Bu sabah televizyonların son dakika link kurmasıyla ekranlara getirilen görüntüde, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, bir ilköğretim okulunda yeni okul servis yönetmeliğini birlikte açıkladılar.
Doğrusu pek hoşuma gitti… Çünkü konu önemli, hazirunda ilgili bakanlar ve çağımızın en önemli iletişim aracı televizyonda “son dakika” bağlantısı ile toplumun her kesimini ilgilendiren bir konuda alınan kararlar ve uygulamalar hakkında bilgi verdiler.
Bu sırada aklımdan, Türk filmlerinin “baskın basanındır” felsefesi ile derse giren klasik tarz öğretmen tiplemesi üzerine iki satır yazayım dedim.
Neden mi?
Ben olsam;
Çocuklar, çıkartın kağıtlar, yoklama yapacağım !
-Dersimiz kompozisyon,
-Konu ulaşım… Okula hangi araçlarla gelip gidiyorsunuz? Karşılaştığınız sorunlar ve beklentileriniz nelerdir?
-Dersimiz resim, Dünyayı güncel nasıl görüyorsunuz, Türkiye’yi resmedin, henüz Erzurum’da kar yok ama daha şimdiden akşamları görülen hava kirliliğini, okul bahçenizi vb. daha bir sürü konu resmedin!
-Konu çevre… Okula gelip giderken, çevrenizde gördüğünüz, yolları, araçları, kısaca Erzurum trafiğini yazın, resmedin!
-Dersimiz Türkçe, okul yolunda arkadaşlarınızla ne tür sohbetler yapıyorsunuz?
-Dersimiz teknoloji ve Tasarım… En çok kullandığınız teknoloji araçları nelerdir? Ne kadar sıklıkla kullanıyorsunuz? Bu anlamda farklı neler tasarlamak isterdiniz?
-Dersimiz Beden Eğitimi ve Spor… Spor yapıyor musunuz, ailede spor yapılıyor mu? Hangi sporları daha çok seviyorsunuz. Bulunduğunuz şehir hangi spor dallarında daha başarılı? Hangi takımı tutuyorsunuz? Ya da bu son cümle futbol haricinde olabilir…
-Dersimiz Rehberlik ve Kariyer Planlama… Çocuklar, ne olmak istersiniz ve asla düşünmediğiniz meslekleri sıralar mısınız!
Dersimiz Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi’nde çocukların din anlayışını, ibadet görgü ve olgularını, ahlaki değerlerdeki düşüncelerini…
Dersimiz İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi’deki görüşlerini, izlenimlerini,
Müzik’te çocuklardan daha çok dinledikleri müzik türlerini, Matematik, Fen Bilimleri ve Hayat Bilgisi gibi diğer derslerinde daha pek çok soruyu yöneltir, çocuklardan bir dünya görüş alırdım.
Niye mi?
Derim ki, her ne kadar “tarih siyasetin laboratuvarı” olsa da,
bir TEOG,
bir Üniversitelere Sınavlı mı Sınavsız mı Geçilsin
keşmekeşliklerinin yaşandığı şu günlerde hiç bu çocuklara, hiç bu gençlere soruyor musunuz?
Ben sizin yerinizde olsam sorarım…
Bu çocuklarda, bu gençlerde ne yok ki?
Bu işler gençlere seçme seçilme hakkı verip de, kedinin ete bakması gibi kenarda kalmakla, liste dışına konulmakla olmuyor.
Zaten geleceğimizi onlara teslim etmeyecek miyiz?
Yeni nesil onların eseri olacaksa…