Komünizmin çökmesinden sonra NATO’nun varlığını sürdürebilmesi için yeni hedeflerinin ‘’İslam’’ olduğunu bilmeyen kalmadı.
Ortadoğu’daki Müslümanları dinlerinden uzaklaştırmak, inançlarından dolayı hor görmek, evlerini yıkmak, kadın çocuk demeden vahşice katletmek, kendi cüceliklerini kaybetmek için silah zoru ile Müslümanları sindirmek en büyük amaçları olsa gerek.
Fakat Müslümanları zorbalıkla sindiremeyeceklerini bu insanlık madrabazlarına bildirilmesi gerekir. O birileri ise uzun yıllar İslam’ın sancaktarlığını yapmış bir neslin torunlarından başkası değil yani Türkiye’dir.
Büyük Ortadoğu Projesi BOP’un gayesinin neler olduğu açıkça belli, artık hiç kimseden gizlemiyorlar da (!) Silahlı mücadele ve silahla dönüştürme NATO’nun görevi. Fakat kültürel ve siyasi olarak Müslüman milletlere nüfuz edeceğini bir çalışma ile Rand Corporation’un çalışması (sivil demokratik İslam, ortaklar kaynaklar ve stratejiler) bu çalışma tüm ayrıntıları ile Müslümanlar arasında iç savaş nasıl çıkartılır, Müslümanlar nasıl kontrol altında tutulur.
İşte ABD merkezli 88 sayfalık bir projenin hazırlayanı ise Cheryle Benard ABD Başkanının Basra Körfezi ve Güney Asya Danışmanı Zalmay Halilzad’ın karısı Müslümanlara uygulanması gereken konu başlıklarının bazılarını takdirlerinize sunuyorum.
Şöyle diyor Benard;
‘’Antiemperyalist ve sosyalist düşüncelerden dolayı laiklere güvenilmez, Fundamentalizim ve Müslümanlara da güvenilmez, Fundamentalist ve gelenekseller arasında oluşabilecek yakınlık engellemeli. Birbirleri ile savaşmaları teşvik edilmelidir.
Kur’an’ı sınırlandıran modernist Müslümanlara yardım edilmelidir, işte bunları başarabilmeleri için uygulanacak stratejiler’’
Önce modernist ve laik Müslümanları destekleyin bunun için modernist liderler, modeller, kadrolar oluşturarak eserlerini yayınlayarak dağıtımını yapın, kitlelere hitap etmelerini sağlayın. İslami eğitimdeki düşüncelerini öne çıkarın, Fundamentalistler ve gelenekçilere karşı onlara medya desteği verin. Gençlere İslam öncesi ve İslami olmayan tarih bilincini aşılayın, laik kültürel kurum ve etkinlikleri güçlendirin. Geleneksel Müslümanları fundamentalislere karşı destekleyerek aralarındaki anlaşmazlıkları teşvik ederek iki kesim arasında oluşacak ittifakı engelleyin. Modernistlerle gelenekselleri yakınlaştırarak, geleneksel kurumlarda modernistlerin sayıları artırılacak. Hanefi mezhebi ile diğer mezhepler arasındaki fark büyütülecek. Fundamentalistlerle savaşarak, şiddet eylemlerinin sonuçlarını abartılarak bu kesim içerisinde ki liderlerin olumsuz durumlarını ortaya çıkarmak için gazeteciler cesaretlendirilecek. Eylemlerine halkın sempati beslemeleri engellenerek, kahramanlaşmaları önlenerek onların korkak ve düzeni bozucu olduğu gösterilecek. Seçici bir şekilde laikler desteklenecek, Laik Müslümanların ABD karşıtı güçlerle, Milliyetçilerle ve solcularla ittifak kurmalarını engellenerek İslamda din ve devlet ayrı olduğu ve bunun İmanı tehlikeye atmadığı düşüncesi desteklenecek. Batılı İslam ‘’Tezini’’ destekleyerek burada Alman İslamı, Amerikan İslamı Türk İslamı Malay İslamı gibi kavramları yaygınlaştırılacak. Sufizmi güçlendirilerek Sufi geleneğin tarihlerinin parçası olduğuna inandırılarak sufi öğretiler eğitim müfredatına konulacak.Bernard raporunun bir bölümünden bazı başlıkları siz değerli okurlarla paylaştım, bugün bu saydıklarının tamamı eksiksiz uygulanıp uygulanmadığının sorusunun cevabını size bırakıyorum.