DOĞUTÜRK
2014-06-11 11:53:23

BAYRAK OLAYI

Abdurrahman ZEYNAL

a.zeynal@hotmail.com 11 Haziran 2014, 11:53

Bayrak bir devletin temsilcisi, bir milletin onuru, namusu ve olmazsa olmazıdır. Bayrak sırdan bir kumaş değil, binlerce yıllık Türk tarihinin sembolü, milyonlarca şehit kanının renk verdiği, manevi temsilin en üst noktasıdır. Hiç bir kimse, hiç bir kurum, hiçbir olay bu gerçeği asla değiştiremez, değiştirilmesine fırsat verilemez.
Gerçek böyle iken son yıllarda her konuda olduğu gibi bu konuda önemsizleştirilmeye, bir kez asıldığı direkten indirildi ise pek de mühim değil denilmeye gelecek söz, fiil ve davranışlarla karşı karşıya kalmaktayız. İstiklal marşı okunurken ayağa kalkmayanlar bulunduğu gibi, Diyarbakır'da Göklerdeki bayrağın indirilmesi de yok provokasyon, yok kendini bilmez gibi laflar ile geçiştirilmeye çalışılmaktadır. Buna karşılık duyarlı insanlar ise sadece yaşananları acılar içinde, yüreğimiz yanarak seyretmektedir.
Yine son yıllarda milli konularda ki duyarsızlıklar, sözde aklileştirmeler, ikbal, çıkar kaygılarıyla göz yummalar ne yazık ki vakayı adiyeden sayılmaya başlandı. Örnek olarak Arif Nihat Asya'nın "Bayrak" şiirinin okul müfredatlarından çıkarılması gibi.
Yıllardan beri basın, yayın araçlarıyla, televizyon kanalları vasıtasıyla Türk Milletinin maddi ve manevi değerlerinin nasıl tahrip edildiğini, nasıl etkisizleştirildiğini, nasıl değersizleştirildiğini sözde akademisyen, siyasetçi, gazeteci eliyle, kalemiyle değersizleştirildiğine şahit olduk. Son on yılda televizyonlarda kimlerin konuşturulduğunu analiz ederseniz bunu rahatlıkla göreceksiniz.
Bir millet, ve o milletin, devletin temsilcileri yaptıkları yemine sadakatle bağlanmalı, milletin geleceğini aziz bilip ona yönelecek her türlü tedbiri almaya muktedir olmaları gerekmektedir.
Devleti yönetenler karşılarındaki rakiplerini iyi analiz edip verdikleri sözü takip ederek işler yürümediğinde derhal müdahale edip işi çözmeleri gerekir. Eğer bu yapılmadığı taktirde, karşı rakipler ki kim olursa olsun bunu bir zafiyet olarak algılar durmadan üzerinize gelebilirler.
Aslında bayrak indirme süreci birden bire olmayıp körfez kriziyle başlayan 2003 yılındaki Irak savaşıyla zirveye çıkan Kuzey Irak Kürtlerinin devlet olma girişimleri bölgede ve ülkemizde psikolojik avantajın Kürtlere geçtiğini, bu guruplarında bu durumu batının sözde müttefiklerimizin teşvik, destek ve yardımlarıyla elde ettiklerini gördük ve yöneticilerimizden bu duruma çare bulmalarını devletimiz, milletimiz adına hayal kurarak çok bekledik.
Türkiye'nin attığı her adım işi bir daha zora sokarken içi doldurulmayan, açılım ve çözüm süreciyle işin tavan yapmasına sebep olduk. Sonuçlar ortaya çıktıkça durumun vahameti belirginleşmeye, yönleyicilerimizi acz içinde bırakmaya, bölge halkında kırılmalara sebep oldu, olmaya da devam etmektedir.
Bu konuda maalesef iyi imtihan vermedik. Örneği Bayrak indirme olayında yaşadık şöyle ki ;
Açılımdan sorumlu Devlet Bakanı Beşir Atalay "Açılım sürecine zarar gelmesin diye güvenlik güçlerine ne olursa olsun ateş açmayın talimatını biz verdik" derken, Başbakanımız "O Bayrağı indiren kişiyi oradan indirmeyenler ona orada haddini bildirmeyenler suçludur" beyanatıyla, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç "durumun bir zafiyet olduğunu kimse almasın" mealindeki sözleri iktidarın kafa karışıklığına delalet etmektedir. Bu durumda biz kime güvenelim!
Kıtasında ki asker kime güvensin? Eğer vali izin vermiyorsa ne yapsın? Askerin silahları toplanıp balistik incelemeye götürülürse bu psikolojik karmaşa doğurmaz mı? Bir il valisi toplumun vicdanını sızlatan cümleler kullanırsa, toplum vicdanı yara almaz mı?
Rahmetli İsmet İnönü'nün ifadesiyle "durum acil ve vahimdir", ilgili ve yetkililer Türkiye etrafında oluşan ateş çemberini kırmak yok etmek azim ve kararında olmalıdır. Dün itibarıyla İŞİD adlı örgüt Türkmenlere ciddi zarar verirken, Suriye Türkmenleri perişan olurken Kuzey Irak Türkmenleri yurtlarından sürülürken birde başımıza musallat edilen PKK terörüne mutlaka doğru, insani, vatanın ve milletin bölünmezliği ilkesinden hareket ederek çare bulmalıdır. Aksi halde; durum daha vahim hale gelebilir.
Gün doğru düşünme, doğru tedbir alma günüdür.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.