Dünyanın aklı Kafkaslarda gözü ise küresel çapta aşırı artan fiyatlarda. Tüm dünyada ‘Suni’ bir kıtlık oluşturuluyor. Ülkemizde de yüksek fiyatları düşürmek için gıda da katma değer vergisi (KDV) yüzde 8’den yüzde 1’e düşürüldü. Ancak fiyatlar mutfakları yakıyor. Geride kalan on yılda da fiyatların düşmesi için 16 tedbir denendi ancak netice alınamadı. Herkese göre suçlu başka. Peki ama kim milletin ağzının tadını kaçırıyor, cebine ateş düşürüyor? Şu marketler mi dersiniz? Elbette kimse masum değil ama hiç sanmıyorum..! Sorun raflarda değil, toprakta toprakta..!

Tarım ülkesi Türkiye’de 2021 yılı nüfus sayım sonuçlarına göre nüfusun yüzde 93’ü şehirlerde yaşarken, köylerde yaşayanların oranı yüzde 7. Ülkemizin en etkili tarım uzmanı Ali Ekber Yıldırım diyor ki; ‘’İklim şartları nedeniyle üretimin az olması nedeniyle, domates, biber, patlıcan, salatalık, kabak gibi ürünlerde Aralık-Nisan dönemi üretimin en az, fiyatların en yüksek olduğu dönemdir. Bu dönemde tüketim seralarla karşılanır. Yaşadığımız enflasyonun temel nedeni üretim, paketleme ve taşıma maliyetlerinin çok yüksek olmasıdır. Haliyle para kazanamayan çiftçi üretimden çekiliyor. Üretim azaldıkça fiyatlar yükseliyor. Yani sanıldığı gibi sorun markette değil, tarlada..! Tarlada sorun çözülmeden etiketler düşmez’’.

Tarım ve hayvancılık şehri Erzurum’da 2020 yılında ilçe ve köylerde 340 bin 495 kişi yaşarken, 2021 yılında bu rakam 328 bin 591 olmuş. Bin 386 kişi şehirden göç ederken, 10 bin 518 kişi tarlasını bırakarak şehirde tüketici konumuna geçmiş. Talep hızla artarken, üretilen ürün litresi bugün itibariyle 16 liradan yüzlerce kilometreden gelmek zorunda kalıyor. Yani sorunun yüzde 10’u markette etikette ise yüzde 90’ı tarlada… Ekonomi uzmanı Mahfi Eğilmez de diyor ki; ‘’Enflasyonla mücadele para politikasıyla olur. Devletin marketlerde yaptığı kontroller enflasyonla mücadele değil, sadece fiyat denetimidir’’.

Yani bu mantıkla fiyatlar düşmez aksine artmaya devam eder. Yakıttı gıdaydı derken şimdi aklıma geldi. ABD dış politikasını belirleyen ‘’Derin devletin’’ has adamı Henry Kissenger bakın ne diyor; ‘’Petrolü kontrol ederseniz ülkeleri, gıdayı kontrol ederseniz insanları yönetirsiniz’’.