Bir arkadaşın Erzincan'da işi vardı, günübirliğine gidip-dönecekti.
Ben de yol arkadaşı oldum kendisine.
***
Binali Yıldırım'ın Ak Parti Genel Başkan Adayı gösterilip, doğal olarak da Başbakan ilan edilmesinden sonra, Erzincan'da nasıl bir hava estiğini görmek...
***
Bir de, arı kovanlarını Mersin'den, Erzincan'a taşıyan MHP Erzurum İl eski Başkanı Zekai Kaya'ya sürpriz yapmak, çayını içmek, hal ve hatırını sormaktı niyetim!
***
Erzincan'da gördüklerimi, "19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı" ifadesinden esinlenerek, "Erzincan'da 20 Mayıs Binali Yıldırım ve Başbakanlık Bayramı" başlığını attığım haberde kaleme aldım.
***
Başkan, "Erzincan-Kemah Yolu üzerinde bir araziye kovanları indirdik" demişti.
***
Erzincan'a vardıktan sonra, yerini tarif etmesi için telefon açtım.
***
İnanamadı!
***
Uzatmayayım, sonunda buluştuk.
***
Sürprizimizden oldukça etkilenmişti.
***
Kendisini hayli zayıflamış ve kararmış buldum.
***
Kolay değildi dağlarda, ıssız, bucaksız tarlalarda, güneş altında ve de tek başına yaşamak!
***
Bi ara kendimi, 50 kiloluk çuvalı "of" bile demeden kucaklayan Kaya'nın yerine koymaya çalıştım, yapamadım!
***
Düşünün ki, kuş cıvıltısı ve arı vızıltısından başka bi sesin duyulmadığı, geceleri hayli soğuyan bir havanın sizi sarıp, sarmaladığı ortamda, eşinizden, çocuklarınızdan, sevdiklerinizden uzakta, yapayanlızsınız.
***
Dünya ile tek bağınız cebinizdeki telefonunuz.
***
O da olmasa, tamamen tecrit edilmiş haldesiniz demektir.
***
Dağlarda dolaşmayı, kuş ve kelebek peşinde koşmayı çok seven birisiyim.
***
Buna rağmen, "ben böyle yapamam ve yaşayamam" dedim kendi kendime.
***
Ama Zekai Kaya alışmış artık, "zorlanmıyorum" diyordu.
***
Erzurum'da havaların ısınmasını bekliyor.
***
Bir hafta, on gün kadar daha Erzincan'da kalacak, sonra arıları ile Aşkale'ye gelecek.
***
Siyaset hiç konuşmadık. Neler düşündüğünü, yarınlara nasıl baktığını sormadım, ihtiyaç da hissetmedim.
***
Arıcı Zekai Kaya ile arılar üzerine konuştuk.
***
İnanılmaz güzel şeyler anlattı Başkan ve gözlemlediği arıların yaşam biçimleri hakkında ilginç bilgiler verdi.
***
Arının en büyük özelliği, kovanına sahip çıkmasıymış mesela.
***
Ana kraliçe, kovanın olmazsa olmaz lideri.
***
Ölüyorsa, anaç arılar yeni kraliçe üretiyormuş. Birden çok kraliçe arı türüyorsa, "en iyi olanı" hayatta bırakılıyor, diğerleri arılar tarafından öldürülüyormuş.
***
Yaşlı arıların yaşama şansı hiç yokmuş.
***
İki alternatif varmış önlerinde.
Ya ölümü göze alma pahasına kovanda yaşamaya ısrar etmek, ya da yaşlı kraliçe arı ile birlikte kovanı terketmek.
***
Çoğu yaşyı arı ya da yaşlı kraliçe, selameti kovanı terketmekte buluyormuş.
***
Zekai Başkan'a gecelerin nasıl geçtiğini sordum.
***
Düşünün ki, zifiri karanlık bir ortamda, küçük bir kamp çadırının içindesiniz ve her gece oradasınız.
***
"Yağmur yağmıyorsa iyi. Yağıyorsa perişan oluyorum" dedi, üzüldüm.
***
Erzincan her ne kadar Erzurum'dan sıcak olsa da, mevsim geçişleri nedeniyle hava karardıktan sonra, hayli soğuyor.
 
Böylesi ıssız, sessiz ve soğuk bir ortamda Kaya, sabır sınavı veriyor.
***
Bunun kendisi de farkında.
***
Dünün inandıklarından, düşüncelerinden ödün vermeyen Kaya'sı, bugün daha müşfik, yumuşak ve sevecen bir hale bürünmüş, biçim almış.
***
Hem arılar biçimlendirmiş Başkanı, hem de anıları ve yaşadıkları.
***
Artık çok da fazla umursamadığını söylüyor hayatı.
***
"Kader her şeyin özeti" diyor.
"Allah ne dilemiş, o oluyor" diye de ekliyor.
***
Arıcı Zekai Kaya'nın bir de ideali var.
***
O da Erzurum balını marka yapmak, yaptırmak.
***
"Bal'da büyük paralar var, ama biz bilmiyor, beceremiyoruz. Erzurum'un potansiyelinin bizim dışımızda herkes, özellikle de Ordulu, Giresunlu, Rizeli farkında" diyen  Başkan'a hak veriyorum.
***
Öyle ya!
Biz Erzurumlular neyin farkındayız ki, bal'ın ve arı'nın da olalım!
***
Başkan ile bir de Aşkale'de buluşmak üzere sözleşip, arı vızıltıları arasında ayrılıyoruz Erzincan'dan.