Size bugün Erzurum olarak elimizde bulunan, ama kıymetini hiç bilmediğimiz ya da bilmiyormuş gibi yaptığımız iki önemli değerimizden bahsetmek istiyorum.
Bunlardan birisi cirit, bir diğeri de güreş.
***
Malumunuz, Erzurum Büyükşehir Belediyespor, çıktığı ikinci lig yolunda yine başarılı olamadı, hüsran yaşadı, bırakın şampiyonluğu, play-off grubuna bile kalamadı.
***
“Yine” diyorum, zira Erzurum Büyükşehir Belediyespor, geçen sezon da “şampiyonluk parolası” ile yola çıkmış, ama şampiyonluğun, yakınından bile geçememişti.
***
Acaba iki sezonda “ufak hayaller uğruna ne kadar para harcandı?”
Bunu “net olarak” bilmem mümkün değil.
Ancak, harcanan paranın çok da “ufak” olmadığı ortada.
Kimileri “5” diyor, kimileri “6”dan, hatta “7”den bahsediyor.
Tabi hepsi “trilyon!”
***
“Sokağa saçılan” olan o trilyonların böylesine rahat ve keyfi harcanmasına sebep, futbolun cazibesinden başka bir şey değil.
Bakın ülke olarak kaç günden beri bir bir derbi tutturmuş, gidiyorduk.
Reyhanlı’da yaşanan o kahreden katliam olmasaydı, gündemin ilk sırasında daha uzun süre Galatasaray-Fener derbisi olacaktı.
Keşke o katliam yaşanmasa da gündem yine futbol dolu olsaydı.
***
Bu nedenle Erzurum Büyükşehir Belediyespor’a gönül verenleri, futbolun vahşi cazibesine kapılanları “niye bu kadar para harcadınız” diye sorgulamıyor ve asla kınamıyorum.
Ama “başarı neden yakalanamadı?” diye sormak da sanırım hakkımız.
Kim bilir belki “duyarlı” bir yönetici, belki Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, nezaket göstererek bu sorumuza bir cevap verir.
***
Futbolda yaşanan fiyaskoyu bir kenara bırakıyor, geliyorum cirit ve güreşe.
***
Türkiye’de amatörü ve profesyoneli ile kaç futbol takımı var acaba?
Ya futbolcu sayısı?
Bileni mutlaka vardır.
Bu kalabalıklar içinde bana Erzurumlu, alanında başarılı olmuş, örneğin milli formayı giymiş kaç futbolcu gösterebilirsiniz?
Ya da gösterebilir misiniz?
Şahsen ben hiç hatırlamıyorum.
Varsa hatırlayanınız, beri gelsin de göreyim!
***
Ama güreşte öyle değil.
Çok şampiyonu var Erzurum’un.
Bu şehir bugün güreşte ülkenin “bir numarası!”
Bunu ben söylemiyorum.
Alınan sonuçlar, kürsülere çıkan, İstiklal Marşımızı okutan güreşçilerimiz ve işin erbabı olan insanları söylüyor.
***
Deniyor ki, ülke genelinde başarılı yüz güreşçinin 60’ı Erzurumlu.
Müthiş bir oran.
Yani her başarılı 10 güreşçiden 6’sı Erzurumlu.
Ama başarılı 100 bin futbolcuddan birisi Erzurumlu değil.
Ve biz trilyonları bu başarısızlığa akıtıyoruz, ne garip!
***
Biliyor musunuz…
Erzurum’da istihdam edilemeyen, iş bulamayan başarılı güreşçilerimiz, başta İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri olmak üzere, birçok kulüp tarafından transfer edilmiş.
Hem de ne paraya!
Karın tokluğuna billahi, ayda 450 TL’ye.
***
Ne ayıp şey, ne utanç verici bir olay.
Yok muydu Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin veya diğer belediyelerin veya özel kuruluşların, örneğin Aşkale Çimento’nun, ya da Şeker Fabrikası’nın imkanı?
O gençlere sahip çıkılamaz mıydı?
Asgari ücret karşılığı istihdam edilemezler miydi üçü beşi biyerlerde?
***
Çıkılırdı elbet.
Hepsine iş de verilirdi, aş da temin edilirdi.
Ama bu bir ufuk meselesi ve biz işte o ufuktan yoksunuz!
***
Bakın şehrin merkezinde adını “kapalı” koyduğumuz bir spor salonumuz vardı.
Salonlar zaten kapalı olurdu ya...
Nerden esmişse, Nihat Kabanlılar, Reşit Karabacaklar, Nazif Kuranlar dururken, biz sanki hiç verecek bir isim yokmuş gibi, salonumuza “kapalı spor salonu” demiştik!
***
Büyükşehir Belediyesi, “doğru söylüyorsunuz” dedi ve üç beş yıl evvel o spor salonunu önce “kapalı” hale getirdi, ardından da yıktı.
Bugün Erzurum’da, merkezde spor yapılabilecek bir salon yoksa, bu ayıp kimindir acaba?
Öyle bir şehir düşünün ki, spor salonu yok, kültür merkezi yok, gençlerin vakit geçirebilecekleri sosyal alanların hiç biri yok ve burası büyükşehir.
E ne diyeyim, böyle büyükşehir size, bize, hepimize mübarek olsun!
***
Geliyorum cirit’e.
Cirit’in menbaı da tıpkı güreşte olduğu gibi, Erzurum.
Erzurum’un dışında Uşak, Konya ve Bayburt da cirite destek ve önem veren iller arasında geliyor.
Ama asıl kaynak bizim burası.
***
Cirit müsabakaları Erzurum’da, cirit sahasında yapılıyor.
Olmayan fuarımızın arka tarafında bulunan çirit sahasının yerini sanırım çoğu insan bilmez.
Gitmenizi ve görmenizi hatta cumartesi - pazar günleri yapılan cirit müsabakalarını da seyretmenizi tavsiye ederim.
***
Sahanın tribünleri fena değil.
Ama çevresi rezalet. Ne temizlik adına bir çalışma var oralarda, ne çevreyi güzelleştirme adına bir gayret, ne de yolları yapma düşüncesi.
Yol asfalt değil bikere toprak.
Otopark deseniz berbat.
İşte o mezbelelik bölgede spor yapılıyor, atasporu cirit oynanıyor.
Yazık!
***
Oysa hem güreş ve hem de cirit, Erzurum’un adını uluslararası platforma taşıyacak altyapıya, sporcu potansiyeline sahip.
Futbola harcanan trilyonların beşte birine çok başarılı güreşçiler yetiştirip, Avrupa, dünya ve olimpiyat şampiyonları çıkartmak, dolayısıyla dünya spor kamuoyunun dikkatini Erzurum üzerine yoğunlaştırmak mümkünken…
Biz kalkmış sıradan işlerle uğraşıyor, Allah’ın bu şehre bahşettiği nimetlerin hiçbirini de görmezden, görmezlikten geliyoruz.
Sanırım asıl körlük bu olsa gerek.