Savaşın gölgesinde ne futbolun ne de başka bir şeyin tadı olmuyor.
Gazze’de masum insanlar İsrail tarafından katledilirken nasıl moral olsun ki; bizlerde…
***
Kazım Karabekir Stadı zaten eski gücünden ve heybetinden uzak…
Coşku ‘Sıfır’…
***
Günlerdir bas bas bağırıyoruz çağırıyoruz “kale arkası tribünleri dolsun” diye…
Nafile…
Nere de o eski taraftar,
Yok…
***
İnsanların adeta canı çıktı iç saha maçları Erzurum’da oynanmasın diye…
Bu mu memleket sevgisi?…
Bu mu forma ve arma sevgisi?…
***
Tribünler bom boş…
30. dakikada Kuzey Kale’de Erzurumsporlular grubu tempo tutuyor:
“Yönetim uyuma taraftarın dışarıda”
Kargalar bile güler bizim bu halimize…
Ya tribünler boş…
Biz neyin hesabını yapıyoruz.
25 TL’yi bile kendi takımımıza kıymaktan imtina ediyoruz.
Sonra da transfer tahtası niye açılmıyor diye eleştiri bombardımanına tutuyoruz.
***
Neyse bu konuları diğer yazılarımızda da gündeme getiririz gecelim maça…
***
Katil İsrail’in Gazze’deki hain saldırılarının gölgesinde maça çıktı Erzurumspor ve Keçiörengücü…
Rakip Erzurum’da ters gelen bir takımdı.
***
Ne demişti Hakan Kutlu hoca maçta önce:
“Bu ters gelmeler geçicidir”
***
Milli ara dönüşleri Erzurumspor açısından bugüne kadar sancılı olsa da Dadaş, hem Keçiören’in kendisine ters gelmesini hem de milli ara dönüşlerindeki şanssızlığa son vermek için sahaya çıkmıştı.
***
Maça da fırtına gibi başladı Dadaşlar…
Mavi-beyazlıların istek mücadele ve gol arzusu üst seviyedeydi.
Ama rekor sayıda goller kaçıyordu Erzurumspor adına Kazım Karabekir’de…
31. dakikada hem VAR hem orta hakem Kutluhan Bilgiç hem Erzurumspor’un hem de kaptan Mustafa Yumlu’nun canını yaktı.
Penaltıyı es geçen VAR’ın ardından orta hakem Bilgiç de kendisini aldatmaya yönelik hareket gerekçesiyle sarı kart gösterdi.
Kaptan Yumlu sarı kart cezalısı durumuna düştü, Tuzla’da sahada olamayacak.
***
VAR hakemi Ümit hoca’ya sesleniyorum.
Hocam penaltı yok,
Tamam…
Peki; kaptan Yumlu’nun hareketinin neresi aldatmaya yönelik hareket Allah aşkına…
***
Sefa Akgün, Mikhail Rosheuvel ve Eren Tozlu mutlak golleri kaçırdı ilk yarıda atsalar Dadaş en az 3-4 farklı bir skorla soyunma odasına gidebilirdi.
İlk yarıda sadece Dembele ile ciddi bir pozisyonu oldu konuk takımın.
Kaleci Göktuğ’u tehdit eden bir şut bile gelmedi Keçiören’den…
İkinci yarının hemen başında Eren’in bıraktığı topta Sefa’nın auta giden şutu dönüm noktası oldu adeta maçın…
63’te Keçiören forvetinin kale sahasından topu auta atması kırılma anıydı müsabakanın.
Ama değerlendiremedi Erzurumspor…
Mavi-beyazlılarda 65. Dakikada yorgunluk belirtileri ortaya çıkınca rakibi maça ortak etti.
***
Bugüne kadar Erzurumspor FK ile beş kez karşılaşan ve 2 beraberlik, bir yenilgi iki de galibiyet alan Ankara Keçiörengücü, 3. Galibiyetini alarak gitti Dadaşlar Diyarından…
74. dakikada defansın gafı mı dersiniz, yoksa takım yoruldu mu dersiniz ne derseniz deyin artık rakip golü buldu Uerdi Mara’nın ayağından…
***
Atamayana atarlar sözü de ters gelme işi de gerçek oldu.
Bu tür maçlarda iyi futbol, iyi mücadelenin yanı sıra iş bitirici ve fark yaratan oyuncularınızın da olması lazım.
Cumartesi günü Erzurumspor adına sahada fark yaratan oyuncu olmadığı için mağlubiyet kaçınılmaz oldu.
Bir de duran topları kullanma bakımından Erzurumspor, Süleyman Koç’u çok aradı Cumartesi günü…
Keşke Hakan hoca uyanık olsaydı da 65. Dakikada yorgunluk belirtileri beliren takımını daha fazla hücuma kaldırmasaydı.
Bazen kazanamıyorken yenilmemek de önemlidir.
Keşke Hakan hoca bu tehlikenin önüne geçse de 1 puana razı olsaydı.
En azından rakiple aramızdaki farklı dörde çıkmamış olurdu.
