Ferdi planda… Yarı aç yarı tok yaşamaya ve dahi mum ışığında ısınmaya razıyım…

Yeter ki ülkemde adalet olsun

Merhum Akif diyor ya, “…Gelenin keyfi için kalkıp geçmişime sövemem.

Gayet tabii ki biz de, eski ifadeyle Adliye Vekilliğinden affını dileyen Abdülhamit Gül için kem söz söylemeyiz, hele hele de asla ve kat’a istiskal etmeyiz.

Bilakis Abdülhamit Gül, adaletin insanoğlu için hava ve su kadar elzem olduğuna, yargı bağımsızlığına, en mühimi de hukukun üstünlüğüne ve yargıç teminatına hassaten şerh düşen ve bu umdeleri kuvveden fiile geçirmeye azmetmiş bir adliye vekiliydi.

İstifa, kişisel bir hak ve tek taraflı bir tavırdır.

Bundan sebep, Abdülhamit Gül’ün “…benden buraya kadar” demesini evvel emirde saygıyla karşılamayız, ardından da öküzün altında buzağı aramayı bir kenara bırakmalıyız.

Gelelim yeni Adliye Vekili’ne…

Bekir Bozdağ, dört buçuk-beş sene sonra bu kez üçüncü defa aynı göreve getirildi.

Bekir Bey’in efkar-ı umumiyede en şöhretli yanı, 15 Temmuz meşum kalkışmada, millet iradesinin vücut bulmuş hali olan milli iradenin tecelligahı Meclis’in bombalanması sırasında gösterdiği hakiki anlamdaki kahramanlığıdır.

İnsan bin yaşar belki fırsat bir defa doğar…

Misal; o meşum gecede Kemal Kılıçdaroğlu arka kapılardan ve de darbecilerin sıraladıkları tankların gölgesinde sıvışmak yerine, bir tankın üstüne çıksaydı, Allahu alem bugün bambaşka bir siyasi portre olabilirdi.

Kemal Bey, kahraman olma şansını kaçırmış bir bahtsız bedevidir!

Neyse…

Biz yine Bekir Bey’e dönelim…

Kabul; Bekir Bozdağ tecrübeli bir siyasetçi, daha önce iki defa bakanlık yapmış biri olarak elbette çarşafa dolaşmaz.

Lakin Bekir Bey de kabul eder ki, işi hiç mi hiç kolay değil.

Zira yargıda ve adliyede adam akıllı sıkıntılar mevcut…

Yüzde yüz olmasa da tamam; yargıdaki FETÖ militanları temizlendi.

Bunu görebiliyoruz.

Fakat bu sefer de başka meseleler, yargı üzerindeki şaibeyi anıtlaştırıyor!

Çalakalem verilen kararlar, hukuk normlarına uygun olmayı bırakın mevcut kanunların bile hilafına kesilen hükümler, nefislerinin esiri olmuş yargı mensupları, “…bizi AK Parti getirdi, yalan yanlış kararlar da versek kimse bize dokunamaz” gibi ahlak ve akıl fukarası bir anlayışı neredeyse bayraklaştıran kimi yargıç ve savcılar…

(İstirham ederim, İstinaf ve Yargıtay’daki temyiz dosyalarının neticesine bakın)

Bekir Bey…

Abdülhamit Gül beş yıla yakın bir zamandır, karınca kararınca bir mücadele verdi; peki arzu olunan neticeyi alabildi mi?

Ne yazık ki hayır…

Geçen zaman ve mücadele belki külliyen heba olmadı lakin hedeften çok uzak mevzilere düştü atılan tüm oklar…

Çünkü yay da ok da çok zayıf…

Bundan mülhem diyorum ki, işiniz bihayli zor…

Cehdeden ve azimle çalışan bir millet, fakirliği de geri kalmışlığı da tuş edebilir.

Ama hukuku ıskalayan ve adaleti tali derecede önemli gören hiçbir toplum huzur bulamaz…

Adliye Vekili muhterem Bekir Bozdağ…

Millet olarak amentümüzdür:

Adaletin kestiği parmak acımaz.

Fakat kaydı şartla…

Yeter ki o kılıç, kamil anlamda adaletin kılıcı olsun…