Dün, Ziraat Bankası’nın Erzurum’da 70 kişilik bir çağrı merkezi oluşturacağını duyunca hatıralarım beni 15 yıl öncesine götürdü.
İstanbul, İzmir ve Ankara’dan sonra Anadolu’da kurulan ilk çağrı merkezi…
Türkcell Global Erzurum Çağrı Merkezi…
Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı ile çıkmıştık bu değerli yolculuğa…
O altyapıyı oluşturdu, bu fakir de geriye ne varsa onları tamamladı.
Önce tek göz bir odada 10 kişi ile başladık, sonra birkaç ay içerisinde bugün Organize Sanayi’de gördüğünüz binaların ilkini yaptık ve 10 kişi ile çıktığımız o yolculuk, zaman içerisinde bir çığlıktan çığa dönüştü ve beş altı yıl sonra Erzurum adeta ülkenin en sayılı çağrı merkezi üslerinden biri oldu.
Bugün Erzurum’da, Türkcell Global’in yanı sıra Türk Telekom Asis ve Finansbank gibi önemli kuruluşların, toplam çalışanı 5 bini geçen çağrı merkezleri var.
Bu şirketler, kendi ana işlerini yaptıkları gibi onlarca resmi ve özel kuruluşun da çağrı hizmetlerini karşılamaktadır.
Misal; yurt çapındaki sağlık randevu sisteminin çok önemli bir ayağı Erzurum’dadır.
Rahmetli olduğu için ismini vermeyeceğim.
Biz 15 yıl önce Erzurum’a çağrı merkezi kurarken acayip defans yapmıştı!
Niye?
Organize sanayide yalnızca sanayi olurmuş, hizmet birimleri olmazmış!
Doğru da…
Bizim organize sanayi, o gün itibariyle tam olarak şuydu:
Birkaç yem ve un fabrikası, birkaç yarı imalat yapan atölye, bol miktarda depo ve onlarca metruk bina…
Neyse ki başta Sefa Yardımcı olmak üzere, o günkü organize yönetimi, o zatın saçma sapan itirazlarını ciddiye almamıştı…
İyi ki de direnmişiz ve inat etmişiz.
Fena mı oldu?
Bugün Erzurum’da 5 binin üzerinde genç insan çalışma hayatında…
İşsizliğin, yurdun dört bir yanında kol gezdiği günümüzde, bu çağrı merkezlerinin Erzurum için nasıl ciddi bir değer taşıdığını şimdi daha iyi anlıyoruz.
Tevazünün fazlası da kibirdendir, kabilinden söylüyorum:
Allah bana o fırsatı verdi, iyi ki o yolda azim ve çaba gösterip bu güzel hizmetin kurulmasına ve dallanıp budaklanmasına vesile oldum.
Değerli okurlarım…
Dünyanın hiçbir yerinde olmadığı gibi ülkemizde de çağrı merkezleri işe başlanıp 30 yıl sonra emekli olunacak bir iş alanı değildir.
Çağrı merkezleri, genç insanların muayyen sürelerle çalıştıkları hizmet alanlarıdır.
Ama ciddi yerlerdir.
Maaşını gününde öder, prim verir, sigortasını aksatmadan yatırır, sosyal haklar sunar…
En önemlisi de genç insanları iş dünyası için yetiştirir…
Gelelim Ziraat Bankası’na…
Genel müdür Alpaslan Çakar, Erzurum Aşkaleli kıymetli bir hemşerimiz…
Bütün tahsil hayatını Erzurum’da tamamlamış; önce İmam Hatip, sonra da 70’li yıllarda adından övgüyle söz ettiren İşletme fakültesinden 78 yılında mezun olmuş.
Alpaslan Bey, geçen yıl ülkenin bu en saygın ve en büyük bankalarından biri olan Ziraat Bankası’nın genel müdürü oldu.
Önceki genel müdür de Artvinliydi.
Bu ayrıntıya şunun için girdim.
Türkiye genelinde bu çağrı merkezleri çoğalınca, bir de baktık ki bazı iller için bakanlar bazı iller için de genel müdürler devreye giriyor ve çağrı hizmeti ihalesini kazanan firmaya diyor ki, “Bu hizmetin bir bölümü de falanca şehirde” olacak.
Yani bir nevi pozitif hemşericilik…
Nasıl ki Binali Yıldırım Erzincan, Mehdi Eker Diyarbakır, Hüseyin Çelik Van ve Artvinli genel müdür Artvin için bu şartı koyuyorsa…
Anlıyoruz ki Erzurumlu genel müdür Alpaslan Bey de Türkcell Global’e demiş ki, “…Nerede çağrı hizmetimiz varsa aynen devam edecek ancak ilave olarak Erzurum’a da 70 kişilik bir lokasyon kurulacak.”
Eyvallah kıymetli hemşerimiz…
Size güzel bir haber daha vereyim.
Ziraat Bankası Erzurum’da 70 çalışanı olan bir lokasyonla başlayacak ya, görün bakın birkaç yıl içinde bu sayı yüzlerle ifade edilecektir.
Çünkü biz bu deneyimi Türkcell Global’de birebir yaşadık.
Anadolu şehirlerinin bu çağrı merkezlerine esaslı biçimde ihtiyacı var.
Büyük kentler zaten gırtlağına kadar dolmuş.
Tabii şirketlerin de hesabına geliyor.
Zira Anadolu şehirlerinde maliyetler daha düşük…
Ama samimi olarak söylüyorum ki, birinci hedef bu değil o şirketler için…
Ezcümle:
Ziraat Bankası, Erzurum’da 70 kişilik bir çağrı merkezi oluşturuyor. Bu hizmeti Ziraat Bankası adına Türkcell Global verecek. Ve bu sayı öyle uzun bir zamanda değil, bir iki yıl içinde iki yüzü üç yüzü bulur.
Ne diyelim; hayırlı uğurlu olsun; inşallah devamı da gelsin.
Bu vesileyle tanışmadığımız kıymetli hemşerimiz Alpaslan Çakar’a teşekkür ediyoruz…
