Gazze'nin babasıydı ikisi de... İki dev çınardılar. Muhammed Mursi ve İsmail Haniyye Devirenlerin boynu devrilsin! Hafız Muhammed Mursî (Ümmetin Medarı İftiharı) gittiğinden beri Refah Kapısı timsah ağzı olmuş Gazze'nin bîkes (kimsesiz) mazlumlarına. Pak şehadet kanlarında boğulasın İsrail tasmalısı Sisi! Akıbetin Firavunvarî olsun habis zalim!
Sisi ile şubat ayındaki görüşmede de "Gazze için" demişti yine aynı yanar-döner takımı. O görüşmenin üzerinden 7 ay geçti, 7 ay! Ne değişti? Sisi zalimi kılını bile kıpırdatmadı Gazze için! Vidasını bile gevşetmedi 2 milyon aç-yaralı mazlumun üzerine sıkı sıkıya kapattığı Refah Kapısı'nın. Hani Gazze içindi o görüşme de? Ne hayrı oldu Gazze'ye bu görüşmenin ne farkı ne faydası oldu Gazze’ye ne değişti? Ne ilerledi? Yardımlar diyorsanız; hâlâ tır konvoylarından uzun kuyruklar var Refah'ta? Kapı diyorsanız; Karun serveti kadar parayı önüne dökmeden, bedavaya sinek uçurtmuyor Sisi habisi Refah'tan bu yana? Tüneller diyorsanız, Sisi onlarcasını daha imha etti o günden bugüne, O tünellerin mücahitlerin soluk borusu olduğunu bilmesine rağmen! Yaralılar diyorsanız, Sisi ile kanlı bıçaklı iken de parasını basıp geçirebiliyorduk? Biz Sisi'ye en ağır cümleleri sarf ederken de, parasıyla yine geçiriliyordu Gazeliler buraya? Ne kazandı Gazze bu görüşmeden, tek bir somut örnek gösterin, tek bir? Görüşmenin üzerinden 7 ay geçti, yaprak bile kımıldamadı Gazze'nin durumunda. Ne anladık o zaman Netenyahu'nun tasmalısı Sisi ile görüşmekten? Ne uğruna çiğnedik şehitlerin pak hâtırasını? Madem huylu huyundan vazgeçmiyor, niye ısrar ediyoruz bir katille, bir hainle görüşmeye? Sisi, efendisi Netenyahu'yu aşıp Gazze'ye yardım edebilir mi? Eder mi daha doğrusu? Etti mi veya. Hani, nerede? 7 ay geçti güya Gazze için görüşmenin üzerinden. Allah için; Tasması Netenyahu'nun elinde olan, Refah Kapısı'nı Gazzeli mazlumlara ardına kadar açan Mursî'yi devirip kapıyı kapatan bir Siyonizm kuklası, Gazze için ne yapabilir? Ne yaptı veya? Ne yapacak? Böyle acınası tevillerle bir katilin sırtını sıvazlamanın vebaline ortak olacağınıza; Deyin ki, çıkarlarımız o şehitlerin kanından üstündür. Deyin ki; ilkesellik nereye kadar, Gazze'ye dua ve gıda paketi yollar, Gazze gardiyanı Sisi ile de normalleşiriz. Deyin ki, bizim menfaatlerimiz ümmetin menfaatinden, mazlumun menfaatinden üstündür. En azından dürüstçe böyle deyin. Sırıtıyor çünkü bir ilkesizliği böyle aslı astarı olmayan eğreti ve zavallı savunularla paklama telaşlarınız.
Postallarına Müslüman kanı bulaşmış cuntacı Sisi'yi "kardeş" bellemek, "El-Kur’an düsturuna!" diye haykırarak milyonlarca Müslümanın yüreğini titreten şehit başkan Muhammed Mursî ve binlerce yaranının aziz hâtırasına ihanettir! Bin yıl geçse de unutmayacağız!
Son günlerde Ziya Paşa’yı ne de sık hatırlatır oldular; “Ne günlere kaldık ey Gazi Hünkâr, Katır mühürdar oldu eşek defterdar.” Gazze kasabının tasmalı köpeği Sisi'yle "Gazze için" görüşmek, Kümesteki tavukları kurtarmak için tilkiyle görüşmeye benziyor. Heyhat.
Bu katil sisi değil miydi İhvan-ı Müslimin gençlerini hapishanelerde işkence eden ve idam eden hatta gençlerden biri aynen şunları söyledi; “Vücudumuza Mısır'a 20 yıl yetecek kadar elektrik verdiler." diyen Mahmud el-Ahmedî gibi binlerce Müslümanı işkenceyle öldüren katil Sisi ile normalleşmek, ihvan şehitlerinin pak yoluna ihanet değil midir.?
Bu katil sisi değil miydi; Elleri kelepçeli 23 yaşında ki körpe yavrusunu bir eli ile bağrına basarak işkenceye idama götüren
Bu katil sisi değil miydi; İhvan-ı Müslim’inin yöneticileri başta Hafız ve İslam Kahramanı Ümmetin medar-ı İftiharı, Birleşmiş Milletlerde konuşurken tüm dünyanın gözü önünde ‘’ Peygamber Efendimize düşmanlık yapana bizde düşmanız’’ diyen Muhammed Mursi ve arkadaşlarını katleden.?
Bu katil sisi değil miydi; Şehid Muhammed Mursi’den sonra ‘’Refah sınır kapısını’’ kapatarak süt emen çocukları açlıktan öldüren.
Bu katil sisi değil miydi; Mursî’nin açtığı Refah Kapısı'nı kapatarak Gazze'nin hayat damarlarını kurutan, Açlıktan ölen Gazzeli bebeklerin ve binlerce mazlum Mısırlı kardeşimizin ve Anaları ağlatan.
Hatta bir annenin yalvarmaları hala gözlerimizin önünde ne diyordu o eli öpülesi ANA "Gözlerimden birini alın, yeter ki çocuklarıma yemek verin." Binlerce sabiyi ağlatarak, kendi Firavun gibi sarayında içkisini yudumlayarak keyif eden bu katille görüşmek sabilere ihanet değil mi.?
İlkesizlik çukurunun adını ilm-i siyaset,
Pespaye çıkarcılığın adını reel politik
Resulullah’ın asırlar öncesinde haber verdiği vehn hastalığının adını rasyonalite koymuşlar.
Bu teşhis buhranı içinde debelenen Müslüman grçinenlerin yarın Gazze kasabı Netenyahu ile normalleşmeyi de aynı cümlelerle savunurken göreceksiniz. Şimdilerde 'Dün dündü, bugün bugündür.' kaypaklığını, 'Dün tepkimizi ortaya koyduk, bugün de Müslümanlık haysiyetini kenara koyarız. Onca mazlumun kanını, nice masumun ahını hiç umursamadan arkamıza atar; Menfaatimize bakarız.' omurgasızlığını takınanları, 7 Ekim'den önce vampir Netenyahu ile el sıkışmamızı, katil Herzog'un yollarına halılar serişimizi aynı yüz karası cümlelerle savunurken gördüğümüz gibi. Bu onursuzlara rağmen masum kanının hatırını hiçbir zaman paspas altı etmeyecek, Bu haysiyetsizlikler çağında mazlumen şehit edilen Müslümanların haysiyetini çiğnemeyi hiç bir vakit normalleştirmeyeceğiz!
Bu konuda çok şeyler söylene bilir ama yeterince toplum gergin daha fazla germek istemem ancak Müslümanların ’da kardeşlerinin katilleri ile kol kola olmasını hazmedemiyorum vesselam...