Tazegül köyü Daphan ovasının ortasında bir zamanlar yeşil mercimeğiyle ünlü bir yerleşim yeriydi. Kafkasların Müslümanlaşmasında hizmet eden Mehmet Efendi, 1790'larda mevlidin bir başka biçimini yazan Süleyman Efendi ve 1960 yılında Sağlık Bakanı olan Prof Dr. Nusret Karasu da bu köydendi. İnsani ilişkiler, komşuluk ilişkileri, küçük-büyük ilişkileri imrenilecek seviyedeydi.
Birinci Dünya Savaşında Osmanlı Ordusu'nun sahra hastanesi de bu köyde konuşlandırılmıştı. Köyde buğday, arpa, çavdar ve özelliklede yeşil mercimek yetiştiriliyor 10000 'den fazlada büyük ve küçükbaş hayvan besleniyordu. Yaz aylarında tarlalar biçilir, köy yolları muhteşem türkü, mani ve koşmalara sahne olurdu.
İşte öyle bir yaz günü tarladan Kandilli'ye gidip bir şeyler almaya giden Ziyaettin Aydemir dönüşte yarım metre derinlikteki karasuda hayatını kaybetmiş (1965) küçük Elimdar o gün yetim kalmış, artık köy yolarında söylenenlere komşular birde ağıt eklemişlerdi.
Tabi yıllar geçiyor Elimdar büyüyerek ilkokulu, ortaokulu bitirip Erzurum'a Endüstri Meslek Lisesi'ne kaydoluyordu. O yıllar ulaşım şimdiki gibi kolay değildi. Öğrenciler ya askeri servislerle ya da belediye otobüsleriyle Erzurum'a, Aşkale'ye taşınıyordu. Tabi 5 kilometrelik Tazegül-Kandilli arası sabah akşam yaya gidilmesi de ayrı bir dertti.
Tazegül köyünde futbol gelenek halini almış, birinci, ikinci kuşaklardan sonra Elimdar Aydemir'in de içinde yer aldığı üçüncü kuşak bu işi üstlenmişti. Elimdar o yıllarda Tazegül Sporun toparlayıcısı rolünü üstlenmişti.
Derken askere gidiş gerçekleşmiş 2 yıl süren askerlik sonrasında terhis olan Elimdar Aydemir Belediye başkanı Ersan Gemalmaz döneminde teknik memur olarak belediye su ve kanalizasyon bölümünde işe başlamıştı. Gayretliydi. Başarılıydı.
Annesiyle beraber oturmuş onu hiç yanından ayırmamıştı. Bu arada üç kız kardeşini evlendirmiş yuvadan uçurmuştu. Arkadaşları arasında sevilmiş, dostça ilişkiler kurmuştu. Bütün bunların sonucunda Büyükşehir Belediye başkanlığına Ahmet Küçükler gelince Daire başkanı olmuştu.
Memurlar sendikalaşırken Elimdar boş durmamış, Memur-sen’in Belediye iş kolunu örgütlemiş, bu oluşumda büyük hizmetleri geçmişti.
Eski'deki işlerine başarıyla devam ederken, Mehmet Sekmen belediye başkanı olmuş, bu arada Özel İdareler kapatılmış, tüm görev ve sorumluluklarıyla büyükşehir belediyesine devredilmişti.
Erzurumun 1040 köyü vardı. Bunlara içme suyu götürülecek, kanalizasyonları yapılacak, veya bakımdan geçirilecekti. Dile kolay tam 1040 köy. İşte buralara sosyalizasyon programlarını götürecek ekibin başında çalışkan biri gerekiyordu. İşte Mehmet Sekmen bu zor işe ESKİ'de daire başkanı olan ve su işlerinden sorumlu Elimdar Aydemir'i ESKİ Genel Müdür Yardımcısı olarak atamış, haydi seni görelim çözün bakalım şu işleri demişti.
Önceki yıllardan Özel İdarede bu işleri yürüten Nizamettin Akkuş Bey'le el ele vererek dağ taş demeden, müthiş özverili çalışmayla suyu olmayan köye su, kanalizasyonu olmayan köylere kanalizasyon götürmenin çabası içinde oldular.
Bazı insanlar vardır sorumluluk taşımayı sever. Düğün, dernek, hasta, cenaze işleri oldu mu koşarlar. İşte Elimdar kardeşimizde böyle bir özelliğe sahiptir. Doğana beşik, ölene tabut olur.
Duydu mu bir hastayı koşar, hal hatırını sorar. Bir köyde, bir ilçede veya şehirde bir cenazemi var uzaklarda dağ başlarında değilse koşar cenazeye omuz verir.
Ne diyeyim böyle gayretli bürokratların sayısını Rabbim artırsın.