Bir kere bunu belirtmekte fayda var. Başakşehir Erzurum’un rakibi değil. Erzurum’un bu ligde rakipleri aşağı yukarı belli. 4 maçta sadece 1 puan alınmış olması da Erzurum takımının kötü takım olduğunu göstermez. Şu da bir kere bilinmeli ki Erzurum kötü bir fikstür çekti. Bu çekilen fikstür karşısında sıfır puan çekmesi de olasıydı. Açıkçası lig başlamadan önce de bu ilk dört maçın zorluk derecesi ne denli yüksek olduğu biliniyordu. Buna rağmen Erzurum yine bu dört haftadan 1 puanla çıkmayı başarmışsa buna kızmak yerine şaşmak da lazım. Başarıdır da bu. Kabul ediyorum, Konya maçı da Beşiktaş maçı da kazanılabilecek maçlardı. Ama şu veya bu şekilde kaybedildi işte. Geç artık onları. Nihayetinde o iki takımın da gücü belli ve kağıt üzerinde de favori o takımlardı. Ligin boyu daha uzun. Bu köprünün altından çok sular akacak. Erzurum illa ki bir takıma patlayacak. Ama bu kime denk gelecek şu an için kestiremiyorum. Sivas olabilir mi, neden olmasın diyorum..

***

Başakşehir şu ana kadar Erzurum’un oynadığı rakiplerin en iyisiydi. Kompakt bir takım. Başakşehir bir ara maçta topla oynama oranını yüzde 70’e yüzde 30 falan yaptıydı. Bu da birbirini iyi tanıyan ve de tamamlayan oyunculardan kurulu bir takım olmasından kaynaklı bir şey. Herkes işini biliyor. Ezbere oynamıyor. Ve de makine gibi çalışan bir takım. Belli ki bu sezon da Başakşehir 3 büyüklerin başına bela olacak.Buna rağmen Erzurum Başakşehir’e poziyon vermedi. Ancak büyük takım olmak işte böyle bir şey olsa gerek. Poziyon bulmadan galip gelmesini de becerebilen bir takım Başakşehir. Sorumlu bir şekilde oynadı ve Erzurum takımını da iyi analiz ettikleri gözlendi. Erzurum biraz da toplama bir takım olduğu için ezbere oynadı. Erzurum oynamak istedi ama rakip oynatmadı. Başakşehir gibi Erzurum’un da aman aman net pozisyonları olmadı. Munsi’yle bu iş ne zamana kadar devam edecek bilemiyorum ama belli ki onsuz da olmayacak. Onun yerinde Nobre olsaydı daha iyi olamaz mıydı diye sormak geliyor içimden ama yararı olmayacağı için de sormuyorum. Özer ağırlığını koymadığı sürece bu takım sıkıntı yaşar. Sonradan yerine oyuna giren İbrahim Akdağ sayesinde Erzurum’un pas trafiği arttı. Erzurum orta sahada oyun kurmayı ve kanatları da kullanırken gol atacak adamları da bir şekilde belirlemesi gerekiyor. Üçüncü bölgede Erzurum takımı organize olamıyor. İyi orta her zaman gol demek değil. Bilinçli ortalar golü yazar. Bu arada gördük ki Erzurum’un kulübeden yana da bir sıkıntısı var. Oyunu ve skoru etkileyecek adam sayısı yok denecek kadar. Anlaşılan ne lig geçen sezon ki lig ne de Erzurum geçen seneki Erzurum!

--