“Araştırmacı gazetecilik” diye bir tabir var. Hatta bu son zamanlarda genel medyada sıkça kullanılıyor.

Pekii bu ifade doğru mudur?

Evet; kısmen doğrudur.

Lakin kamil anlamda da doğru değildir.

Çünkü gazeteci, her hangi bir kurumun ya da şirketin ofisine girip arşivinden belge alamaz.

Alsa da buna hırsızlık denir.

O halde gazeteciler zaman zaman yayımladıkları ve de tam olarak doğru bilgi ifade eden o belgeleri nasıl elde ediyor?

İşte meselenin bam teli de budur.

O belgeler ya da bilgiler bizzat o kurumda görev yapan kişiler eliyle gazetecilere ulaştırılır.

Bu sebeple de araştırmacı gazeteci sadece eline ulaşan belgeleri yayınlayan kişidir!

Bütün bunları şunun için anlatma ihtiyacı duydum:

Son zamanlarda Erzurum Büyükşehir Belediyesi’ne ilişkin basında (…daha doğrusu Erzurum Ajans’ta ) ciddi konuların aktarıldığı belgeli haberler yayınlanıyor…

Besbelli ki birileri meslektaşımız Onur Sağsöz’e düzenli biçimde bilgi ve belge aktarıyor.

Hal buyken büyükşehir belediyesi ne yapıyor?

Gördüğüm kadarıyla neredeyse hiç bir şey yapmıyor!

Anlaşılan o ki, Sekmen’i içeriden vuruyorlar.

Muhtemel sabah toplantısında “…başkanım emrinizdeyim” deyip, ikindiden sonra Onur’a o resmi yazışmaları gönderenler besbelli ki bir organize hareket içindeler…

Pekiibelediyecilik alanında ve siyasette bu kadar deneyimli bir kişi olan Mehmet Sekmen’i içeriden kim vuruyor ve bunca zaman geçmesine rağmen Başkan Sekmen kendisini arkadan hançerleyen o kişi ya da kişileri bulamıyor?

Doğrusu, ortada garip bir durum var.

Sekmen arkadan vuruluyor, ama vuran çok yetkili biri olmasına rağmen bilinmiyor!

Kargalar bile artık gülüyor!