AK Parti için kıldan ince kılıçtan keskin bir köprü olan bu süreç, yeni Türkiye'nin de şekilleneceği bir yol ayrımı aynı zamanda... Öyle ki seçim sürecinde, ne CHP'nin İş Bankası'ndaki yüzde 28'lık hissesi, ne de piyasalarda yanan ateş seçim sonucunu belirlemeye yetmeyecek. 30 Mart seçimleri, tamamen MHP denklemi üzerine bina edildi.

Her ne kadar af yasa tasarısını hazırlayan MHP, ne de şimdilik bu tasarıya şartlı "evet" demeye hazırlanan AK Parti, çıkacak muhtemel düzenlemeye, "af kanunu" demiyorsa da, toplumdaki genel geçer kabul, elbette ki bu atraksiyonun doğrudan bir "af" olduğudur!

Adının bir önemi de yok hani...

İster "af kanunu" denilmiş olsun, isterse, "ceza indirimi", sonuçta yasanın çıkması halinde, on binlerce hükümlü hapishanelerden salıverilecek.

Peki toplumun buna ihtiyacı var mı, ya da şöyle soralım: Bu yasa çıkınca toplumun hayati bir ihtiyacına cevap mı verilmiş olacak?

MHP ısrarlı, AK Parti mesafeli...

Malum, CHP ise zaten başından beri şiddetle karşı...

Devlet Bey, siyasette artık "usta" sınıfındandır.

O, böylesine netameli bir meselede, canhıraş bir mücadele veriyorsa demek ki, toplumsal yankılarını iyi hesap etmiştir.

Kimi kesimlerin iddia ettiği gibi sırf Alaattin Çakıcı'yı kurtarmaya yönelik bir atraksiyon içinde olmayacağına göre MHP, illa ki bu ısrarını reel bir zemine dayandırıyordur.

Şair diyor ki, "Dışarıda bayram varmış seyran varmış, mahkumlar bilmez gardiyanlar söyler"

Bidayetinden beri hapishanelerde "af çıkacak" meselesi, hep gündemin baş konusu olmuştur.

Her tutuklunun, her hükümlünün gözü kulağı demir kapıların ardındaki fısıltı gazetesinin haberlerine kilitlenmiştir.

Türkiye'de de ortalama on yılda bir, öyle ya da böyle bir şekilde af çıktığına göre, mahpusların beklenti içinde olmalarını çok görmemek lazım.

Bu sebeple MHP'nin gündeme getirdiği bu af konusu, adeta pimi çekilmiş bir bomba gibidir, yahut da tüpünden sıkılmış bir macuna benziyor.

Geri dönüş yok...

Buradaki esas soru şu: Adı her ne olacaksa olsun bu muhtemel yasa, 30 Mart yerel seçimlerinden önce mi sonra mı çıkacak?

Görünen şu ki, 30 Mart seçimleri bi hayli sert tartışmalara yol açacak.

Birileri hep sorup duracak: AK Parti MHP sayesinde mi kazandı, ya da MHP AK Parti sayesinde mi?

Daha mürekkebi kurumayan genel seçimlerde aynı manzara çıkmıştı ortaya... Şimdi de yerel seçimlerde olacak aynı şey...

Ne vakit olur bilemem ama öyle ya da böyle bir "af çıkacak"

İster seçimden önce ister seçimden sonra...

Nasılsa mahpuslar sabretmeyi biliyor, az daha beklesinler...

ERZURUM’DA YENİ BAŞKAN KİM OLUR?

Kaderin garip bir cilvesi bu olsa gerek... Baksanıza, Mehmet Sekmen'in ayağını kaydırıp yerine belediye başkanı olmak isteyenlerin hiç biri "dışarıdan" birileri değil.

Sabah yatağından erken kalkan belediye başkan adaylığını ilan etmiş durumda.

Bu sebeple öncelikli "iş" olarak Sekmen'i karalamak, Sekmen'i, "düşman" ilan etmek ve Sekmen'den kurtulmak!

MHP cephesinde bir işaret fişeği yok...

İYİ Parti evlere şenlik...

CHP derseniz zaten Erzurum'da yok...

HADEP yerle bir...

Geriye ne kaldı? Geriye bir tek AK Parti...

Besbelli ki 30 Mart'ta yeni belediye başkanı yine AK Parti'den olacak...

Bu sebeple parti içinde cadı kazanı kaynayıp duruyor.

Sekmen nasıl gider, yerine ben nasıl gelirim?

Bu sorunun kesin cevabını ancak 30 Mart gecesi göreceğiz. Lakin vaziyete bugünden bakınca görüyoruz ki, bu çaylakların hiç biri Sekmen'i alt edemez.

Hani alışmışlar ya, "AK Parti ceketini bile assa seçilir" meselesine... Evet; kimi siyaset heveslileri de bu inançtan yola çıkarak diyor ki, "Sekmen'i devirsem adaylığım o denli kesinleşir"

Peki Sekmen'i devirmek kolay mı?

Olur mu olmaz mı bilemem...

Takdir seçmenin tabi ki...

Erzurum'da bugünkü başkan namzetlerine de bakınca yüreğim cız ediyor!

MHP, AK Parti ile yol arkadaşı oldu. Besbelli ki birinin çıkardığı adayı öteki destekleyecek.

Erzurum'da CHP olmadığına göre geriye bir tek İYİ parti kalıyor.

İYİ Parti de, seçimi nasıl kazanırım değil, seçimi nasıl kaybederim üzerine bina ettiği siyaseti sonucu, meydanı tamamen AK Parti'ye bırakmış durumda...

Bu gerçek karşında AK Parti niye kendisini riske atıp, maceraya sürüklensin ki...

Nasılsa Sekmen diye, güçlü bir alternatifi var.

Bu sebeple diyoruz ki: Kim nasıl bir hesap yapıyorsa yapsın da, o hesabın en can alıcı noktasına mutlaka Sekmen'i koysun...

MHP AK Parti'den yana...

İYİ Parti tam bir aşkın fırtınası...

CHP zaten yok...

HADEP dibe vurdu...

Siz AK Parti'nin başında olan bir kimse olsaydınız, Erzurum'da seçilme endişesi yaşar mısınız?

AK Parti şuna bakacak, Sekmen'in seveni mi çok, söveni mi?

Anket sonuçları ortada, siz o kadar beyaza kara diyin ki...

Erzurum'da Sekmen hala uzak ara önde...