Korona süreci her şeyi değiştiriyor.
Dünyanın bu denli zorlandığı bir zaman dilimi geçirdiğini hatırlamıyorum.
Her sabah Gıda tedarik zincirlerinden, tekstile ve temel ihtiyaç malzemelerine kadar her şeyin pahalandığı bir dünyaya gözlerimizi açıyoruz.
İş dünyasının temsilcilerinden birisi olarak ta, korona önlemleri nedeniyle batan binlerce şirketin varlığına şahit olduk ve halada devam edecek. Özellikle dijitale geçmeyen ve Değişimi görmeyen, değişimi yakalamayan şirketlerin gelecekte de çok büyük sıkıntılar yaşayacaklarını şimdiden görür gibiyim. Bu tür şirketlerin varlıklarını sürdürebilmelerinin de mümkün olduğunu görmemek için kör olmak gerek.
Araştırmalarım neticesinde Korona nın bitiş yılı adeta belirsiz bir grip gibi nezleden farksız hayatımıza girmiş bulunmakta. Korona nın yakın zamanda bitmesini öngören bir dünya ülkesi bulunmadığı gibi sadece korunmanın da aşı ile olduğunu zaten verilerden görüyoruz.
Birde bu işin ailemizdeki, çevremizdeki bireylerin kaybı ile oluşan stres ve motivasyon kaybı var.
Bizler inanılmaz bir şekilde yorulduk ve yıprandık.
Hele hele birde şimdiki adı Z kuşağımız var ki o gariplerim dünyaya gözlerini depremler, afetler savaşlar ve virüslerle açtılar.
En çokta onlara üzülüyorum. Gariplerim hiç bir şey görmediler
Evet gelelim meselenin özüne
Pandemi döneminde öğrendiğimiz en önemli şey üretmeden tüketmek oldu. Biz ülke olarak tarım alanında ürtmememiz demek aç kalmamız demek, sanırım biz bu dönemde çok iyi anladık.
Öncelikle üretmemiz gerekiyor bunun için tarım çok önem veremliyiz. Başta devletimizin, Üniversitelerimiz ve şirketlerimiz en çokta destekle Ar- Ge ye destek sağlamaları lazım. Sağlayacağı bu destek % 1 lerden çok çok daha fazla olmalı ki ülkemizi refaha ulaşabilsin.
Pandemi döneminde daha iyi öğrendik ki Tarım yoksa açız aç dışarıdan su taşımayla bu değirmenin dönmez.
Ülkemizde "tarıma özendirme" gerçekleştirilmeli Tarım olabildiğince teknolojik olmalı insanları özendirip teşvik etmesi de gerekiyor artık köyden indim şehir e değil, şehir dekinler bile tasını tarağını toplayıp köylerde yer arasınlar.
Unutmamak lazım ki Ülkemizde tarımın özendirilmesi ancak ve ancak teknolojik yeniliklerle gerçekleşebilir.
Biz balık yemeden önce Balık tutmayı öğrenmemiz lazım ki yemden önce üretmeyi bilelim.
Liyakat sahibi insanlara rast gelesiniz!
Kalın Sağlıcakla...