Bakın bir futbol maçında kader anları, kırılma notları vardır, ama dün gece Ümraniye adına ne kader anı ne de kırılma anı vardı, Kazım Karabekir Stadı’nda…

Daha dakika dolmadan Nobre ile Dadaş, Ümraniye’yi ‘Paydos’ edecekti ki; golü kendi kalesinde gördü.

İşte o gol Ümraniye’nin koca 45 dakikada yağmur altında elle tek tutulan pozisyonuydu.

Bir de 37. Dakikada Andreas ile yakaladığı pozisyon var, hepsi o kadar Bayram Bektaş’ın talebeleri adına…

***

Ama Mehmet Altıparmak’ın BB Erzurumspor’u adına söylenecek çok şey vardı sahada.

Bir kere iki gol atan Dadaş sayısız da pozisyon kaçırdı, ilk devrede…

Erzurum’un meşhurrr! 40 ikindi Yağmurları’nın soluk kesmediği bu günlerde, soluksuz bir maç izletti 10 bini aşkın taraftarına…

Yoğun yağmura rağmen, cefakar taraftar yine susmadan takımına destek verdi…

Her ne kadar her köşeden ayrı bir ses gelse de…

Herkes taraftarlık görevini karınca kararınca yerine getirmeye çalıştı, tabi bunu da göz ardı etmemem lazım…

Ama, o ateşli 3 bin 500 taraftar, olsaydı tribünde tezahüratın da, ahengin de tadı bambaşka olurdu.

İnşallah, günahlı günahsız o, 3 bin 500 taraftarda ekran başında kafasını dövmüştür, biz dün gece Kazım Karabekir de niye yoktuk diye???...

***

Burhan’ın futbol resitalini, Taylan’ın füzesini nasıl yerinde izleyemedim diye hayıflanıp durmuşlardır televizyon ekranları başında…

Ya da Acka ile Lokman’ın rakibin gol ayaklarını gölge gibi takip edip, ceza sahasına sokmadıklarını yerine göremediler.

37’lik kurt Nobre’nin Burak’ın elinden kaçırdı topta, hemen oracıkta müdahale edip, golü koklamasını statta göremediler o cezalı taraftarlar…

///

Süper Star Erhan Çelenk bu sezonki 15’inci golünü atarken, “ Büyük maçların oyuncusuyum” mesajını bir kez daha haykırdı cümle aleme…

Kendi kendime, bu yağmurda Mehmet Hoca, şutör özelliği olan Abdulkadir ve Gökhan’ın ilk yarıda sahaya sürseydi dediğim anda Taylan’ın bana nazire yaparcasına uzaktan attığı gol gerçekten görülmeye değerdi.

///

Rövanşta bu Ümraniye ne yapar bilmiyorum ama, Dadaş’ın daha ilk maçta finali gören ve Süper Lig kupasının kulpundan tuttuğu kesin…

Bir şeyi de açık yüreklilikle ifade edeyim! Peşin hükümlü değilim ama, bu Ümraniye’yi görünce, ligde Giresun’a, Elazığ’a, Adana’ya gerçekten yazık olmuş, Play-Off’u bile göremeden ligi bitirdikleri için…

İşte o, Ümraniye basit bir penaltı golüyle İbrahim Akdağ’la 2-2 eşitliği sağlasa da; daha Dadaş Nobre’nin golü duruyordu.

12 maçtır aralıksız goller atan Nobre, VAR uygulaması sonucu Fırat Aydunus’un uyarısı ile Arda Kardeşler’in verdiği penaltıyı golle sonuçlandırınca, galibiyetin kapısını araladı, skoru 3-2 yaparak…

İşte o, Dadaş Nobre, taraftarların ‘Nobre Nobre Marsio Nobre’ tezahüratları eşliğinde Dadaş’ı 4-2 öne geçiren golü attı.

Kendisi de gollerini 13’ yükseltti.

Kazım Karabekir’de yağmur durdu, Dadaş’ın golleri yağmur gibi gelmeye başladı.

Dadaş golleri sıralayınca, ben de ‘beş-beş’ oldum. Ümraniye’nin sıradan bir takım olduğu konusunda yanılmadığım için…

Evet!... Bu iş burada biter 2’de Half-Time (Haftayım) 4’te biter…

Ümraniye Erzurum’da 40 İkindi Yağmurlarına tutuldu.

Bizde Süper Lig’in kapısına dayandık.

Artık Mehmet Sekmen ‘balı mı’ sayarsınız.

Dadaş rüzgarı mı dersiniz? Bilemem…

Canın sıkma Hakan olur böyle vakalar, atsın Ümraniye üçü Drole ile, biz bu işi bitirmişiz bir kere…