İnsanın var olduğu günden beri eğitim ilkelinden başlayarak modernleşme sürecine kadar değişerek, gelişerek günümüze kadar gelmiştir.
Eğitimde gelişmeyi ve değişmeyi yakalayan toplumlar, şehirler bir adım öne çıkmış ve diğerlerini geçmişlerdir.
Bu gelişim ve değişimi şehrimiz açısından irdeleyecek olursak 1960'larda 10.cu sırlardan ne yazık ki gerileyerek günümüzde ortalama 65 sıralara düşmüşüzdür.
62 ile 69 sırada yer değiştiren eğitim ve öğretimde bu geri kalmamızın sebepleri nelerdir? Ne yazık ki bunları irdeleyip doğru bir çalışmaya kavuşturamadık. Bunda acaba kim veya kimler suçlu sorusunu sormamız gerekmektedir. Kim?
180 bin civarındaki ilk ve orta öğrenimdeki öğrenci sayımıza baktığımızda geleceğimiz için sevinmemiz gerektiğine ikna olurken çocuklarımızın ülkenin çok gerilerinde bulunması bizi ister istemez düşünmeye yönlendirmektedir.!
Kim bu işte etkilidir? Ana ve Babamı? Okul ve çevresi mi? Öğretmenler ve idareciler mi? Yoksa çocukların zekalarımı?
Elbette bu konuda bilimsel araştırmalara ihtiyaç vardır. Bunu yapacak bu şehirde akademisyenler vardır. O halde bu çalışmayı yaptıracak da Milli Eğitim Müdürlüğü ve Üniversitemizdir.
Peki böyle bir çalışma yapılmışmıdır? 40 yıllık bir eğitimci olarak bu soruya cevap vermeme gerekiyorsa: Yok. Yok. Yok.
Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımıza yön verebilecek böyle bir çalışma neden yapılmadı?
Burada verilecek cevaplar çok olmasına karşılık ilk elden son yıllarda bu şehirde bir Milli Eğitim Müdürün varlığı sorgulanarak cevap aranabilir.
Örneğin son yıllarda şehrimiz gelen müdürümüzü bu işlerle uğraştığını gören varsa biz haber versin öğrenelim. Ama müdür beyin böyle bir çabası olmadığı gibi eğitim işleriyle uğraştığı sanırım söylenemez. Ancak aldığımız habere göre taltif ve terfi ettirilerek Antalya'ya il milli eğitim müdürü yapılmış...! Ne diyelim hayırlı olsun...
Giden müdürümüzün yerinede Hatay doğumlu Kayseri Milli Eğitim Müdür yardımcısı atanmış... Hayırlı olsun.
1040 köy ve mezrası, 20 ilçesi olan şehrimizin böyle önemli bir kurumunun başına isterdik ki işin ehli, tecrübeli, coğrafyayı, kültürel alt yapısını bilen, eğitim ve öğretimde şehre katkı sağlayacak birisinin bu makama gelmesiydi.
Bu iş de ön yargılı değilim. Ancak giden müdür bey sanırım daha ilçe ve köyleri yüzeysel bile tanımadan gittiğine göre gelende aynı özellikleri gösterecektir.
10.000 'den fazla öğretmeni, 2000'den fazla yardımcı personeli ve 180.000 öğrencisiyle muazzam bir potansiyel gösteren şehrimize işi bilen ve Erzurum'a canı gönülden hizmet edecek müdürlerin gelmesi de isteklerimiz arasında olmalıdır. Bunu istemeye hakkımız var sanırım.
Biz eğitime katkı sunacak müdürleri bekliyoruz. Yoksa yatıp, gününü gün edip gidecek müdürleri değil.