Erzurum Kadın Kooperatifi, “olmaz” denileni başardı, üretimden pazara zincir kurdu…

Başkan Sekmen, onlara güvenip imkan sundu; onlar da önce kendi birikimlerine sonra da Erzurum kadınının azmi ve inancına dayanıp yola çıktılar…

Yıllar önce Duygu Asena, “Kadının Adı Yok” romanını yazdığında, Türkiye bu eseri aylarca konuşmuş ve kimileri Asena’nın tespitlerini yerli yerinde bulmuş kimileri de, “Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte bu ülkede hep öncü kadınlar olmuştur” demişti.2022 yılındayız… Başka bir ifadeyle dünyanın yapay zekayla yönetildiği yani teknolojinin evrim geçirdiği bir çağdayız. Dolaysıyla mesele artık kadın ya da erkek değil, doğrudan insan…

Neyse…

Şimdi bu mevzuya dalarsak çıkamayız,

En iyisi mi biz yazının öznesi olan Erzurum Kadın Kooperatifi’ni anlatalım…

Erzurum Kadın Kooperatifi, beş altı yıl önce, şairin ifade ettiği gibi “tam inanmış” altı yürekli kadın tarafından kurulmuş. Ancak bazı sebeplerden ve son olarak da pandemiden ötürü fazla varlık gösterememiş, kamil anlamda faaliyetine bu yıl başlamış.

Tamamen yöresel organik ürünler satıyor…

Başka bir deyişle Erzurum’a değer katanların emeğini, kendi alın terini de üzerine koyarak dünyaya arzediyor.

Olmazsa olmaz şartlarından biri de, kooperatife satılması için getirilen ürünlerin önemli oranda kadınlar tarafından üretilmiş olması…

Majör ürünleri ise; bal, yağ, pekmez, peynir, fasulye, erişte…

Marka tescili almış bir kooperatif…

Yani çağın ticari gereklerini eksiksiz yerine getiren Erzurum’un bu ilk kadın kooperatifi, yalnızca rafa ürün koyup kapıdan müşteri gelmesini beklemiyor; bilakis satışının çok önemli bir bölümünü kurduğu site aracılığıyla internet üzerinden gerçekleştiriyor.

Daha yolun başında…

Rekabetin acımasızca kol gezdiği bir ticari anlayış karşısında, varlık göstermek, ayakta kalabilmek ve kurtlar sofrasından pay kapabilmek zor değil, çok çok zor bir ticaret biçimi…

Fakat buna rağmen Erzurum Kadın Kooperatifi’nin cesur, çalışkan ve çağı doğru okuyabilen kurucu kadınları gıda dünyasına, “bekleyin biz de geliyoruz” mesajı vermeyi başarmışlar.

Öyle olmasaydı eğer bugün Erzurum Kadın Kooperatifi’nin bireysel müşterileri arasında ülkenin çok tanınmış iş insanları olmazdı.

Demek ki, doğru yoldan hedefe ağır ama emin adımlarla ilerliyorlar.

Tam bu noktada önemli bir hatırlatmada bulunmamız gerekiyor.

Halen Büyükşehir Belediyesi’nin Tebrizkapı’daki sosyal tesislerinin bulunduğu çarşıda faaliyet gösteren Erzurum Kadın Kooperatifi’ne bu yeri, doğrudan Başkan Mehmet Sekmen tahsis ediyor ve onlara başka imkanlar da sunmasının karşılığında bir tek şey istiyor:

Kadınlar üretsin, hayatın içinde olsun, siz de üreten ve alın teri akıtan kadınların yol arkadaşı olun…

Başkan Sekmen ne kadar takip ediyordur bilemem, ama müsterih olmalıdır ki, arzusu da itimadı da boşa çıkmamış.

Erzurum Kadın Kooperatifi, Erzurum’un dört bir yanındaki kadınlara dokunuyor, onlara can yoldaşı oluyor…

Gelelim bu güzel eserin vücut bulmasında başat rol üstlenen o insana…

Her takım gibi her geminin bir kaptanı var.

İş dünyasında da başarı, tıpkı siyasette olduğu gibi liderler ve yöneticiler eliyle gelişiyor.

İşte…

Erzurum Kadın Kooperatifi’nin kaptan köşkünde de Zeynep Şekerdağ Polat var.

Genç, dinamik, iyi eğitimli ve öz be öz Dadaş kızı…

Ana tarafından Birdal’ların, (Arif Birdal’ın yeğeni) baba tarafından doktor Bahattin Şeker’in kızı…

Sevgili Murat Polat’ın eşi, hayat arkadaşı…

Zeynep Hanım, AK Parti’de uzun yıllar aktif siyaset yaptıktan sonra, MÜSİAD’da da yine etkin hizmetlerde bulunmuş ve halen bu görevine devam ediyor.

Beraberindeki hemcinsleriyle kafa kafaya verip, “…yapamazsınız, yürümez, ondan bir şey çıkmaz” diyenlere inat, Erzurum Kadın Kooperatifi’ni kuruyor.

Cesur ve donanımlı olduğu kadar elegant bir kadın…

Türkiye’nin yarınlarına, milletimizin istikbaline yürekten inanıyor.

“Türkiye azmetti, inandı, çalıştı ve bugün birçok alanda artık dünyaya ‘ben de varım’ diyor. Biz Erzurum kadınları da eğer yürekten inanırsak, Erzurum Kadın Kooperatifi’ni büyük kitlelere hitap eden bir yapı haline getirebiliriz. Ben ve yol arkadaşlarım bu uğurda hedefe kilitlenmiş durumdayız” diyor.

Evet…

Bugün yurdumuzun dört bir yanında, nice başarı hikayeleri yazan yüzlerce binlerce kadınımız var.

Hepsi de bu ülke için çabalıyor.

“Bir kadın kooperatifinden ne çıkar” diye düşünmeyin…

Unutmayınız ki, bütün çığ’lar önce bir çığlıkla başlamıştır.

Bugün bir gıda kooperatifi olur, yarım kim bilir belki de devasa bir sanayi ya da ucu bucağı olmayan üretim sahaları…

Ziyaretine gittiğim Erzurum Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Şekerdağ Polat’ta bu potansiyeli, bu inanmışlığı ve en önemlisi de bu samimiyeti gördüm.

Yine şairin ifadesiyle, “iki el bir baş içindir. El de sen de başta sendedir.”

Yolunuz açık olsun kıymetli hanımefendiler…