Ligde ilk galibiyeti alması için 8 hafta beklemişti Erzurum takımı. Ama ikinci birarada 3 puanı alabilmek için bir o kadar daha beklemedi. Böylesi bir dönemde böyle bir galibiyet elbette ki kana ihtiyacı olan ‘kanamalı hasta’ konumundaki camia için iyi oldu. Belki bu maçta alınacak aksi bir sonuç ile Erzurum için lig bitebilirdi bile. Ama böylesi süper oldu, aksine başlamış oldu. Her maç sonrası genelde Erzurum Ajans’tan sevgili kardeşim Turhan Bozkurt beni arar ve ‘ağabey hele maça bir başlık söyle?’ diye sorar. Bu defa hiç tereddüt etmeden verdim başlığı, sanıyorum haber de o başlıkla dün sitede çıkmış olmalı. Ne varsa evde var! Gerçekten de 11 puanın yarısından fazlası içeride gelmiş ve ikinci 3 puan da tamamen ev kaynaklı! Her zamanki gibi yine dikkatli ve de istekli bir Erzurum vardı sahada. Erzurum’un en beğendiğim özelliklerinden birisi oyunu kilitlemesi. Oynamasa da oynatmıyor olması da bir şey. Hele de bu ligde! Yine rakibe fazla boş alan bırakmamaya özen gösterdi ve kompakt bir takımdan örnekler sergiledi. Erzurum’un bu maçta galip gelmesindeki en önemli etken ikinci golü bulmasıydı bana göre. Zaten kırılma anının da Taylan’ın golünü gösterebiliriz. Açıkçası ilk yarıda Halil Akbunar’ın müsait pozisyondaki vuruşu gol olmadı ya, o da kırılma anlarından biri sayılabilir. Ben her zaman onu diyorum. Büyük ölçüde gol sıkıntısı çeken ve de santraforsuz oynayan Erzurum’un bu skoru rölantiye alması ve galibiyeti sağlam bir kazığa bağlaması için ikinci golü bulması şart. Aksi halde sevdiğin deniz dalgalı olabiliyor! Niye ikinci gol demem de işte son dakikada atılan o gol sebebiyledir. Belki biraz bakkal usulü olacak ama her halükarda rakipten bir gol yenileceği hesaba katılmalıdır. İstatistikler genelde yalan söylemez, Aleks Ferguson’un mini eteğe benzetmesi boşa değildir. Genelde geriye düştüğü hiçbir maçı kazanamıyordu Göztepe ve bu da skor olarak da öne geçen Erzurum için yine iyi bir şeydi. Göztepe engelini aşan Erzurum evinde bir sonraki oynayacağı Antalya maçını da aynı şekilde kazanmalı ki hem kendisi hem de camiası önünü daha iyi görsün. Özetle bu sıralar Erzurum’un kaybetme lüksü bayağı bir yok!