Ankara ziyaretimizin ikinci gününde kapısını çaldığımız milletvekili Muhyettin Aksak oldu. Yaklaşık 7 yıl aradan sonra TBMM'ye giden ben, arkadaşım Hayati Bilge ile sorup soruşturup Muhyettin Aksak'ın odasının yerini öğreniyorum! Erzurum vekillerinden Fazilet Dağcı Çığlık, Cengiz Yavilioğlu ve MHP'li Oktay Öztürk ile aynı blokta meclis çalışmalarını sürüdüren Aksak ile ilgili ilk dikkatimizi çeken ve bizi şaşırtan, odasının bir hayli küçük olması! Her ne kadar diğer vekillerin de aynı ebatta odalarda çalışıyor olduğunu bilmemize rağmen böyle şaşırmamız, daha önce Meclis İdare Amirliği yapmışlığının olması! İdare Amirliği yapan bir vekilin diğerleri gibi aynı küçük odalardan birinde oturuyor olmasına şaşırdığımız Aksak, bunu uygun bir dille izah ederken, ''Git şimdi Recep Akdağ'ın Meclisteki odasına, o da şimdi artık bu büyüklükte bir odada oturuyor!'' savunmasını yapıyor! Biz de bu savunmayla, sandıklarımızla kalıyoruz!
Muhyettin Aksak ile görüşmem esnasında aynı otelde kaldığımız Pasinler ve Dumlu'nun eski reyisleri Selami Teymur ile Hüseyin Bozhalil de var. Ayrıca kooperatifci Metin Şenbak da onlarla beraber. Bizi önce Meclis Lokantası'nda yemeğe alan ve kuzu tandır ikram eden Muhyettin bey, daha sonra odasına çay içmeye götürüyor. Alışılmışın dışında bir sohbet yapmak istediğim Muhyettin Aksak'a, 'ilk meclise geldiği gün'ü soruyorum. Verdiği cevabı, oradakilerden ziyade beni şaşırtıyor. Halen Tarım İl Müdürlüğü'nden çocukluk ve mahalle arkadaşı olan ve Şube Müdürlüğü görevinde bulunan Ziraat Mühendisi, benim de kayınbiraderim Mehmet Kantarkaya'yı işe sokmak için 1986 yılında adım attığını belirtiyor! Eski RP'li Bakanlardan Lütfü Doğan'ın tavsiyesi üzerine ANAP Milletvekili Rıfkı Yaylalı ile görüşmek için ilk defa meclise geldiğini söyleyen Aksak, hatta bu görüşmede Yaylalı'nın kendisini siyasete davet ettiğini de belirtiyor ve kendisinin Refahlı olduğunu söyleyip ANAP'da siyaset teklifini kibar bir dille reddettiğini açıklıyor!
Görüşmemiz esnasında bir dönem kırmızı plaka ile dolaşan Muhyettin Aksak'a, yeni dönemde Meclis'te 'yine yeni' bir 'iç görev' bekleyip beklemediğini soruyorum! Tereddütsüz 'hayır' cevabını veriyor ve bu görevlere talip olmanın gereksiz olduğunu, bir kere yapanların başka vekillere sıra vermelerinin daha 'etik' olacağına dikkat çekiyor! Aksak, o dönem Meclis Başkanlığına aday olan Bülent Arınç'ın isteği üzreine idare amirliği görevine geldiğini belirtiyor, İdare Amirliği yapana sadece kırmızı plakalı araç tahsis edildiğini onun dışında gerek özlük haklarında ve gerekse maaşta bir farklılık olmadığı bilgisini vererek, çok meraklı(!) olan bizleri bu kounda bilgilendiriyor!
Özellikle ilçe belediyelerindeki personellerin başka kurumlara aktarılması konusunda büyük gayretleri olduğunu, bu sayede belediyelerin icralık olmasının önüne geçildiğini kaydeden Aksak, ''Üzerinde en çok durduğunuz önemli ikinci konu ne oldu?''sorusuna da ''ETÜ!'' cevabını veriyor. Aksak, Başbakanın Erzurum'a özel ilgisi sebebi ile Erzurum'a ikinci Üniversite'nin kazandırıldığını belirtiyor, eski mebuslardan İbrahim Kavaz'ın da bu konuda kendisiyle birlikte gayrette bulunduğuna işaret ediyor, başta eski Bakan Recep Akdağ olmak üzere o dönemin diğer siyasilerinin isimlerini vermemesi dikkatimizden kaçmıyor!
Bizim sohbetimiz devam ederken söz dönüp dolaşıp koridor komşularına geliyor. ''Partimiz İstanbul Miletvekili Hakan Şükür benim yan komşumdur'' diyen Aksak, kendisini ziyarete gelenlerin Hakan Şükür ile yanyana fotoğraf çektirme taleplerini dile getiriyor! Hakan Şükür ile fotoğraf çektirmeleri için kendisini 'aracı' koydurmaya çalıştıklarını belirten Muhyettin bey, ''Bu arada anlıyorum ki Hakan Şükür önemli bir isimmiş'' değerlendirmesinde bulunuyor!
Aksak ile görüşmemizde kayınbiraderi de olan danışmanı İsmail Kırküzer ve büyük oğlu Muhammet de var. Gelenlere meclisi gezdirip tanıtmalarından ve gelip geçen personellere selam verip selam almalarıyla Mecliste ev sahibi olduklarını hissettiriyorlar! Hatta görüşmemizi resimleyip bana mail yoluyla ulaştıran ve sizlerin de gördüğü bu fotoğrafları da bizzat oğlu Muhammet'in çektiğini belirteyim, bu vesileyle de yakışıklı delikanlıya da teşekkür edeyim.
YARIN: MHP Milletvekili Oktay Öztürk!
