Bu köşeden defalarca Şenol Güneş, Mustafa Denizili, Fatih Terim isminden bahsetmişimdir.

Niçin ilk etapta bu isimleri söylüyorum, hepsi Türk Futbolu’na ve futbolculuklarında da bulundukları camialarda ‘Sembolleşen’ isimler arasına adlarını altın harflerle yazdırmışlardır.

Bizde gün geldi İmparator Terim’i, gün geldi Aykut Kocaman’ı, Şenol Hocay, ya da Mustafa Denizli’ye övgüler dizdirdik.

***

İşte Aykut Kocaman, geçtiğimiz yıl UEFA Avrupa Kupaları’na taşıdığı Atiker Konyaspor’un bu sezon ligde düştüğü durum itibari ile Aykut Hoca’nın ne kadar önemli bir sistem hocası olduğunu her halde daha iyi anlamışızdır…

***

İgor Tudor ile yerlerde sürünen ‘Aslan’ı nasıl yeniden ayağa kaldıran ve kükreten İmparator Fatih Terim’in ne kadar büyük bir hoca olduğuna hepimiz bir kez daha tanık olduk delim mi?...

***

Mustafa Denizli, üç büyük takımı ‘Şampiyon’ yapan hoca olarak tarihe geçmedi mi?...

***

Bugün esas konumuz Şenol GÜNEŞ:…

Bugünlerde tartışılan, ancak bana göre tartışılmaması gereken bir değer Şenol Güneş’e görülen revaya değineceğim.

Türk Futbolu’nun batmayan ‘Güneş’i, Karadeniz’in simgesidir Şenol Hoca…

***

Küçüklüğümüzde Trabzonspor ve Milli takımın kalesinde izlediğimiz idoldü Şenol Güneş…

***

İşte o, Güneş, Karadeniz’de Trabzon semalarından doğdu, büyüdü gelişti başarılı bir teknik direktör oldu.

Türkiye A Milli Futbol Takımı’nı dünya üçüncüsü yaparak, adını Türk Futbolu’na altın harflerle yazdırdı, 2002’de…

Türkiye’nin Milli takımlar düzeyinde en büyük başarısını Şenol Güneş ile yaşamadı mı? bu ülke…

Şenol Güneş ve talebeleri 2002’de elde ettiğimiz tarihi başarıda bizleri sokaklara dökmedi mi?...

***

İşte o, Şenol Güneş teknik direktör olarak başarılı olmadı mı?

Trabzonspor’a yaşattığı zaferlerle, Bursaspor’u başa güreştirmekle…

Şenol Hoca, Vodafone Park yapılırken, göçebe hayatı yaşayan Beşiktaş’ı şampiyon yapmadı mı?...

Bir çok ulusal gazete Beşiktaş için ‘Göçebe Kartal Şampiyon’ diye manşetler atmadı mı? Şenol Hoca sayesinde…

Beşiktaş üst üste iki kez şampiyonluk sevincini Şenol Güneş ile yaşamadı mı?...

Kara Kartal, Devler Ligi, esas adıyla ‘Şampiyonlar Ligi’nde tarihinin en büyük başarısını elde etmedi mi?...

***

Sonuç, Türk Futbolu’nun ‘GÜNEŞ’ine tiyatrocu benzetmesini yaptık, çok ayıp…

Bir Erzurumlu olarak, komşu ilimiz Trabzon’un bağrından çıkan bir futbol değerine yapılan saygısızlığa sessiz kalamazdım, kalmayacağımda…

Bakın Fenerlisi, Cimbomlusu artık her kimseniz, Şenol Hoca’ya ‘Tiyotrocu’ benzetmesi yapmanız, sadece Şenol Hoca’ya değil, ‘Tiytorcular’a da saygısızlıktır.

Çünkü Tiyatrocular da sanatlarını icra eden müstesna insanlardır, gün gelir güldürürler, gün gelir düşündürürler, gün gelir yol gösterici olurlar.

Şenol Güneş için sahada kenarında futbolu icra eden bir teknik adamdır.

Tiyatrocu, perde de kendini ispat eden sanatçıdır. Şenol Güneş ise sahada işini başarı ile yerine getirmeye çalışan sanatkardır.

***

Evet!... Şenol Güneş antipatikleri Fenerbahçe-Beşiktaş Ziraat Türkiye Kupası maçından sonra yeniden hortladı.

Adam, Türkiye’yi dünya üçüncüsü yaptığı dönemde hasetliklerinden çılgına dönenler, başarının yanında eleştirecekleri bir şey bulamayınca, Şenol hocanın ceketine, gömleğine, kravatına takmışlardı.

Şimdi de hocanın ayağının en küçük şekilde tökezlemesinden yararlanarak, ‘tiyatrocu’ falan diyorlar, bu benzetme ile hem Şenol hocaya hem de tiyatroculara ayıp ediyorlar.

***

Türkiye’nin futbol değeri olan Şenol Güneş, bu ülkede unutulmaya yüz tutmuş futbolcuları küllerinden doğmalarını sağlamadı mı?...

Gol krallarını çıkarmadı mı?...

böylesine bir futbol değerine karşı yaptığınız çok ayıp…

Kusura bakmasından ben de geçmişte rahmetli Temel Aydın, Murat Balkuş, Semih Yetimoğlu, Cumhur Seval gibi isimlerle Tiyatro sahnesinin keyfini yaşamış birisi olarak, şunu bilir, şunu söylerim, futbol dâhisi Şenol Güneş, ‘Tiyatrocu’ değil, Türk Futbolu’nda yaşayan bir ‘Efsane’dir.