Adam sallıyor da sallıyor!
-Hükümet bu işi bilmiyor!
-Salgın süreci böyle yönetilmez!
-Ekonomi iflas etti!
-Millet yoksulluktan kırılıyor!
Çevresinde topladığı kendi gibi zirzop birkaç kişiye adeta höyküren bu zavallıya kulak kesildik ve dinlemeye devam ettik...
Maskeden girdi eldivenden çıktı, kolonyadan girdi, ekmekten çıktı...
Pandemi sürecinde devletin seferber olduğu hangi alan varsa hepsine verdi, veriştirdi...
Neyse ki bu şahısın telefonuna bir mesaj geldi de, nutuk merasimi yarıda kaldı...
-Aha! dedi adam...
-İŞKUR para yatırmış, ben de diyordum niye bu kadar gecikti...
Böyle işte...
Adam sallayıp durduğu hükümetten bir de kısa çalışma ödeneği alıyormuş meğerse...
Görüyor musunuz?
Bir de utanıp sıkılmadan “gecikmişti” diyor...
O da haklı...
Alışmış kudurmuştan beterdir çünkü...
ESKİ’NİN DİKKATİNE SUNULUR!
Yanıkdere Şehitliği’ni bilirsiniz...
Her nasıl olmuşsa, buradaki parkın altından geçen su borusu patlayıvermiş...
Su akmış, akmış, akmış...
Parktaki kanallar suyla dolmuş ve göle dönüşmüş sonunda...
Şimdi de o göle çocuklar serinlemek için giriyor artık!
Demedi demeyin!
Yarın bir gün o göl gariban bir ailenin felaketi olabilir...
Bu yüzden yol yakınken o boru tamir edilmeli ve gölete dönüşen o kanal boşaltılmalıdır...
Bu arada!
İyi midir, kötü müdür bilmiyoruz ama bizim çok kötü bir huyumuz var...
Nedir o, biliyor musunuz?
Korktuğumuz başımıza çok çabuk geliyor!