Aslında bu soru sizlere garip gelebilir. İçinizden şöyle geçebilir. Evet herkes kendi işini yapsın. Doğru ve makul olabilir.
Yukarıdaki soruyu tersten soralım Fizikçi, Kimyacı, Biyolog tarih anlatsa ne olur? Kıyamet mi Kopar?
Eğer ön yargılı değilseniz biraz düşünür öyle cevap verebilirsiniz. Neden çünkü tarihte kendi meslekleri yanında farklı alanlarda o kadar söz söyleyen var ki! Sayılamayacak kadar çok. O halde mesele dünde vardı, bugünde var ve yarında var olacaktır.
Büyük Selçuklu döneminde yetişen Ömer Hayyam böyle biridir. Hayyam Matematikçidir. Astronomiye meraklıdır ama Hayyam'ı insanlık "rubaileri" ile tanır. Şimdi siz Hayyam'a Rubai yazmayın mı diyeceksiniz?
Mehmet Akif Ersoy meslek olarak "Baytar Mektebini" bitirmiş eskilerin ifadesiyle Baytar, yeni ifadesiyle Veteriner Hekimdir. Halbuki Dünya Akif'i Baytar olarak değil de onu Süleymaniye Kürsüsünde ateşli vaazlarıyla önder bir din adamı olarak tanır. Kastamonu Camilerinde yaptığı vaazlar insanların iliklerine kadar işler. Akif "Tacettin Dergahındaki" soğuk odalarında İstiklal Marşı Şairi olur. Şimdi Akif sadece Baytarlık yapsaydı Akif olabilir miydi?
Erzurum tarihini, kültürünü yazılı metne geçirenlerden birisi Prof. Dr. Zeki Başar Hocadır. Hoca Tıp Doktorudur. Hemde doktorun az olduğu dönemde görev yapmış insanların dertlerine deva olacak işlere imza atmıştır. Ancak Zeki Başar Hocamız hekimliğin yanında tam bir sosyal bilimci gibi davranmış Erzurum eksenli 15 kitap yazmış, onlarca makaleye imza atmış bir büyüğümüzdür. Şimdi siz diyebilir misiniz? Zeki Bey Doktordur. Gidip doktorluğunu yapsın! O zaman yazdığı sosyal bilimlerin konusu olan on beş kitabını nereye koyacaksınız?
Prof. Dr. Süheyl Ünver Hocamız Tıp doktorudur. Halbuki onun tıp dışında özellikle vakıflar, sosyal bilimler alanında yazdıkları ortadadır. Evet biz pek çok şeyi Süheyl Ünver Hocadan öğrenmekteyiz. İyi ki hocamız fedakarlık yaparak bu güzel eserleri yazmış ve insanlığın faydasına sunmuştur. İyiki de yazmış Allah onlardan razı olsun demek mi gerekir yoksa yazmalarına ne gerek var mı demek gerekir?
Hemşerimiz, Sağlık Bakanlarımızdan veremin ülkemizde tehlike olmasının yollarını kapayan ve Erzurum hariç ondan fazla üniversitede adına enstitüler bulunan hocamızda Tıp Doktorudur. Ama o Erzurum'la ilgili o kadar çok eser, makale, yazmış ki bugün kütüphanelerimizi süslemektedir. Ben iyi ki yazmış demekteyim. Ama birileri çıkar derki o otursun göğüs hatalıklarıyla uğraşsın? Eee... Ona da eyvallah deriz. Ama onun demesiyle Prof. Dr. Nusret Karasu hocanın yazdıklarını da yok sayamayız. Öyle değilmi....
İngilizlerin bir bilim adamı var. Adı " Sir Jeymis Jeans" bu bilim adamının branşı Matematiktir. Evet bilimsel çalışmalarından dolayı "Sir" unvanı almış kişidir. Ancak astronomi , ilahiyat , fizik ve müzik dalları hocanın ilgi alanındadır. Öyleki Fizik Felsefesi yazmanın ötesinde fizik bilgisi, müziğin fiziksel etkilerini yazacak kadar bilgili, uzaya bakıp bu kainatı Allah yarattı diyecek kadarda inançlıdır. Şimdi Sir Jeymis Jeans bu alanlarda eser vermeseydi de sadece matematikçi mi kalmalıydı diyecek aklı başında bir adam çıkabilir mi? Böyle bir şey denir mi?
Aslında bu örnekleri çoğalmak mümkün. Dünyada ve ülkemizde pek çok örnekleri var. Nice Tıp doktoru bugün müzisyenlik yapmakta. Bir çok Kimyacı, matematikçi, fizikçi, doktor kendi alanlarının dışında işlerle meşgul olmaktadır.
Bize düşen bu insanlara saygı duymaktır. İyi ki böyleleri varda insanların bakış açılarına katkı sunuyorlar. Evet gelin çevremizde böyle insanlar var ise onları daha iyiye, daha güzele yönlendirelim. Sonuçta bu şehrimizin ve ülkemizin kazancıdır. Hainlik, hasetlik kimseye fayda vermiyor. Gelin bu güzelliği gösterme erdemine ulaşalım. Bırakın Fizikçi, Kimyacı, Biyolog bildiklerini, öğrendiklerini anlatsın. Korkmayın bir şey kaybetmezsiniz.