Önce köyünde çobanlık yaptı,

Sonra,

Kayakyolu’nda bir apartmanın görevlisi olarak çalıştı.

Samimi,

Herkesin işine koşan,

Çalışkan,

Saygılı,

Sosyal ilişkiler kurabilen bir yapıya sahipti Ali Karataş

*

Kafasına ticaret yapmayı koydu,

Kongre Caddesi’nde bir cağ kebap dükkanı açtı.

Mütevazi bir yerdi.

Sosyal ilişkileri,

Alçak gönüllüğü dükkânının her geçen gün kalabalıklaşmasına neden oldu.

İşini iyi yapmaya çalıştı.

İyi ustalar buldu,

Ama kendisi de ustaydı..

Patronluk taslamadı.

Mutfakta görev aldı,

Dükkânın temizliğini yaptı,

Müşteriye kendisi hizmet etti,

Gelen kişilerle birebir ilgilendi.

Kimseyi geri döndürmedi.

*

Kalbini hep temiz tuttu.

Kafasının arkasında bir plan yapmadı.

Kaliteye önem verdi,

Malzemeden çalıp çırpmadı.

*

İşte bütün bunlar Ali Karataş’ı gün geçtikçe başarıya götürdü.

Dükkanını genişletti,

Daha çok müşteriye ulaştı.

Biraz daha büyümesi gerekliydi.

Onu da başardı,

Yıldızkent’te birkaç katlı bir yer kiraladı, işini o mekanda da sürdürmeye başladı.

Çok şükür işleri iyi,

Allah daha çok versin..

*

Asıl yazmak istediğim mevzu şu;

Ali usta şehir piyasasına yeni girmiş bir isim.

Şehirde kendisinden kat kat büyük işyeri olanlar var.

Ama Ali ustanın yüreği büyük.

BB Erzurumspor için kendilerini saklayan,

Yardım elini uzatmayan onlarca iş adamı gibi davranmadı.

Kendisini belki sarsacak boyutta olsa bile BB Erzurumspor’a destek elini uzattı.

Bir örnek davranış sergiledi.

Formalara ‘Şenyurt Çağ Kebap’ karşılığında sponsor oldu.

*

Futbol severlerin,

BB Erzurumspor taraftarlarının sevgisini kazandı.

Şehrin takımına elinden geldiğince yardım elini uzatmış oldu.

*

Şehrin takımına destek olmak demek şehre destek olmak demektir.

Ali ustanın girişimi güzel bir örmektir,

Ayrıca ders alınması gereken bir noktadır.

Bizim yaptığımız da ‘Marifet iltifata tabidir’ sözüne uymaktır…