Malum şampiyonluk adaylarından BB Erzurumspor’un iki haftada sadece bir puan alması bana göre de düşündürücü bir durum.

Ama, futbolda böyle şeyler oluyor, yeter ki sonu güzel olsun.

***

Daha İstanbulspor maçının devre arasında sosyal medyadan Muzaffer hoca için savaş başlattılar.

Tabi, iyi niyetle yapılan eleştirilere Eyvallah…

Ancak, yanlı ve maksatlı eleştirilerin sayısı belli değildi.

***

Erzurumspor’un İstanbulspor maçındaki geri dönüşü, bana göre en az galibiyet değerindeydi…

Fakat o ikinci yarının o, takımından eser yoktu, Balıkesir’de o üzdü…

** *

Bakın! Erzurumspor’a bir galibiyet ilaç gibi gelecek.

O galibiyeti alacak olan da bu futbolcular, onun için destek olmak lazım.

Her yenilgi sonrasında Erzurumspor hoca değiştirilmez.

Muzaffer Bilazer de idealleri olan biri…

Erzurumspor’un bağrından çıkmış.

Bana göre hoca aidiyet duygusunu fazlası ile bu kulübe hisseden birisi.

Futbolcunun da o aidiyet duygusu ile takıma ve formasına sarılması lazım.

Savaş, top yekun saldırmakla kazanılır.

Ordudan birkaç kişi kaçak güreşirse, cepheden kaçarsa savaş kazanılmaz, kaybedilir.

Balıkesirspor maçını da hep birlikte savaşmadığımız için kaybettik.

***

Benim bildiğim kadarıyla Muzaffer Hoca’nın hiçbir futbolcusu ile sıkıntısı yok.

Bilakis insanı yönleri üst seviyede olan ve insanlara her ortamda sempati ile kucak açan bir isim.

Muzaffer hoca ve daha onun gibi bu şehre futbolda hizmet etmiş herkes bizim değerimizdir.

Değerlere sahip çıkmak lazım.

***

İngiltere Premier Ligde şampiyonluklar yaşayan ve şampiyonluğunda en güçlü adaylarından biri olan Chelsea, Lampart ile çıktığı ilk lig maçında Manchester United’e deplasmanda 4-0 yenildi. Chelsea taraftarından çık çıkmadı.

İkinci haftada Chelsea’lılar tribünleri doldurdu. Chelsea bu kez de Leicester City ile 1-1 berabere kaldı.

Sonra dönüp gittiler 3’üncü haftada Norwich’i 3-2 mağlup ettiler.

Yani adamlarda sistem oturmuş.

Öyle bir mağlubiyetle hocanın ipini çekmiyorlar.

Dar ağacına asmıyorlar.

***

Bana göre alınan sonuçlara günah keçisi Muzaffer Hoca seçilmemeli…

Hoca taktiksel olarak hatalarını bulup önlem alabilir.

Oyuncu tercihlerindeki hatalarından dönüp doğruları bulabilir.

Bunlar ayrı mesele…

Benim demem şu ki; sadece günah keçisi Muzaffer Hoca değildir.

Transferleri yapan yönetimin hiç mi suçu yok.

Futbolcu gelirken sosyal medyadan ‘Messi’ ilan ediyoruz. Sonra yerden yere vurup beğenmiyoruz.

Daha ligin ikinci haftası bir bekleyip görelim.

Pes etmek yok!

Desteğe deva. Yola devam.

Her kötü sonuçta teknik direktör değiştirirsek, Türkiye’de teknik direktör kalmaz.