Bir düşünür diyor ki; “Rotası belli olmayan gemiye hiçbir rüzgar fayda etmez!”
Kim söylemiş bu sözü bilmiyorum ama, sanki bizim için, Erzurum için söylemiş!
***
Doğru değil mi?
Söyler misiniz bana, Erzurum’un bir hedefi var mı, rotası belli mi?
***
Neyiz biz sahi?
Büyükşehir olduğumuz kesin!
Ama sadece ünvanı ve de coğrafyası“büyük” olan bir şehir.
Gerisi inanın hikaye!
***
Haksızlık etmeyelim.
Erzurum isim olarak bir marka.
O markayı da hoyratça kullana kullana tükettik.
Daha kimse Erzurum esnafına, tüccarına parasını almadan mal vermiyor.
Anlayacağınız çek de geçmiyor artık, senette.
Kredimiz tükendi yani.
Yazık!
***
Oysa bu şehir bir zamanlar Doğu coğrafyasının lider kentiydi.
İnsanı emin’di, doğru’ydu, güvenilir’di.
Esnafın, tüccarın sözü senet yerine geçerdi.
Sosyal yaşantısı canlı, ekonomisi hareketliydi.
***
Siyasette adından sıkça söz ettiren Erzurum, parti liderlerinin ilgi odağıydı.
Döneminin önemli isimleri, Süleyman Demirel’i, Turgut Özal’ı seçim stratını Erzurum’dan verir, diğer liderler de onlardan pek geri kalmazlardı.
Yine “devlet başkanı” olduğu yıllarda Kenan Evren Erzurum’a gelir, yazlık çalışmalarının bir bölümünü burada gerçekleştirirdi.
***
Erzurum, aynı zamanda bölgenin ticaret merkeziydi.
Karslı’sından Ağrılı’sına, Muşlu’sundan Bayburtlu’su, Bingöllü’süne varıncaya kadar çevre illerin tüccarı, esnafı, işadamı her türlü ihtiyaçlarını gelir, buradan giderirlerdi.
Sazı, sözü, türküsü, barı’ı ile sanatın belli dallarında hep var olan Erzurum, sporda da adından sıkça söz ettirirdi.
Erzurumspor, az şeyi değildi bu şehrin.
Sadece futbolda değil boksta, güreşte de fena sayılmazdı kent.
***
Bir yandan üniversite şehri olmanın cakasını eğitim sektöründe atan Erzurum, diğer yandan hayvancılıktaki başarısıyla döviz akıtırdı ülkeye.
Ortadoğu’nun canlı hayvan ve et ihtiyacı buralardan karşılanır, özel et kombinalarının önünden TIR’lar eksik olmazdı.
***
Geçtiğimiz hafta başında Kaçkarlar’ın zirvesinde Vali Ahmet Altıparmak ile dolaşırken aklımdan geçirdim bir zamanların zirve şehrini.
Kaçkarlar ve Yedigöller!
Ne yazık ki, Erzurum gibiydi.
Sessiz, kurumuş, sararmış.
***
Halbu ki, önemli bir turizm değeriydi burası.
Mutlaka el atılması, değerlendirilmesi gerekiyordu.
Sadece Kaçkarlar’a mı?
Değil elbet.
El uzatılması gereken o kadar çok değeri var ki Erzurum’un, inanılmaz.
***
Gelin birlikte sayalım isterseniz!
Bugün özel mülkiyet olduğundan dolayı sahipleri tarafından “bizim” diye kuşatılan, ama işletmeciliğin “en kötüsü”ne maruz bırakılan Tortum Şelalesi…
Hınıs’ın Kanyonları, Hasankale’nin, Ilıca’nın, Horasan’ın kaplıcaları, İspir’in Çoruh’u, Oltu’nun kehribar taşı, Narman’ın Periler Vadisi, Uzundere’nin Öşvank’ı  vegeçtiğimiz hafta sonu gazetecilere rafting heyecanı tattıran KUDAKA’nın dikkati çektiği Aşkale’nin Karasu Vadisi!
Örnekleri çoğaltmak elbet mümkün.
***
Bu değerlere yeterince ilgi gösterilmediği ve kıymet verilmediği için Erzurum ne yazık ki, sosyal ve ekonomik yönden ivme kaybetmeye başlamış, gerilemiş, şarampole göz göre göre yuvarlanmıştır.
Artık biliyoruz ki, Büyükşehir Belediyespor gibi, liglerin üçüncü kümesindeyiz.
***
Kulvarımızda Ağrı var Ardahan var, Muş var, Hakkari, Siirt, Iğdır var.
Futbolda da öyle rakiplerle mücadele veriyoruz ki, adını bile doğru düzgün bilmiyor, triyonluk takım kuruyor, gidip Ünyespor’a yeniliyoruz.
Ne acı.
***
Hani denebilir ki, futbol bu, her türlü sürpriz sonuca gebe bir spor!
Önceki hafta Ünye’ye yenildik, ama bu hafta da Nilüferspor karşısında 4 gollü bir galibiyet aldık.
***
Öyle mi sahi?
Kimse kusura bakmasın, böyle bir gerekçeyi kabullenemem ben.
Hani rakibin Konya olur, Kayseri, Samsun, Denizli olur “eyvallah” derim.
Çıkar oynarsın, yenmek de şeref, yenilmek de.
Ama Ünyespor’a yenilmek!!!
Sorarım size şeref neresindedir bu mağlubiyetin!
***
Her neyse…
İzniniz olursa ben yeniden döneyim Kaçkarlar’a tırmanan Vali Bey’e…
***
Son zamanlarda Erzurum’da ufaktan da olsa geri kalmışlığa, cehalete, ihmale karşı sanki bir karşı cephe oluşmaya başladı.
Bu cephenin oluşmasında Vali Bey’in yoğurt yiyişini gözardı etmek haksızlık olur.
Adamcağız maraton koşucusu gibi, göreve başladığı günden beri dur durak nedir bilmiyor.
***
Kaçkarlar’ın zirvesinde gazeteci dostlarla Vali Bey’in gayretine çok daha yakından tanıklık ederken, bir temennide bulunmaktan alamadık kendimizi:
Umarız şehrin bürokratı da Vali Bey’in hızına ayak uydurur.
Ve umarız sonuca etki edecek ataklar bir an önce başlar.