‘’Hayatta her zaman ikinci bir şansın vardır. Onun adı yarındır’’ diye pek sevdiğim güzel bir söz vardır.

Yeni teknik direktör Mehmet Özdilek ile bugünlerde sessiz bir devrim yaşanıyor BB Erzurumspor’da..

Yarına umutla bakmamızı salıklayan bir değişim.

Yarına anlamlar katan bir dönüşüm.

Adını sessiz devrim koymam da o yüzdendir.

***

Saha dışında bir sürü değişime imza attı Özdilek.

Kulüp tesislerinde radikal bir sürü değişimi yaptı, öyle ki kulüp başkanı Mevlüt Doğan ile As Başkan Ünsal Kıraç’ı bile oturduğu odalardan çıkardı, tabiri caizse attı onları!

‘’Burası bizim en mahrem yerimiz’’ diyerek, hiçbir tereddüt yaşamadan idman sahasını etrafını brandalarla kapadı, taraftarla oyuncuların arasına mesafe koydu!

İdman saatlerini değiştirdi, çalışma şekillerini farklılaştırdı.

Bir sürü yeniliğe gitti, kulüpte yapısal bir reform gerçekleştirdi.

Ve tüm bunları yaparken doğal olarak kimse itiraz etmedi, ses çıkartmadı, her talebine olur dendi.

***

Tüm bunlar elbette ki BB Erzurumspor içindi, geleceği içindi.

Bir öncekilerden farklı bir teknik adamla karşılaşıyoruz.

Her kararına saygı duyuyor, her talebine kabulümüzdür deyip olumlu cevap veriyoruz.

Dün tanışma imkanı buldum sevgili hocamız Mehmet Özdilek ile.

Yönetim dili ve tarzı farklı biri, bunu gördük.

Dileğim saha dışında yaptığı reformu, devrimi, saha içinde de yapması.

Öyle bir değişim ve dönüşüm saha dışında olduğu kadar da saha içinde olmalıdır.

Bana biraz da onu gerek, onu!

ODA REFORMU! - Düne kadar Sportif Direktörün de, Kulüp Müdürünün de tesislerde müstakil bir odaları yoktu. Mehmet Özdilek ile başlayan değişim, onlara da yansıdı. Artık tesislerde spor direktörü Zafer Demir’in de, Kulüp Müdürü Kadir Köseoğlu’nun da birer odaları oldu. Doğrusu ben özellikle tesislerdeki değişimi kurumsal kimlik adına da çok güzel hareketler olarak gördüm.