4 Nisan'da yüze yakın yayın evi ve kitapçının katılımıyla başlayan I. Erzurum Kitap Fuarı sona erdi. 10 gündür devam eden ve bir şölen şeklinde geçen fuar günleri Erzurum için bir ufuk çizdi.
Fuarın açık olduğu saatlerde her gün gezme, kitap alma ve gelen yayıncılarla konuşma fırsatım oldu. Hangi yayıncı ile konuşsam güzel şeyler söylüyorlardı. Erzurum'a gelirken kafaları karışık olan bu dostlarımızın, gördükleri, duydukları ve sattıklarıyla pişmanlıkları gidiyor yerini sevince bırakıyordu.
İlgi muazzamdı. Katılanlar yediden yetmiş yediye herkesti. Analar, babalar, dedeler, çocuklar, torunlar. Çevre illerden katılanlar, çevre ilçelerden gelen kitapseverler, Erzurum'un köylerinden koşup fuarı görmeye gelenler renk kattı.
Fuarın içinde felsefe vardı, sosyoloji vardı, hasret vardı. Gelenlerin kendi aralarında ki konuşmaları kitap üzerine yorum yapmak, fikir yürütmek ve felsefenin labirentlerinde bilmeden dolaşmak gibiydi.
Kadim şehir, edebi eserler vermiş, onlarca yazar, düşünür kalem erbabı çıkarmış, çağların ötesine uzanmış bir şehirde elbette felsefede, sosyolojide, mantık da belagatta olacaktı. Öyle de oldu.
Dergah Yayınlarında Muammer Çelik Bey gelen misafirlerine hoş geldiniz derken, Doğu Batı yayınlarının yöneticilerindeki tevazu takdire şayandı. "Aziz Nesinin" oğlu Ali Nesin Erzurum'a gelmekten mutlu, karşılaştığı manzaradan oldukça keyif almıştı. Media Yayıncılıktan Tekin Sönmez beyefendi bana ayrı bir keyif vermişti. Oldukça nazik davranan, Türkçeyi harika kullanan ve çok uzak olmayan yakında Türkçe’nin Dünya dili olacağını anlatan yazarımız Fuar için taa Stokolm’dan gelmişti. TDK uzmanı Yaşar Yılmaz, Doğubatı yayınlarından Taşkın Takış ve diğer dostlar...
Kaynak yayınları rahat bir yerde kitaplarını sergilerken fuara renk katmışlardı. Yayınladıkları eserler Türkiye'nin en önemli problemine çözüm getiriyordu. Ermeni meselesiyle ilgili oldukça fazla eserle fuara renk katmışlardı. Çadırın diğer tarafında Cumhuriyet yayınları okuyucularını ağırlarken görüştüğüm ilgililer oldukça memnun ve mutluydular.
Çadırın hemen giriş kısmında Ötüken yayınları yer alırken işletmecileri günün her saatinde okuyucularıyla konuşup izahlar getiriyorlardı.
"Türk Dil Kurumu" yayın reyonu ana baba günüydü. Getirdikleri eserler kapış kapış olurken daha dördüncü gün yeni siparişlerini vermeleri idi. Görüşlerini aldığım yetkililer gelirken dinleneceklerini, Erzurum'u gezeceklerini, rahat edeceklerini ifade ederken karşılaştıkları manzara karşısında şaşırdıklarını, sevindiklerini Erzurum'a bunun yakıştığını ifade ettiler.
"Türk Tarih Kurumu" yayınları da çabuk bitenler arasında idi. Yetkililer yeni siparişlerini verirken okuyucuların yakın ilgi alaka ve sorularına muhatap oluyorlardı.
"Atatürk Araştırma Merkezi" yayınları da okuyucunun ilgi ve alakasını çekmişti ki kısa zamanda reyonlardaki kitaplar tükenmişti.
"Akçay yayınları" çeşit ve eser bakımından Türkiye'nin önemli bir yayın evi idi. Aynı şekilde kitapları da bir o kadar revaçta idi ki onlarında boş vakti yoktu. Görüştüğümüz yetkilileri manzaradan çok etkilenmişlerdi.
