Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklaması gayet açıktı:
“23’ünden başlayarak, 81 ilde bayram da dahil olmak üzere 26 Mayıs Salı günü saat 24.00’e kadar sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak…”
Tabi bu kararı hoş karşılayan ve olumlu bulanlar da vardı, itiraz edip sorgulayanlar da…
- Ne gereği var şimdi kısıtlamanın?
Ne gereği var, öyle mi?
Hele çıkın bakın bakalım sokaklara ki, kısıtlamanın ne gereği var?
65 yaş üstü vatandaşlar dışarıda…
20 yaş altı gençler dışarıda…
Maskeler çene altında yahut ceplerde…
Sosyal mesafe deseniz hak getire…
Virüsmüş, salgınmış hiç kimsenin umurunda değil; herkes olabildiğince rahat ve alabildiğince geniş…
Sonra da neymiş, kısıtlamanın ne gereği varmış?
*
Evet, hükümet bir hata yaptı aslında; ama bayramda sokağa çıkma kısıtlaması getirerek değil elbette…
Hükümet asıl hatayı 30 büyükşehir’e yönelik olarak alınan tedbirleri erkenden gevşeterek yaptı…
Bekleyecekti arkadaş!
Bayramı görecekti ve tedbirleri gerekirse ondan sonra gevşetecekti… AVM’leri ondan sonra açacaktı, kimi işyeri ve mağazaları da tabi…
Fakat ne oldu?
Alınan tedbirlerin gevşetilmesiyle birlikte kamuoyunda şu görüş hasıl oldu:
- Durum demek ki çok iyi!
Peki, neden böyle bir kanaate varıldı?
Neden olacak, tedbirleri gevşeten devletin kendisiydi de, ondan…
Hal böyle olunca endişenin yerini bir rahatlık, bir rehavet ve bir gevşeklik aldı ki, sormayın gitsin!
Ve bugün bayrama özel sokağa çıkma kısıtlamasını eleştirenlerin, sorgulayanların ve yargılayanların çoğu, tam da o gevşeklerden oluşuyor işte…
*
Yani?
Yanisi şu:
Cumhurbaşkanı Erdoğan baktı ki, bayramda ahali kendi haline kalırsa; iş çığırından kesinlikle çıkacak, en iyisi sokağa hiç çıkmamak…
Kısacası bu iş süper oldu…
Hem de ultra süper oldu…
Neyi çok seviyoruz, biliyor musunuz?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, böyle hedefi tam da 12’den vuran hamlelerini…
İnanın müthiş bir keyif veriyor insana ve bu da kesinlikle onlardan birisiydi…
Yok, yok!
Hiç kimse kalkıp da öyle Bilim Kurulu güzellemesi falan yapmasın bize…
Gördük çünkü…
Sen kalk, virüs bulaşabilir diye terzilerin ağzında iğne tutmasını bile yasakla… Fakat futbol maçlarının oynanmasında herhangi bir sakınca görme… Sen kalk, giyim mağazalarındaki deneme kabinlerinde 10 dakikadan fazla kalmayı yasakla… Fakat futbolcuların 90 dakika boyunca kıran kırana futbol oynamalarına ses çıkartma!
Uzun sözün kısası…
İyi ki Tayyip Bey var, yoksa bunların alayı hikaye…