Meslek büyüğümüz Hıncal Uluç’un bir köşe yazısı vardı yıllar önce…

Sabah Gazetesi’ndeki yazısında üstat “Gazetecilik Fark Yaratmaktır Gençler”…

***

Bizde bir fark yaratalım dedik.

Denizlisporlu Özer Özdemir, yolda yürürken gözüme parmağını soksa tanımam…

23 yaşındaki daha futbolunun baharında olan bir isim…

Babamın oğlu değil, kendisini tanımam etmem.

Aynı şehirli de değiliz yani…

***

Üstelik de Erzurumspor ile birlikte Spor Toto Süper Ligde tutunmak isteyen rakibimiz Denizlispor’un bir bireyi Özer…

Ama, Üstat Hıncal Uluç’un dediği gibi bir fark yaratalım dedik.

30’uncu haftada Denizlispor-Gaziantep deplasmanındaydı.

Mücadele 0-0 iken, adrenalinin tavan yaptığı anlarda kırmızı kartı gördü Özer Özdemir…

50. dakikada Junior Morais’e sert bir hareket yaptı. Orta hakem Atilla Karaoğlan, gözünün karartarak koştu Özer’e doğru…

VAR’a bile gitmeden direk gösterdi Kırmızı kartını Özer Özdemir’e…

***

O da ne?

Özer yerinde dondu kaldı, put gibi kıpırdamadı yerinden.

Morais’in tedavisi tamamlanıp ayağa kalktığında önce rakip meslektaşına sarılıp öptü özür diledi.

Sonra da Gaziantep FK’nın yedek kulübesine dönerek onların nezdinde tüm Gazianteplilerden özür dileyerek soyunma odasının yolunu tuttu.

***

Özer’in babası annesi nerelidir bilmem, ama kendisi Fransa’da dünyaya gelmiş bir Türk…

23 yaşında bir genç ama 40 yaş olgunluğunda bir tavır sergiledi.

Tansiyonu yüksek maçta.

Özer’in sergilediği bu hareketi sadece yayıncı kuruluş BeINsports’ta maçı anlatan spiker dile getirdi, hepsi o kadar…

Maç sonrası ya da müsabakanın ardından geçen günlerde Özer Özdemir’in gördüğü kırmızı kart sonrasında ulusal medyanın ne kıyısında ne köşesinde yer verdi.

‘Teğet’ geçtiler vallahi Fair-Play’lik olayı…

Eee, ne de ulusal medya için varsa yoksa Galatasasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe var…

Saatlerce onların bir tek pozisyonunu tartışırlar, ama Anadolu’nun bağrında bir genç gördüğü kırmızı karta rağmen Fair Play ruhu sergiliyor ama bir tek satır yazı yok.

Televizyon da Özer Özdemir’in sportmenliği ile ilgili iki kelime laf eden birine de rastlamadık, bir kez daha söylüyorum yayıncı kuruluşun spikerinin haricinde…

***

Evet! 1998’de Cemal Polat, Denizlispor’un rahmetli olan eski başkanlarından Ali İpek ile birlikte statlardan tel örgüleri kaldıran kulüp başkanı olarak tarihe geçmişlerdi.

Bugün Denizlispor, Erzurumspor’la birlikte ligde kalma savaşı veren bir takım ama oyuncusunun sergilediği Sportmenlik herkes için örnektir.

***

Ben de bir sporsever olarak, bir Türk vatandaşı olarak, bir gazeteci olarak Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Başkanı Prof. Dr. Uğur Erdener ve tüm üyelerine sesleniyorum, sizce de Özer Özdemir Fair-Play ödülünü hak etmedi mi?…

Bana göre fazlasıyla ödülü hak etti Özer Özdemir…

Not: 18 Mart Çanakkale Şehitleri’ni Rahmet ve Minnetle anarken, şirin ilçemiz Narman’ın kurtuluşu gününü kutluyorum.