Ancak, ne yazık ki, erenlerin Mevlaya emanet ettiği Erzurum’da bırakın gayri müslimi, Müslümanların bile içi titremiyor okunan ezanlardan. Bin 499 caminin bulunduğu ilde son bir yıl içerisinde camilerden yükselen ezan sesleri kulağa hiç mi hiç hoş gelmiyor. Önceki yıllarda uygulanan merkezi ezan sisteminin kaldırılmasıyla her bir camide münferit olarak ezan okunmaya başladı. Ama ne makam var ne hitabet ne de başka bir şey. Şehir merkezinde camilerin birbirine yakın olması ve ses sistemlerindeki düzensizlik insanları ezana adeta hasret bıraktı. Hele kenar mahalleleri hiç sormayın. Neredeyse ezan okunduğu zaman insanlar kapıları pencereleri kapatacaklar. Son bir yıl içerisinde camilerin cemaatlerinde sürekli olarak düşüş olduğundan haberiniz var mı? Hocalar, hocalar siz ne yapıyorsunuz..?
Bir zamanlar televizyonlarda Alman gelin, Danimarkalı gelinin Müslüman olduğunu anlatan diziler vardı. Yine duydukları ezan sesinden etkilenen insanların İslam dinine koştuğunu zaman zaman televizyon ve gazetelerden öğreniyor, Elhamdülillah diyoruz. Peki ama zaten Müslüman olan insanımıza neden makamında hoş sedayla ezanı çok görüyoruz. Çok merak ediyorum, şehrimizde dev bir kampüste yer alan Diyanet Eğitim Merkezinde ne iş yapılıyor? Yine bölgenin en modern müftülük kompleksinde hocalar ne ile meşgul oluyorlar da bu iş bu kadar ciddiyetsiz yapılıyor. Uzaya ilk ayak basan insan olan ABD’li Neil Armstrong, dünyaya dönüşünde Mısır’da basının karşısına geçer. Gördüklerini kamuoyuna anlatacaktır. Başlar anlatmaya. Bu sırada mükemmel bir ses tonu ve makamla ezan okunmaya başlar. Neil Armstrong, hemen susar ve bu sesin ne olduğunu sorar. Salonda bulunanlar ezan olduğunu söyleyince şaşırır. Ve der ki, ‘İnsanın içine işleyen bu sesi Ay’da da duydum’. Bu olayın ardından Neil Armstrong’un Müslüman olduğu söylenir. Merkezi sistemle cami imam hatiplerine hakimiyet kuramayan müftülük, ‘Saldım çayıra mevlam kayıra’ anlayışına artık son vermesi gerekiyor. Maneviyata her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde camilerden yükselecek hoş sedalar belki de birçok şeyi düzeltecek, yanlış yolların düzelmesine neden olacaktır. Ezan okunduğu zaman zemzem suyunun hareketlenmesi ve parlaklaşması gibi, yine şiddetli yağmur yağdığı zaman okunan ezanla yağışın dindiği gibi, son zamanlarda kendilerini kaybedenlerde belki güzel ses ve makamla camilerden yükselecek o ilahi davetle akıllarını başlarına toplarlar. Unutmamak gerekir ki, Nene Hatun’a kundağındaki bebeği beşiğine bıraktırıp, elinde satırıyla tabyalara çağıran da Ayazpaşa caminde okunan o mükemmel davetti.
Hoş sadaların minarelerden yükseldiği, birlik ve beraberliğin sağlandığı günler dileklerimle…
Bir zamanlar televizyonlarda Alman gelin, Danimarkalı gelinin Müslüman olduğunu anlatan diziler vardı. Yine duydukları ezan sesinden etkilenen insanların İslam dinine koştuğunu zaman zaman televizyon ve gazetelerden öğreniyor, Elhamdülillah diyoruz. Peki ama zaten Müslüman olan insanımıza neden makamında hoş sedayla ezanı çok görüyoruz. Çok merak ediyorum, şehrimizde dev bir kampüste yer alan Diyanet Eğitim Merkezinde ne iş yapılıyor? Yine bölgenin en modern müftülük kompleksinde hocalar ne ile meşgul oluyorlar da bu iş bu kadar ciddiyetsiz yapılıyor. Uzaya ilk ayak basan insan olan ABD’li Neil Armstrong, dünyaya dönüşünde Mısır’da basının karşısına geçer. Gördüklerini kamuoyuna anlatacaktır. Başlar anlatmaya. Bu sırada mükemmel bir ses tonu ve makamla ezan okunmaya başlar. Neil Armstrong, hemen susar ve bu sesin ne olduğunu sorar. Salonda bulunanlar ezan olduğunu söyleyince şaşırır. Ve der ki, ‘İnsanın içine işleyen bu sesi Ay’da da duydum’. Bu olayın ardından Neil Armstrong’un Müslüman olduğu söylenir. Merkezi sistemle cami imam hatiplerine hakimiyet kuramayan müftülük, ‘Saldım çayıra mevlam kayıra’ anlayışına artık son vermesi gerekiyor. Maneviyata her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde camilerden yükselecek hoş sedalar belki de birçok şeyi düzeltecek, yanlış yolların düzelmesine neden olacaktır. Ezan okunduğu zaman zemzem suyunun hareketlenmesi ve parlaklaşması gibi, yine şiddetli yağmur yağdığı zaman okunan ezanla yağışın dindiği gibi, son zamanlarda kendilerini kaybedenlerde belki güzel ses ve makamla camilerden yükselecek o ilahi davetle akıllarını başlarına toplarlar. Unutmamak gerekir ki, Nene Hatun’a kundağındaki bebeği beşiğine bıraktırıp, elinde satırıyla tabyalara çağıran da Ayazpaşa caminde okunan o mükemmel davetti.
Hoş sadaların minarelerden yükseldiği, birlik ve beraberliğin sağlandığı günler dileklerimle…
Ahmet Celik 10 Yıl Önce
Senin canin giyim. Vallahi daha camiye bile gitmek hoş gelmiyor. Ellerine saglik.
Osman 10 Yıl Önce
merkezi ezan sisteminden hem niye vazgeçildi ki. doğru düzgün ezan okuyan kimse mi kalmadı koskaca memlekette.
Hasan Camcı 10 Yıl Önce
adamlar o kadar ciddiyatsiz bir hale getirdiler ki ezanı bazen ezan ok mı okunuyor başka bir şey mi oluyor diye anlayamıyoruz. boşuna dememişler sahapsız memleket diye.