Hayatımızda başımıza gelen felaketlerin, ölümlerin, kalıcı sakatlanmaların bir anlık ani ve mantıksız işler yapmamızdan kaynaklandığını görebilmemiz gerekir.

Eskilerimizin dualarından birisi “baş yastıkta ölmek içindi”! Ölüm haberleri genelde ani gelebilen, sevimsiz, acı veren, şaşırtıcı bir anda ve beklenmediktir. Kimse artık hazırım, ölebilirim demez!

Bazı covid ve türevlerinin sebep olduğu ölümler, trafik kazalarındaki ölümler, hiç yoktan çıkan kavgalardaki cinayetler, şiddete kurban giden aile içi veya boşanmış koca cinayetleri artık sürpriz sayılmıyor ve hayatımızın bir gerçeği haline geldi!

Kalp krizinden ölümler, beyin kanamasına bağlı ölümler de ani ölümlerin başta gelen sebeplerinden birisidir!

Kader diyerek geçenlerden değilseniz; bu ölümlerin büyük kısmının cüzi iradeyle önlenebileceği konusunda hemfikiriz demektir.

Hayatımızda başımıza gelen felaketlerin, ölümlerin, kalıcı sakatlanmaların bir anlık ani ve mantıksız işler yapmamızdan kaynaklandığını görebilmemiz gerekir. Gereksiz anlık hız denemesi, karlı buzlu sisli yollarda yol durumuna göre araç kullanmamamızla bir felakete davetiye çıkarırız; bunlar önlenebilir kazalardır. Kendimize sahip olmalı ve kendimizi kontrol edebilmeliyiz.

Şiddet uygulamak! Dünyada lanetli bir iş; sevimsiz, aileleri parçalayan, ser sefil eden, ileriki yaşlarda bile hayata tutunamayacak, başarısız, kompleksli, mutsuz, insan sevgisi olmayan insanlar yetişmesine sebep olan utanç verici durumların sebebi; şiddet!

Hangi sebeple olursa olsun; bütün cinayetler taammüden cinayetlerdir ve hepsi kin besleyerek ortaya çıkan ölüm sebepleridir.

Bulaşıcı hastalıklarda aşı karşıtlığı diğer aşı olmuş insanlara karşı saygısızlıktan öte kendine saygı duymamakla alakalıdır. Tedbir almamak, maske ve mesafeye dikkat etmemekte öyle!

Aldığımız bir eğitimle halk arasında tansiyon yüksekliği hakkında bilincin oldukça düşük olduğunu öğrenmiştik. Mesela 1985 verilerine göre; tansiyon hastası oranı toplumda %50, farkında olan % 20, ilaç kullanarak tansiyonunu normalde tutan insan oranı, %12.6’di. Beyin kanaması, felç, kalp krizi ve buna bağlı kalıcı sakatlıklar ise maalesef ki tansiyonun ani yükselmesinden kaynaklanabiliyor. Zamanında ilgili hekimlere gitmek, kontrol yaptırmak, biraz bilinçlenmekle bu tür hastalıklar önlenebilir.

Halk arasında tansiyon ilacı kullanmama konusunda yaygın bir düşünce vardır; aman vücudum alışır, daha bırakamam. Bunu illa doktora gitmelisin ve doktor sana zaten bir tansiyon ilacı başlayacaktır, dediğim insanlardan öğrendim. Hatta doktorun tansiyon ilacı yazdığı ama çevresinde alışma diyen öğütlerle kullanmayan, tansiyon ilacı kullanmamak için direnen ve sonunda kalp krizi, beyin kanaması geçiren birçok insan tanıyorum!

Kalp krizi de belli bir bilinçle minimal sayılara indirilerek, ani ölümler zamanında ilgili doktorların müdahalesiyle önlenebilir.

Okumalıyız, kitap okumalıyız, mutlaka, gelişim kitapları, felsefe, sosyoloji, psikiyatri ile ilgili kitaplar okumalıyız. Bilinç için, bilgilenmek için ve başta kendimize sorumluluk duygularını yükleyebilmemiz için mutlaka okumalıyız.

Bilinç ve geniş bir sorumluluk duygusu almakla eminim ki; toplumda birçok kaza ve bela önlenecektir. Son pişmanlık fayda vermez diye boşuna dememişler. Çünkü gerçekten de ömürler ziyan olduktan, hayatlar bittikten veya kalıcı sakatlıklardan sonra hangi pişmanlık gideni geri getiriyor ki?

Kaza belalar ve hastalıkların birçoğu önlenebilirdir. Bilinç ve akıl kullanmak yeterlidir.

Eğitim; şart!