Malumunuz Sağlık Bakanlığı artık ülke genelinde hangi ilde kaç pozitif vaka olduğunu gösteren harita yayınlıyor.

Bu harita ya da tablo, bir yanıyla son derece değerli… Çünkü böylelikle her vatandaş, hem yaşadığı şehirdeki son durumu öğrenmiş oluyor, hem de ülkenin genel gidişatını görüyor.

Bir yanıyla da mahsurlu…

Şöyle ki:

Diyelim Trabzon’da yaşayan bir vatandaş, (Trabzon örneğini vaka sayısının yüksel olması sebebiyle veriyoruz) bu tabloya bakacak ve kendince tedbir almak amacıyla belki de çoluk çocuk arabalarına atlayıp, vaka sayısı çok az olan ilimize gitmek isteyecektir. Yasalarda buna mani bir hal yok nasılsa…

Bu küçük saptamayı yaptıktan sonra gelelim Erzurum’un Korona’yla imtihanına…

Tabloda da görüldüğü üzere Erzurum, yüz bin kişi üzerinde 37 kişi ile pozitif vaka sayısı en az olan illerden biri…

Daha iyi olan iller de var, ama Erzurum da hatırı sayılır ölçüde iyi bir seyir izliyor.

Çünkü Erzurum günlük insan yoğunluğu çok olan bir şehir…

Pekii Erzurum hangi tedbirleri aldı ki vaka sayısı fazla olan şehirlere göre bu skalayı yakaladı?

Bir: Her şeyden önce vatandaşımız azami ölçüde konulan kurallara uydu.

İki: Başta Valilik ve Büyükşehir Belediyesi olmak üzere ilgili tüm kurumlar, çevre temizliği başta gelmek kaydıyla toplumsal tedbirleri vaktinde alıp uygulanmasını sıkı biçimde takip ettiler.

Üç: Polis, jandarma ya da sağlık ekipleri yasaklara uyulup uyulmadığını denetlerken vatandaşı itip kakmadı, horlamadı, dışlamadı ve en önemlisi de ceza yazmak için özel bir gayretkeşlik içerisine girmedi; kibar davrandı, eğitici oldu.

Dört: Başta Sağlık Müdürlüğü, Bölge Şehir Hastanesi ve Atatürk Üniversite olmak üzere, bu şehirde ne kadar sağlık birimi ve sağlık personeli varsa (doktorundan hademesine kadar) vatandaşa kendisinin değerli olduğu hissini yerleştirdi, büyük bir özveri ile kapı kapı dolaşıp aman dileyen herkese yetişmeye çalıştı.

Beş: Kurumlar arası muazzam bir işbirliği ve uyumlu çalışma örneği sergilendi. Eskiden olduğu gibi bir kurumun yaptığını diğeri bozmaya kalkmadı ya da her kurum kafasına göre takılmadı. Vali Okay Memiş ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, vali veya başkan olmanın ötesinde “bir bilen” erdemi özelinde, diğer kurumların yöneticilerine abilik yaptı; yol gösterdi, çare üretti ve herkesin moralini yüksek tutmayı başardılar.

Bütün bu ve daha başka saikler bir araya gelince Erzurum, bu meşum illete karşı esaslı bir duruş gösterdi ve bunun mükafatı olarak da bugün ki tabloyu elde etti.

Haydi hep birlikte bu anlamlı ve tarihi mücadeleye yine omuz vermeye devam edelim.

Erzurum ilk’lerin şehridir.

Bu geleneği korumak, hepimizin şehrimize ve ülkemize karşı olan vatan borcudur.

Hele şu küresel illeti bir mağlup edelim ki, daha bu şehrin istikbaline dair hem söyleyecek çok sözümüz, hem de yapacak çok işimiz var.