Tren itmekten bitap düşen bu şehre hızlı tren lüks olmaz mı?

Sayın Bakan, bu vaadinizde ısrarcı mısınız?

Bazı şehirlerin kaderidir: İktidara verdikleri destek, sağdıç emeğinden öteye geçmez.

Dün, “Polisokulu Erzurum’un neyine… Polisokulu Erzincan’a yakışır” anlayışında bir siyasi yapı vardı. Pekii bugün?

Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, önceki gün Erzurum’da konuştu:

“Hızlı tren Erzurum’a gelecek!”

Neredeyse yirmi yıldan beri duyarız bu sözü…

Hani Erzurum’da bir deyim vardır, “ben kız idim o söz idi.”

Binali Yıldırım’ın Ulaştırma bakanlığıyla başladı, bugüne dek devam etti!

Nasıl bir hızsa bu…

Türkiye’nin dört bir yanına giden o hızlı tren bir türlü Erzurum’a varamadı!

Bakan Bey vaatte bulunmasına bulundu da, galiba Maliye Bakanı Şimşek’in “kamuda kemer sıkma” politikasını unuttu.

“Acil olmadıkça kamu eliyle yeni yatırım yapılmayacak.”

Dolayısıyla…

“Hızlı tren yakında Erzurum’a gelecek” sözü havada kalır.

Kaç bahar geldi geçti, kaç Ulaştırma Bakanı değişti de Erzurum’un hızlı tren hikayesi değişmedi.

Bu gidişle değişeceğe de benzemiyor.

Hazır söz trenden açılmışken en iyisi mi ben size tam da halimizi tasvir eden bir tren fıkrası anlatayım.

Bakalım ki birileri bu fıkradan bir hisse kapar mı?

Tren seyir halindeyken arızalanır, güç bela bir istasyona varır.

Görevliler tüm yolcuların işiteceği şekilde anons yapar:

“Birinci mevkide seyahat eden değerli yolcularımız, bavullarınızı hazırlayın birazdan görevliler gelip bavullarınızı alıp, otomobillerle sizleri konaklayacağınız otellere götürecektir.”

Derken…

Az sonra yeni bir anons yapılır:

“İkinci mevkide seyahat eden değerli yolcularımız, bavullarınızı alıp trenden inin. Birazdan otobüsler sizleri konaklayacağınız misafirhanelere götürecektir.”

Fıkra bu ya…

Trenin üçüncü mevkii yolcularının tamamı da Erzurumludur.

Hemşerilerimiz, nasılsa birazdan da bizim için anons yapılır düşüncesiyle toparlanmaya başlamışlar. Bu vaziyeti gören yönetici, hemşerilerimize çıkışır:

“Yahu siz niye toparlanıyorsunuz?”

Erzurumlular cevap verir:

“Niye olacak biz de inip konaklayacağımız yerlere gideceğiz.”

Görevli, istihza dökülen bakışlarıyla meseleyi özetler:

“Hayır, hayır. Siz bir yere gitmiyorsunuz. Siz giderseniz bu arızalı treni kim itecek yahu”

Hızlı tren hayali bir yana dursun, neyse…

Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, aslında çok iyi bir bürokrattır, tok iyi bir teknokrattır.

Vaktiyle, Karayolları Erzurum Bölge Müdürlüğü’nde yönetici olarak çalışmış bir kimse…

Erzurum’un kamu yatırımlarından nasıl yeterince nasiplenemediğini iyi bilir.

AK Parti hükümetlerinin en paralı dönemlerinde Erzurum’a gelmeyen hızlı tren, şu sıkışık zamanlarda kağıt üzerinden bile geçmez…

Kimse kimseyi kandırmasın.

Rahmetli Yıldırım Akbulut, ANAP iktidarında İçişleri Bakanı olduğunda Erzincan’a yeni bir hizmet götürmek yerine, Erzurum’daki polisokulunu kapatıp Erzincan’da açmıştı!

Ogün ki ANAP Erzurum milletvekilleri, “adımızın üstü çizilir, tekrar aday gösterilmeyiz” endişesi ve korkusuyla, ağızlarını açıp da tek kelime itiraz edemediler!

Değişen bir şey yok:

Siz bugün iktidara mensup hangi vekilimizin çıkıp da, “yahu bu hızlı tren meselesi niye yılan hikayesine döndü” diye sorduğuna şahit oldunuz mu?

Defalarca yazdığımız için okurlarımız hatırlayacaktır.

“Kış mevsiminde ağır kış şartlarına maruz kalan şehirlerde doğalgazda KDV indirimi olsun” şeklindeki taleplere karşın AK Parti Erzurum milletvekilleri, “biz böyle bir talepte bulunursak, Akdeniz’dekiler de elektrikte indirim ister” demişlerdi!

En iyisi mi biz elimizdeki bu kara trene fit olalım!

Belli mi olur bir bakmışsınız ki o da gelmez olur!

Hani türküsü var ya…