Bir kitap evi işletmecisinin ifadesiyle küçük resimli kitapçıklar dükkan rafında dururken hiç müşterisi çıkmadığı halde fuarda satılanlar arasında yerini almıştı.
Fuarla ilgili bir gözlemde, okuyucuların daha çok, tarih, felsefe, roman, şiir türü eserlere rağbet göstermesi idi. Dini yayınların satışının diğer kitaplara nazaran az olması fuarın bir başka özelliği idi.
Ancak Diyanet Vakfı Yayınları, Yapı Kredi, Doğan Kitapçılık gibi büyük yayın evlerinin katılmayışı kitapseverlerin üzüntüsüne sebep oldu. Gelmeyen Yayınevleri inanıyorum ki duydukları karşısında hayıflanmışlardır. Keşke katılsaydık...
Tabii olayın bir diğer tarafı Tarihi Yakutiye Medresesi içinde il dışından gelen yazarların ve yayın evi yöneticilerin verdikleri konferanslardı. Yapılan söyleşilerde izleyiciler tarafından dikkatle ve ilgiyle izlendi. Özellikle Prof. Dr. Ömer Özden ile Şair, yazar İsmail Bingöl'ün Dergah standında kitaplarını imzalaması fuara ayrı bir renk kattı.
Fuar temizliğinin iyi olmadığı dikkatlerden kaçmazken diğer fuarlara katılan yayın evi yöneticileri temizliğin hiç olmazsa profesyonel temizlikçilere verilmesinin iyi olacağını belirtirken, yağan yağmurun zemine sirayet etmesi küçük çaplı zarara sebep olması bir başka olumsuzluk idi.
Fuar süresince 130.000'e yakın kişinin alanı doldurup taşırmasına rağmen en küçük bir nahoş olayın olmaması elbette sevinilecek bir olaydı. Erzurumlular tam not almışlardı. Fuar bir kitap şölenine dönüşmüştü.
Günler öncesinden öğrencilere dağıtılan kağıt kumbaralara konulan paralar fuarda kitap alımında kullanılması da ayrı bir kazanç oldu. Çocuklar kendi harçlıkları ile kitap alma alışkanlığına başladılar.
1980 öncesini hatırlayan 80 öncesi kuşakların gözleminden kaçmayan bir diğer husus eski terminolojiye göre sağ-sol yayın evleri en medeni şekilde fuarda yer almış ve gerçek demokrasi örnekleri sergileyerek okuyucularıyla buluşmuşlardı.
Son olarak kitap fuarının düzenlenmesinde emeği geçen başta Valimiz Dr. Ahmet Altıparmak olmak üzere "Tümsiad" Başkanı Cafer Burucu ve tüm ilgililere teşekkür ederim.
İsmail Bingöl 11 Yıl Önce
kalemine sağlık hocam...
Alparslan Kotan 11 Yıl Önce
Sehrimiz adina umit ve mutluluk verici satirlar. Emegi gecenlere tesekkurler.
OKUYUCU 11 Yıl Önce
'erzurum kitap fuar sona ererken' başlığınız yüzünden fuara gidemedim ilk yazan olmak için mi bekleyemediniz 14 ni,sani 12 nisanda bitti diye yazdiniz
AbdurrahmanZeynal 11 Yıl Önce
değerli okuyucu adlı yorum yapan kardeşim. yazıyı eğer dikkatli okuduysan 1- fuar sona ererken demişim, fuar sona erdi dememişim. böyle bir sonuca nasıl vardın? 2- fuar eğer yazı yayınlandığında 8 tam gün geçmiş, 9. güne devir etmişti. 8 gündür nerede idin bunu anlamadım. 3-yine de suçlu ben isem sizden özür dilerim.
Muhibb-i Kütüb 11 Yıl Önce
Yıllardır özlemini çektiğimiz bir organizasyondu. Bir 'öğrenci şehri' ne bu denli bir fuar şarttı. Başta Vali Bey olmak üzere, emeği geçenlere şükranlarımı sunuyorum.