finalin ikinci maçında Erzurum’un işine çok yarayacaktır.
Tabi gereği gibi kullanılması halinde!
***
Son haftalarda Erzurum takımı her maç üstüne koyarak oynuyor.
‘Doğru yerde, doğru zamanda, doğru sonuç’lar aldı.
Hiç hesapta olmadığı halde play-off’a çıkması bunun bir göstergesidir.
Ümraniye maçında da yine doğru işler yaptı Erzurum.
Maçın daha başında geriye düşmesine rağmen öne geçmesini bildi.
Ben her zaman diyorum.
Bu takım baskılı ve de önde oynadığı müddetçe her dakikası gol kokuyor.
1999’da 1.lige çıkarken bile böyle değildi.
Bu kadar gole yakın, özellikle iç sahada galibiyeti yakıştıran bir takım ahan ki yeni görüyorum.
Onca golü atmış olması da bunu gösteriyor zaten.
Ama nedense özellikle orta sahası biraz daha iyi olan ve de ayağa pas yapan takımlara karşı bir zaafı var bu Erzurum takımının.
Dün de kalesinde 3 gol görmesi biraz da bu yüzden oldu.
Esasında Erzurum’un gol yemesi çok anormal değil, anormal olan bana göre dünya kadar gol atması gerekirken ayağını gazdan çekmesi, sayıyı hep az tutması!
Sadece 4-2’lik skor üstünlüğünü 5-2’ye çevirmek varken, skoru bir tık daha ileri taşımak varken Erzurum takımının bunu yapamamasını anlamakta zorluk çekiyorum.
***
Velhasılı ikinci maçta Erzurum rakibine göre yine de bir adım önde.
Her türlü beraberlikte Erzurum finalde olacak.
Ümraniye’nin bir şekilde maçı galip bitirmesi gerekir ama sanmam ki biri de Erzurum’un yenileceğini söylesin.
Yenilir mi, yenilebilir elbet.
Ama herkes de biliyor ki bu kolay da değil.
Hele ben hiç diyemem, aklımı peynir ekmekle yiyemem!
Bence ikinci maçı Erzurum değil, düşünecekse Ümraniye düşünsün!
O yüzden taraftarlar fazla da endişeye kapılmasın.
Sözümü yine güzel bir özdeyişle bitirmek istiyorum.
İnsanın özü neyse gözü de onu görür!
Dağılabilirsiniz…
--