İnsan; dünyaya geldiğinde gözlerini açar, çevrensine bakarken farkında olmadan Annesinin sevinç gözyaşlarını görür, merhamet ve şefkat duygularını hisseder. En temiz bezlere sarılarak kundaklanır. El bebek gül bebektir. Onun mutluluğu için koşulur, koşuşturulur.
Yıllar geçer, çocuk sokakla tanışır. Artık çevre büyümüştür. Dört duvar arasından çıkarak mahallenin sokaklarıyla karşılaşır. Taşlı yollar, çamurlu kaldırımlar, sanattan yoksun binalar, gelişi güzel dağılmış çöp bidonları, estetikten yoksun tabelalar, insanların ağzından çıkan küfürler, kaba sözler!
Hani o annesinin sevinç gözyaşlarıyla karşılaşan çocuk. O gitmiş yerine sanattan yoksun, estetik anlayışı taşımayan, fiziki mekânlar kargaşası içinde kişiliği değişmeye başlamış, bağırıp çağıran bir geri gelmiştir. İşte buna görüntü kirliliği denir.
Caddelerde oyulmuş çukurlar, girinti ve çıkıntılar, şehrin kaderi olmuş sanki.
Paslanmış, kırılmış göz zevkini hiçe sayan çöp bidonları. Etrafa dağılmış kâğıt, poşet, çöp torbaları!
Bütün bunlar görüntü kirliliği değil de nedir?
Labirent gibi sokaklar, yıkılmış duvarlar, rastgele boyanmış binalar, yanlarında, arka sokaklarda, mahalle aralarında yüz yıllara meydan okuyan topraktan yapılmış taş evler. Bunlara bakınca insanın sanat ruhu körelmiyor mu?
Dağ mahallesinden başlayalım. Daracık sokaklar, derme çatma gece kondular. Hâlbuki imar edilebilirse Erzurum’un Çankaya’sı olmaya aday. Erzurum’a ılıca ovasından bakanlar görüntü kirliliğinden kurtulurlar. Hele bir gece tepelerden baksanız şehrin siluetinin tadını anlarsınız.
Şehitler mahallesi, Sanayi mahallesi 1970’lerde ki gece kondularla mukim. Sokaklar çamurlu, yolar bakımsız, ara sokaklar girift. İnsanın gözü güzeli arıyor. Hey hat ne gezer.
Şükrü Paşa, Yıldız kent, Kayak yolu yeni kuruldu. Allah aşkına hiç düz caddesi olmaz mı? Şehir içini anladık. Ali Paşayı, Gez mahallesini, Mumcuyu, Kadanayı anladık. Tamam. Ama yeni Kayakyolu gibi yeni yerleşim yerlerinde bunu anlamak mümkün değil?
Neden caddeler, sokaklar düz değil, böyle imar olur mu?
İstasyon mahallesi, Gez mahallesi, Ali Paşa mahallesi Mahallebaşı ayrı bir dert. Yıkık dökük. Hiç yeşil alanlı bölgeleri yok. Peki, yeşil yoksa görüntü nasıl güzelleşecek?
Bosna Caddesi, Çaykara caddesi sağlı sollu girintili ve çıkıntılı, peyzaj’dan uzak, mimari özellik sıfır, hele fil geçti köprüsünün üzerine yapılan ucube köprü için söylenecek bir şey yok.
Orhan Şerifsoy'la başlayan, Necati Güllülü’yle tamamlanan Menderes caddesine yapılan yer altı oto Parkı’na nedimeli. Burada bir şeyi hatırlatalım. Dünyanın hiçbir yerinde tarihi mekânların yanında böyle hoyratça inşaata izin verilmez, bu olayda işin bir başka boyutu.
Kalenin; güney, kuzey, doğu, batı taraflarını hiç gezdiniz mi? Bir görün. Bu görüntü kirliliği ile mi marka şehir olacağız?
Gavurboğan, Toprak tabyalar nerede? Neyi sunacağız, neyi anlatacağız turistlere. Ne yazık ki görüntü kirliliğinden, Mahalle başı, Kavak mahallesi de nasiplerini yeterince aldılar.
Erzurum tarihi şehir, mazisi asırlara giden şehir diye nutuk atarız. Peki, bir orijinal Erzurum evini, mahallesini muhafaza edip koruyabildik mi? Nerede o konaklar? 2000 yıllık şehir böylemi olur?
Hele bir kiremitlik tabyasını gezin, ey Yenişehir’de oturanlar, gidin bir kiremitlik tabyalarının acıklı halini görün. Tarih ancak böyle kirletilir.
Mecidiye, Hamidiye, Aziziye tabyalarını gidip görün içiniz sızlar. Peki, kim giderecek bu görüntü kirliliğini?
Elbette şehrin yetkilileri, yani belediye başkanları, Erzurum'dan seçilen tüm siyasiler, ilin tüm yöneticileri el ele verip bu görüntü kirliliğini bir an önce düzeltmeliler.
Ne olur şöyle kendi arabalarına binip şehri bir gezseler, kendi araçlarını kendileri kullanarak bir gezsinler. Belki görüntü kirliliğini düzeltmek için çaba harcarlar.
Dünyaya geldiğinde sevindiğimiz, en başköşeye koyduğumuz çocuklarımıza, temiz bir şehir, görüntü kirliliği olmayan cadde ve sokaklar, imar edilmiş, nezih bir Erzurum bırakacak mıyız? Soru budur.
Belki görüntü kirliliğinin Erzurum’un kaderi olmadığını Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mehmet Sekmen çalışmalarıyla bizlere gösterebilir.
Mehmet Beyden çok ama çok şey bekliyoruz.
aktürk 10 Yıl Önce
Yıldızkent,şükrüpaşa ,kayakyolu bunlar bitişik yazilir
şahin Karsadağ 10 Yıl Önce
Edebiyatta farkli kelimelerin bitişik yazilma kurali maalesef word tazim kurallarinda yok. Onun icin word ün her dedigine uyuldugunda boyle hatalar cikiyor ortaya.