-Bir Değerlendirme ve Bir Beklenti-
Zaman su gibi akıp gitmiş… 2012 yılının Ocak ayında şehrimiz için bir kültür sanat dosyası olarak vazife görecek yepyeni bir dergi, tıpkı güneş ışınları gibi Palandöken Dağının yüce yamaçlarından Erzurum üzerine ışıklar saçıyordu. Dergi, Palandöken Belediye Başkanı Orhan Bulutlar’ın imtiyaz sahipliğinde okuyucularla buluştuğu gün, sayın başkan "Bir şehrin tarihi, kimliği, kültürü, birikimi ve coğrafi konumu o şehrin geleceğini yönlendiren en önemli etkendir" sözlerinin ardından “bir yanımız Çanakkale, bir yanımız Aziziye". "Efe'mizin nefesi ve Akif'imizin sesiyle" okuyucularına merhaba diyordu.
Geçen yedi yıl boyunca yazarların bir karşılık beklemeksizin büyük fedakârlıklarla desteklediği, okuyucunun istek ve arzusuyla gelişip büyüyen, şehrin birçok bilinmezinin gün ışığına çıkarıldığı bu dergi bir kürsü veya adı konulmamış bir kültür akademisi olma özelliğini gösterdi.
Özellikle bir derginin kültür dünyasında tutulup kabul görmesi ve aranılır olması kolay değildir. Bu zorluğu bilen biri olarak ancak dört veya beşinci sayıdan itibaren benimsendiğini, tutulduğunu gördüm. Sadece şehirde değil, tüm Türkiye’de dergi beğenilip kütüphanelerdeki yerini alıyor, bir Erzurumluluk bilincinin canlanmasına vesile oluyor, yeni sayısı dört gözle bekleniyordu.
Derginin ilk on sayısında Genel Yayın yönetmenliğini tarihçi Muzaffer Taşyürek yaptı. Sonrasındaki sekiz sayı, daha çok radyocu olarak tanıdığımız İrfan Gürkan Çelebi’nin yönetiminde okuyucuyla buluştu. Özellikle son on sayısı da (19-28) Kâzım Karabekir Eğitim Enstitüsü’nden dönem arkadaşım, öğretmenlik yapmayıp Sebze-Meyve Hali’nde ata-dede meslekleri olan kabzımallığı 36 yıl sürdüren Erzurum sevdalısı Naci Elmalı kardeşim tarafından nakış işler gibi çıkarıldı. Her sayıda yakalanan başarının düşmesi beklenirken o, bu seviyeyi her sayı biraz daha ileri götürerek derginin Erzurum’un gurur kaynağı olmasını sağladı.
Dergi aranılıyor, soruluyor, gecikince de neden çıkmadı? sorularına muhatap oluyorduk. Beyaz Şehir Palandöken dergisi artık Palandöken Belediyesi yayın organı olmaktan çıkmış, tüm Erzurumluların, ülkedeki kültür adamlarının aradığı bir dergi olmuştu.
Sayın Orhan Bulutlar bu süreçte olumlu, olumsuz birçok soruya muhatap olmasına karşılık derginin, fikir, kalite ve yayın çizgisinde asla taviz verilmemesi konusunda ilgilileri uyarmış, onların arkalarında Palandöken Dağı gibi durmuştu. Çoğu insan bir şehir dergisinde bu kadar malzeme, fikir bulunamaz yakında biter gözüyle bakmasına karşılık bırakın 28 sayıyı daha nice sayılara yetecek bir bilgi birikiminin bu şehirde var olduğu gözler önüne serildi. Öyle ya bu şehir sıradan bir şehir değildi! Burası Erzurum’du, bunu hatırladık! Sıra büyüklüğünü halen dahi kavrayamadığımız şehrimizi hatırlatmaktaydı!
Dile kolay tam 28x160= 4480 sayfalık şehir arşivi oluşmuştu. Bu aynı zamanda Erzurum'un kadim bir kültür, sanat, tarih ve medeniyet şehri olduğunu göstermesi bakımından önemliydi. Nice bilim insanlarının, nice gönül adamlarının yazdığı, yaşadığı, yaşattığı maddi ve manevi eserler, hizmetler göğsümüzü kabartmaya yetti.
Beyaz Şehir Palandöken dergisinin son olarak elimize ulaşan 28. sayısı dahi “Erzurum, Yakutiye, Tarih Yolunda Erzurum ve Aziziye” dergileri gibi şimdiden bu derginin de derin izler bırakacağının göstergesidir.
İki dönem Palandöken Belediye başkanlığı yapan sayın Orhan Bulutlar, başkanlığının son aylarında çıkarılan 28. sayının önsözünde : "Erzurum, alimin, ulemanın, hafızın, ilim ve fikir adamlarının ; gözü gönlü zengin, misafirperver, vatansever insanların bolca yetiştiği bir beldedir. Önemli olan bu insanlar içerisinde doğru yol üzerinde olanları bulmak, onların peşine takılmak, onlardan istifade etmesini ve o kişilerin hayatlarından ders çıkarmayı bilmektir" demek suretiyle tarihe şerh düşmekteydi.
Derginin genel yayın yönetmenliğini yapan Naci Elmalı ise kendi döneminde çıkardıkları on sayı hakkında bilgi verirken "Erzurumun bilinmeyen tarihine ışık tutmasının yanı sıra "Diyarbakır, Ardahan, Posof ve Aziziye" gibi il ve ilçelerin belediyelerince çıkarılan dergilere örnek olduklarını ifade etmiş; "Her namazımızı son namazımız bildiğimiz gibi her sayımızı da son sayımız olabilir ciddiyetiyle hazırladığımız dergimiz vasıtasıyla Erzurumlu oldukları halde şu an Erzurum'da yaşayanlar tarafından bilinmeyen nice insanın tanıtılmasına, nice olayın bilinmesine yardımcı olmaya çalıştık." ifadeleriyle yaptıkları işin önemini ve ciddiyetini okuyucularına anlatmıştır.
Evet, Beyaz Şehir Palandöken Dergisi, bir akademi görevi üstlenerek yedi yılı böylesine dolu vaziyette geride bırakmış oldu. Bu vesileyle, politikaya alet edilmemiş ve Erzurum’un böylesine dolu dolu yer aldığı bir dergiyi şehrimize kazandıran Palandöken Belediye Başkanı Orhan Bulutlar’a, meclis üyeleriyle sorumluluk üstlenmiş kişilere başta olmak üzere İstanbul Matbuatı’na dahi parmak ısırtan bu derginin basımını gerçekleştiren Zafer Ofset’e; sayfa düzenlemesinde büyük emeği geçen Muhammet Karaca ve Mehmet Seçer'e; derginin genel yayın yönetmeni olarak üstün gayretler gösteren Muzaffer Taşyürek, İrfan Gürkan Çelebi ve Naci Elmalı beylere; ayrıca derginin çıkmasında fikren katkıda bulunan herkese Erzurumumuz ve şahsım adına yürekten teşekkür ediyorum.
Temennimiz odur ki, Palandöken Belediyesi’nin yeni seçilecek olan başkanı da Erzurum kültürüne büyük katkı sunmuş olan bu dergiyi bu çizgisini, bu yayın politikasını değiştirmeden, bu çıtayı düşürmeden devam ettirir.
Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler…
Hoşça kalın....