TFF, deyim yerinde ise dereyi geçerken at değiştirmişti.

Katar’ın ev sahipliğini yapacağı FIFA 2022 Dünya Kupası’nda son virajda Türkiye patinaja düşmüştü.

6-1’lik Hollanda hezimeti ile Türkiye’nin ‘Güneş’i batmıştı.

***

Yani Şenol Hoca’nın sonu oldu yarım düzine gol yediğimiz Hollanda maçı…

***

Zaten öteden beri Şenol Hocayı bir türlü içine sindiremeyen İstanbul medyası, tecrübeli hocanın aldığı ücreti ve tazminatları bile tartışma konusu yapmıştı.

Sanki yerli ya da yabancı başka teknik adamlar Milli takımda ücretsiz çalışmışlar ya da ücretsiz çalışacaklarmış gibi bir hava estirdiler.

***

Sergen Yalçın, Ünal Karaman, Rıza Çalımbay derken piyangodan Kuntz çıktı.

Bir dönem Beşiktaş’ın da formasını terleten eski Alman golcü Stefan Kuntz, Şenol Güneş’ten boşalan koltuğa oturdu.

***

Kuntz Hoca’nın önünde zamanı da yoktu, kaybedeceği puanda…

Oysa Stefan Kuntz’la Norveç’e puan kaptırmıştık puan…

Hem de altın değerinde bir puan…

***

Belki Şenol hoca kalsaydı, kazanırdık Norveç maçını…

Ama Şenol Hoca, İstanbul medyasının ağzı ile o kadar kadro mühendisliği hatası yaptı ki, yanlış kadrolar sahaya sürdü ki, gereksiz puanlar kaybettik.

***

Hollanda’dan 6 gol yemişsin.

Mağlup olduktan sonra benim için 1-0’la 6-1 arasında fark yok.

Sen o eften püften rakiplere karşı kaybettiğin puanları arıyorsun, bugün mesele o…

***

Stefan Kuntz da daha birkaç antrenman sonrası milli takımımızın başında çıktığı maçta Norveç’e puan kaybettik.

Sadece puan değil elimizdeki avantajı da kaybettik.

Elimizdeki tüm avantajları ve fırsatları kendi ellerimizle rakiplerimize kaptırdık.

FIFA 2022’ye gidebilmemiz artık kendi elimizde değil.

Biz hem kazanacağız hem de rakiplerin puan kaybetmesini bekleyeceğiz.

Hatta ikinci olabilmemiz için Hollanda’nın Norveç’i yenmesi için dua edeceğiz dua…

***

Evet! biz öyle bir ülkeyiz ki, gelen insanlar bizim kültürümüze ve örfümüze hemen uyum sağlıyorlar.

İşte Stefan Kuntz, Milli takımımızın başında daha ikinci maçına çıkmasına rağmen Letonya maçında gözyaşlarına hakim olamadı.

Bir Alman Letonya’nın Başkenti Riga’da Burak Yılmaz’ın penaltı golünden sonra hüngür hüngür ağladı.

Yani, soğuk kanlılığı ile tanıdığımız Almanlar da ağlarmış.

Alman vatandaşı Kuntz’u da ağlattık vesselam…

***

Dileriz Kuntz başarılı olur ve bu kez A Milli takımımızın başında kazanılan zaferler sonrasında sevinç gözyaşları döker.

Letonya maçındaki değişiklikleriyle hem Milli ruhu geri getiren hem de galibiyetin en büyük mimarı olan Kuntz’a başarı dilemekten ve destek vermekten başka çaremiz yok.

***

Bugüne kadar çok sayıda yabancı teknik adam Türkiye’de kulüp takımlarında Süper Lig şampiyonluğu yaşadı.

Futbol evrenseldir.

Tabi ki, Milli takımın başında yerli mi yabancı mı teknik adam olması tartışılabilir.

Ama sanki bugüne kadar A Milli Takımımızın başında hiç yabancı teknik direktör çalışmamış gibi bir hava oluşturulması anlamsız.

Sözde değil özde milli olmak lazım.

Senin tuttuğun takımımın oyuncusu milli takıma alınıyorsa Milli oluyorsun.

Tuttuğun takımın futbolcusu Milli takımda yoksa asıp tutuyorsun.

Yok olmaz böyle taraftarlık!..

***

Letonya zaferi ile umutlandık.

Nasrettin Hoca misali göle bir yoğurt mayası çaldık ya tutarsa…

Haydi hayırlısı…