“Bir taş üstüne taş koyandan Allah razı olsun” cümlesiyle, Erzurum’un tarihi dokusunu maketleştirmek için yola çıkan sayın Hattatoğlu, yaklaşık 10-12 sene önce başladığı bu sanat yolculuğunda, yapmış olduğu muhteşem eserler onu, TBMM, İstanbul ve Erzurum'da sergi açmaya kadar sürüklemiş.
Kendisini bir Erzurum sevdalısı olarak tanıtan ve Erzurum’un tarihi dokusunu maketleştiren Hattatoğlu, benim için çok önemli bir değer. Erzurum’ a geldiğimde tanıdığım ve tanımaktan da son derece mutluluk duyduğum müstesna bir kişilik.
Kendisini, Erzurum Kanal 25 Tv’de ilk “Hünerli Eller” programımda; 26 Ekim 2009 ve ikinci olarak da, 1 Mayıs 2010 tarihlerinde konuk olarak ağırlamaktan son derece mutluluk duymuştum.
Hattatoğlu ile yapmış olduğum röportajda; karayollarında sosyal tesisler sorumlusu iken emekli olduktan sonra, bu sanata hobi olarak başladığını ve sonrasında ise gününün büyük bir kısmını bu işle ilgilenerek geçirdiğini söyledi.
Yaklaşık 1.5 yıl önce “Aygül Yılmaz’la Hünerli Eller” programı için evinde ve Büyükşehir Belediyesi teşhir salonunda yapmış olduğum çekimlerde, yaptığı eserler arasında; Çifte Minareli Medrese, Aziziye Tabyaları, Mecidiye Tabyaları, tandır başı, fayton, Taş Mağazalar, Yakutiye Medresesi, Üç Kümbetler, Tarihi Erzurum Kalesi, Tarihi Kongre Binası, Eski Erzurum Evleri, Abdurrahman Gazi Türbesi ve Camii, Ulu Camii, İstanbul Kapı, Karskapı Şehitliği, Köşk Binası, Solakzade Camii ve diğerleri olmak üzere kırk eser hazırladığını ve hazırlamakta olduğu kırk birinci eserinin ise Mescid-i Haram olduğunu dile getirmişti.
İlk programımda başlangıcını gördüğüm bu tarihi Mescid-i Haram maketini, 1,5 yılda tamamlayan sanatçının Ulu Cami’deki çok anlamlı olan bu açılışın haberini alır almaz koşa koşa gittim.
Ailesinin, özellikle değerli eşi Gülseren hanım ve yakın dostlarının manevi destekleriyle, 1.5 yılda mukavvayı oyarak yaptığı Mescid-i Haram'ın maketini tamamlamaktan büyük onur ve gurur duyduğunu da dile getiren Hattatoğlu'nun, Ulu Cami'deki açılışı görkemli bir şekilde yapıldı. Bu muhteşem eser, gerçekten adına yakışır, görülmeye değer, bir şekilde yerini aldı. Bu anlamda kendisini yürekten kutluyorum.
Ulu Cami'deki cuma namazından sonra İl Müftüsü Yakup Arslan ve Yakutiye İlçe Belediye Başkanı Ali Korkut tarafından açılışı yapılan makete vatandaşlar da yoğun ilgi gösterdiler. Eser ile ilgili düşüncelerini aldığım bazı vatandaşlar Mescid-i Haram’ın bire bir aynısının olduğunu dile getirerek çok etkilendiklerini söylediler.
Yaklaşık 2 metre yüksekliğinde ve 1.5 metre genişliğinde ve yanı başında Hazreti Muhammed'in evinin de yer aldığı makete 41. çalışması olması sebebiyle "41 Kere Maşallah" adını koyduğunu söyleyen sanatçı, "memlekette her sene hac kafilelerine kurs verilmektedir. O kurslarda ümit ediyorum ki bu maket yardımıyla daha faydalı olacağız. Hacılarımız oraya gitmeden önce burada gördüklerini aynı orada bire bir yaşayacaklardır" diye konuştu.
Ayrıca; “bu eserin 2011 Üniversiteler Arası Kış oyunları için Erzurum’a gelecek yabancı turistlere de İngilizce tanıtım klavuzunun hazırlandığını belirterek inşallah onlara da bu eser aracılığı ile bir şeyler aktarırız” dedi.
Ulu Cami’de sanatçı ile yapmış olduğum bu önemli röportajı,önümüzdeki günlerde Kanal 25 Tv’de “Hünerli Eller” programımda sizlerle paylaşacağım saygıdeğer okurlarım.
1,5 yıl önce VTR çekimi için bize evinin kapılarını açan Sayın Hattatoğlu ve değerli eşi Gülseren hanıma samimi, içten dostlukları ve hünerli elleriyle yapmış olduğu ikramlar için buradan bir kez daha sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.